Merhaba.
Zamanla yarışıp,kaçınsak da,insan bu;zamanla her şeye alışıyor.
Sıcaklığını,hissetiklerinin yokluğuna,seni yalnış anlamalarına,gitmelere,haykırıp bağırmaya hatta dayanılmaz dediğimiz acılara bie zamanla alışıyor insan zamanla.
Savaşmaya,gücü yetmezken,mücadele etmeye,acı verse de.
Önce kanıyor yaralarımız,acı veriyor.Sonra kabuk bağlıyor üzeri yaramızın ve sonra,bir bakış,bir göz,ve söz,belki de bir şiir,belki de işte o ana kadar unutulmuş acılarımız,ilk gün ki gibi acı vermemeye başlıyor.
Her ne yaşıyorsak,yaşadığımız her şey gün gelir karanlıktan aydınlığa çıkar.Çıkar çıkmasına da,o küçücük gibi gördüğümüz duygularımız büyür,akıllanır,güven ister.Bütün bunlar gerçekleşmediğin de,sıradanlık başlar.İşte en tehlikeli olan da sıradanlıktır.Yani hakketmediğin duyguları ve hayat standartını sürdürmendir.
Sabah olduğun da,"sabah ola hayrola" akşam olduğun da ise "akşam ola hayrola diyen,yozlaşmış,asimile olmuş,her duygusunun içi boşaltılmış bir toplum olarak,her gecenin bir sabahı vardır diyerek,karanlığa küsmeyip,alışmayanlara ve büyük bir özveriyle sabahı bekleyenlere selam olsun diyoruz.
Sağlam bir konu.Teşekkürler.