83 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 03.01.08, 01:05 Nr.: 1 Antworten
 
cocugunu satti bakin ne yapti
Birinci Dünya Savaşı sona erip de İstanbul’a düşman askerinin çıktığı ve Anadolu’nun işgal edildiği haberleri Hindistan’a ulaşınca, Hindistan Müslümanları boyunduruğu altında bulundukları İngilizleri protesto etmek için genel greve gitme kararı aldılar. Öğrenciler okullarını, köylüler tırmıklarını, memurlar ofislerini terk ettiler. “Halife ve Mustafa Kemal Paşa’ya dua etmek üzere” camilere doluştular. İngilizlerin her vesileyle taltif ettiği Hintli Müslümanlar, nişanlarını, beratlarını ve madalyalarını aldıkları mercilere iade etmeye başladılar.

Hemen Türk insanına nakdî yardım kampanyaları başlatıldı. Yardım toplamak üzere görevlendirilenler, önünde ay yıldız olan Kuva-yı Milliye kalpağı giydiler. Ankara ve İzmir sandıkları adıyla iki fon kuruldu. Fonlardan birincisi Türk ordusuna silâh ve mühimmat alımı, ikincisi de halka ilâç, yiyecek ve giyecek yardımını organize ediyordu. Yardım karşılığı verdikleri makbuzların üzerinde, “Bu hizmetinize karşılık Allah’tan on katını bulunuz” gibi ibareler yer alıyordu.

Çocuğunu Anadolu için feda etti…

Anadolu’ya yardım için herkes seferber oldu. İşte böylesi günlerden birinde Hintli bir Müslüman kadın ne yapacağını bilemez vaziyette ortalıkta deli divane gibi dolaşıyordu. Anadolu’ya yardım etmek istiyordu ama o kadar yoksuldu ki, verecek hiçbir şeyi yoktu. Zor bir karar aldı. Çocuğunun elinden tuttu ve esir pazarına götürdü.

Kendisi için paha biçilmez kıymetteki çocuğuna biçtikleri fiyat karşısında beyninden vurulmuşa döndü. Fakat miktar az olsa da, Anadolu’da bu paraya ihtiyacı olan insanlar olduğunu düşündü. Sonunda bağrına taş bastı ve çocuğunu sattı. (Konu hakkında daha geniş bilgi bu linkte)

O tarihlerde henüz bağımsızlığını kazanmadığı için Hindistan sınırları içinde olan bugünkü Pakistan’da geçiyor insanın kanını donduran yukarıdaki olay. Ve o yardımlar Anadolu’ya ulaştı.

İş Bankası nasıl kuruldu?

Mustafa Kemal Atatürk, Hintli Müslümanların Türk Kurtuluş Savaşı’nı desteklemek için gönderdikleri 1 milyon liranın bir kısmını savaşın finansmanı için kullandı. İş Bankası’nın kurulması gündeme gelince, bankanın kuruluş sermayesinin dörtte biri değerindeki 250 bin liralık hisseyi Güney Asya Müslümanlarının gönderdiği parayla satın almakla kalmadı, adına açtırdığı hesaba da ayrıca yine aynı paradan 207 bin 400 lira yatırarak bankaya ciddi bir kaynak sağladı. Atatürk öldüğünde bankanın sermayesi 5 milyon liraya ulaşmıştı. Atatürk, 1,5 milyon lirayı bulan hesabıyla bankanın en büyük müşterilerinden biriydi.

Atatü
0
 
Beitrag gepostet am 04.01.08, 14:20 @xayhan28x Nr.: 2 Antworten
 
cocugunu satti bakin ne yapti
Atatürk vasiyetinde bu parayı, “Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleriyle Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi’ne terk ve vasiyet ediyorum” diyerek CHP’ye bıraktı. İşte o CHP ve İş Bankası yönetimi, Pakistan’da yaşanan büyük deprem felaketinden sonra kendilerinden beklenen çapta bir yardım yapmadı. Hâlbuki CHP 75 yıl boyunca o paradan sürekli nemalandı.

Fakat yazının başında da belirttiğimiz gibi, Türk halkı, Pakistan’ın zor günlerimizde bize yaptığı o yardımları hiç unutmadı. Pakistan’ı kardeş belledi ve o gün bugündür bağrına bastı.

Müşerref’i ağlatan mektup…

Büyük deprem sonrası Pakistan Devlet Başkanı Müşerref’i duygulandıran sadece Türk yardım ekibinin bölgeye ilk ulaşması ve dünyadan yapılan tüm yardımların toplamından daha büyük yardımı Türk halkının yapması olmadı.

Esir pazarında çocuğunu satıp parasını Anadolu’ya gönderen Müslüman Hintli ananın yüreğindeki acıyı dindirecek bir civanmertlik örneğine şahit oldu Pakistan halkı. İşte kardeşlik budur dedirten bir olay yaşandı. Bu olayı da ancak, Pakistan Devlet Başkanı Müşerref’in kendine gelen bir mektubu açıklamasıyla öğrenebildi dünya kamuoyu.

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesi Moymul beldesinde annesiyle birlikte yaşayan ilkokul öğrencisi Mustafa’nın diğerkâmlığını hatırlarsınız…

Anne Meryem Karanfil, oğlu Mustafa ile birlikte yaşayan ve ancak el örgüsünden kazandığı para ile geçinebilen yoksul bir ailedir. Ramazan'da ekmek almakta zorlanacak kadar yokluk içindedirler. Annesinin, “Oğlum Mustafa, iftar için ekmek al, gel” diye seslenmesinden sonra, Pakistan’da kendilerinden daha zor durumda aç ve açık insanlar olduğunu düşünerek, annesinin verdiği paradan bir kısmını posta masrafı yapıp, bir zarfın içine de 1 YTL koyduktan sonra, elinden ancak bu kadar geldiğini iki satır mektupla dile getirdikten sonra Pakistan lideri Müşerref'e gönderen aslan yürekli Mustafa…

İşte bu Anadolu evladı, hem Pakistan halkının, hem de Pervez Müşerref’in kalbini fethetti ve Türk ve Pakistan halklarının tarihsel dostluğunun bir nişanesi oldu.

2006 yılı Mayıs ayında, Kimse Yok Mu Derneği’nin deprem sonrası Pakistan’da yaptırdığı okulların açılışı için bu ülkeye gittiğimde, bu dostluğun etkilerine birebir tanıklık etmenin mutluluğunu yaşamıştım.

Unutmayalım; Milli hafıza bu tür olaylarla perçinlenir ve güçlenir.

Bu tür olayları dilden dile aktaralım ve kalıcı dostluklar oluşmasına katkı yapalım.

Pakistan halkı son aylarda zor günler geçiriyor. Dualarımızı bu kardeş ülkeden esirgemeye
0
 
Beitrag gepostet am 04.01.08, 14:22 @xayhan28x Nr.: 3 Antworten
 
cocugunu satti bakin ne yapti
Pakistan halkı son aylarda zor günler geçiriyor. Dualarımızı bu kardeş ülkeden esirgemeyelim.

Osman Özsoy
0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
cocugunu satti bakin ne yapti