Deryalar Türküsünün Hikayesi Kırcaliyle Arda Arası Saat Sekiz SırasıYusuf Um Saat Sekiz Sırası Ardalılar Ağlıyor (Yusufum) Yoktur Çaresi Aman Bre Deryalar Kanlıca Deryalar Biz Nişanlıyız İkimizde Bir Boydayız Biz Delikanlıyız Çıkar Aba Poturunu Dalgalar Artacak Demedim Mi Ben Sana Yusufum Kayığımız Batacak Kırcaliyle Arda Boylarında Kimler Gidecek Civanda Yusufumun Garip Annesine Kimler Haber Verecek Yusuf ile Feride birbirlerini çok severler ancak aileleri bir türlü evlenmelerine razı gelmez.
Yusuf bir gün kafasında bir plan yapar Arda Nehrini sevdiğiyle geçerek izlerini kaybettirip yeni bir hayat kurmayı düşler. Bu durumu ferideye anlatır.
Feride Arda ' ya bizim kayıklar dayanmaz gitmeyelim der ama nafiledir.
Feride Yusuf un ısrarlarına dayanamaz ve Ardayı aşmayı kabul eder.
Ancak şans yüzlerine gülmez ve daldalar kayığı devirir.
Yusuf ta boğularak ölür. Saat sekiz sırasıdır feride bir şekilde kurtulmayı başarır ancak Yusufun ölümü O' nu çok yaralar ve bu türküyü söyleyerek ağıt yakar... alıntı
Ve
Türküdeki Yorum Farkıyla
"Aman Bre Deryalar"
Levent Yüksel
Arif Şentürk
Bunda'da Havva Karakaş yorumluyor.
ama yok ya hepsine rağmen Levent YÜKSEL güzel yorumlamış.
Comako
Türküyü herkes bilirdi herkes Arif ŞENTÜRK'ten dinlemiştir.
Tabi sevilen Hikayeside yaşanmış bir olayı dile getirmişler.
Zaten Türkülerimizin hepsinde ayrı bir hikaye vardır.
Türkü ama ben bu Türküyü Levent YÜKSEL'den dinledimde çok daha sevdim...
Çünkü Türküye delikanlı edası vermiş türküde , Delikanlı eda türkünün hikayesini yaşattırdı.
He Valla şimdi türküyle coşarken hikayesinide göz önüne getirip gözyaşı dökersin
Sözlerini kopy yaptığımda çıkan smiyllere br bak hele
Nasılda isabetli çıkmış ...!
Saat Sekiz SırasıYusuf Um Saat Sekiz Sırası
Arap , Cancağazım , kız Aşkım Deryaları Levent Yükselden dinle hikayesinide gözünce canlandır , öyle gelip birde Haydaaarrrr çek oke
Oyy Oyyy Cankuşum , kız ayrı bir türkünün hikayesiyle ayrı bir Renk Kattın
Türkler , ozandır , şairdir ve hayatlarını türkü ve şiirlere yansıtırlardı. Bu hikayelrin hepsi ayrı bir geçmiş hadise ve olaylardır , o günki Trihi ve koşullarıda anlatan türkülerimiz vardır.
biricik minacik sevgülüm
Benim Savurgan , Hür , Özgür , Deidolu , Hovarda , SevGÜLÜM...
Ben senin Ellerini hiç Bırakırmıyım Delü
Cankuş
Bak nasıl bir bilgiye ulaştım bu konu hayli derin bi konu...
Bre , Ne demektir
"Hey" , "Ey" anlamında kullanılan seslenme sözü
Abe Bre Hayal'de denilebilir
Cankuş cidden Levent Yüksel çok başka söylemiş deryaların hikayeside hüzünlendirdi
Sepetçioğlunu'da tanımış olduk Teşekürler Eftelya
Halk Türkü Ve Halk Oyunlarımızın'da Hikayeleri var elbett Kastanmonu'ya ait bu yaşanmış hikayeyi okurken bende Artvin halk oyunu Olan ATABARI'nın hikayesini paylaşmayı ihtiyaç gördüm.
ATABARI
Birazdan
Gurup Destan "ATABARI"
1936-1937 yıllarında Artvin oyun ekibi, büyük Ata'nın isteği ile Balkan festivaline cağrılır.Murat Coşkun ve Ahmet Çevik'in anlattıklarına göre ekip, Halvaşi servet beyin başkanlığında Hüseyin, Murat, Ahmet, Ziver Tahsin ve Ali beylerden kuruludur.
Çagrı üzerine yola çıkan ekip 20 günde Tophaneye ulaşir.
Görevlilerce karşılanan ekip, konuk ekiplerle tanışırlar.
Büyük Ata, kırk gün kırk gece süren eğlenceleri özellikle izlemektedir.
Dolmabahçe sarayında gösterilerin yapıldığı salon, hınca hınç doluduru.Ata, Savarona ile gece saat 11.00-11.30 da bandonun vals çalışı ile gelirler.
Artvin oyun ekibi, o gece proğramın sunucusudur.Murat Çoskun, bu geceyi şöyle anlatmaktadır :
Oyunlarimiz;
Düz Horon, Deli Horon, Sasa, Artvin Barı adı ile oynayacağımız bugünkü ATABARI idi.
Oyunlar beşer daki ile sınırlıydı.
Çağrıldık diğer oyunlar bitip sıra Artvin barına gelince salon çınladı.
Öteden beri Ata'yı gözle izliyordum. Yerinden kalktı, piste doğru ilerledi.
Ziverle Hüseyin Gürel'in arasında oyuna girdi.
Ata'yı gören diğer büyüklerde katıldılar.
Oyuncular yirmibeş otuz kişi oldu, bende ter bir pınar gibi akmaya başladı.
Ata'nın oyununa çalgı çalmak zordu. Gecenin en coşkun bölümü olan bu an yirmi dakika sürdü, Ata ve yanındakiler ayrıldıktan sonra bizler Maradit deli horomu' adı ile şimdiki hemşin horomu oynadık ve gösteri bitti.Park Otel'de ekiplere verilen yemekle Ata özel beğeni ile Artvin ekibine birer kadeh rakı sundular. Bizler teşekkür ile karşılık verince, üçer tane badem verdiler.
Yemedik, sakladık.
Artvin'e dönüşte valimiz, gezi izlenimlerimizi dinlemek üzere bizleri topladı.
Bizde anılar arasında Ata'nın bizimle oyun oynadığını anlattık. Bademleride kendilerine sunduk.Işte bu izlenimlerin verdiği duygu ve düşünce ile barın adının Atamızın adı ile ölmezleştirilmemesini ve vali beyin bizlere önder omasını istedik. Uygun buldular. Anımsadığıma göre, Ata'ya çek len tel, şu anlamda idi : Balkan festivalinde ekibimizle lütfederek oynadığınız Artvin barını ATABARI olarak adınızla ölümsüzleştirmek istiyoruz, izninizi dileriz.
Gelen yanıt (Cevapta) ise uygun bulunduğu 'Muvafıktır şeklinde belirtilmekte idi.Işte atabarı o günleri yaşayanların anlatımı ile Atatürk'e Atfen ATABARI ismini almıştır