2019 dan bu yana pandemi ile mücadelemiz yetmiyormuş gibi şimdi başımızda ki Rusya- Ukrayna savaşının da etkisinde kalıyoruz. Evlerinden, ailelerinden koparılan, bedelini canıyla ödeyenlere gerçekten de çok üzülüyorum o ayrı bir konu ama şu sıralar üzüldüğüm başka bir nokta daha var, “ekonomi”!
Tabiri caiz ise ayvayı, naneyi, vs. yiyoruz. Zam üstüne zam! Elektriğe, gaza, yiyecek, içeceklere zam… Benzin almış başını gidiyor, bugün baktığımda 2,32 Euro idi litresi şimdi ben bu yazıyı ekleyene kadar biraz daha katlanır… Alışverişe gidiyorum makarna, un, ekmek, buzlu gıdalar, sıvıyağ reyonları yine boş hadi onları bırakın temel gıdaları bulamazken tuvalet kağıdında da kıtlık, ne çıkartacaksınız da onu topluyorsunuz düşünmüyor değilim…
Şöyle etrafıma bakıyorum millet araba deposunu sıvıyağ ile dolduruyor buna gülsem mi yoksa ağlasam mı arada kaldım.. Toplu taşıtlara yönelenler, birbirine yakın oturanlar sırayla kendilerince iş yerlerine ulaşmak için plan yapanlar, bisikletlerini artık kilerde küflenmekten kurtaranlar, yürüyenler.. şimdi naber? Yıllardır doğanı, çevreni koru derken neredeydiniz, illa bıçak kemiğe dayanınca düşünmek gerek di mi??? Harıl harıl yakılan kalorifer şimdi kapatılıp “üzerime bir hırka alırım” demeler.
Devir tasarruf devri artık herkes elini dikkatli bir şekilde cebine atacak. Öyle fuzûlî yere alışveriş yapmak yok, dünya tek bizim etrafımızda dönmüyor, gereksiz şekilde hayat daha da pahalı olacak diye zulamızı fazla doldurmayalım lütfen. Unutmayın ki maddi gücü çok da elverişli olmayan kişiler de var bu evrende biraz vicdanlı olalım olmaz mı??? Bence olur güzel de olur...
Eh devletin stok yapın uyarısını da ne kadar ciddiye alsam? Yaw olası bir nükleer saldırıda hayatta kalacak mıyım acaba?
Neyse işte siz anladınız gelmek istediğim noktayı, herkes mutlaka kendince tasarrufa geçecek, bu konuda yorumlarınızı merakla bekliyorum…
isabella
-----
memento mori - memento vivere..