İbadet bayrama kadar değil mezara kadardır
Ölüm gelinceye kadar ibadet etmek zorundayız. İmanla ölmek, ibadetlerle o imanı canlı tutmaya bağlı olduğuna göre, ölüm gelinceye kadar ibadete mecburuz. Bayramdan bayrama namaz kılanı küçümsediği halde kendisi ramazandan ramazana takvalaşan, sonra da hayatın akışına uyup giden bir insanı nasıl tarif edebiliriz?
Ramazandan sonra ibadet heyecanımızın sürmesi ramazanda yaptıklarımızın kabul gördüğüne delildir.
Sadece ibadet değil, insani ilişkilerimiz de önemlidir
Ramazanda sadaka veren, ramazandan sonra kul hakkı yememelidir. Ramazanda iftar ettirip yemek yediren, şevval ayında ölçüleri çiğnememelidir. Midemiz eğitildiği gibi dilimiz de Allah’ın haramlarına karşı eğitilmiş olmalıdır.
Müslümanların ihtiyaç duyduğu insani hizmetlere diğer zamanlarda da fiilen iştirak etmeliyiz. Bir görev almak için depremi veya bir afeti beklemek meziyet değildir.
Bayram, oruçtan kurtulduğumuza değil mağfirete erdiğimizedir
Mağfirete ermişken tekrar eskiye dönmemiz, ramazanda elleri kelepçeli İblis’i sevindirir. Bu nedenle:
1. Kullukta muvaffak olabilmemiz için Allah’tan yardımını dileyelim. Ayağımızı kaydır

sı için yalvaralım.
2. Ramazancılarla değil, salih kullarla bir arada olmaya çalışalım. Ramazandaki şevkimizi kırabilecek yer ve kişilerden uzak duralım. Ümmetin geçmiş büyüklerinin örnek hayatlarını öğrenelim, değerlendirelim.
3. Bilhassa farz ibadetlerde küçük bir gedik bile açıl

sına özen gösterelim. Az da olsa, sürekli olan nafile ameller yapalım. Sürekli olan amel Allah’a daha sevimlidir.
4. Kitabımız Kur’an’a olan alakamız artan bir hızla devam etmelidir. Her ramazandan sonra düz okuyuşumuzu, ezber miktarımızı artırarak devam ettirmeliyiz.
5. Zikir virdimizi aksatmadan sürdürmeliyiz.
6. Günahlarımızın yolumuzu tıkayan engeller ol

sı için sık sık samimi tövbe etmeliyiz.
-----
ben Agayim HANIM Aga
varmi bana YAN bakan
