2 Temmuz 93'te sözde Cuma namazından çıkan kindar güruh, Pir Sultan Abdal'ı anmak için Türkiye'nin çeşitli yerlerinden toplanan ve büyük çoğunluğu Alevi yazar, şair, ozan, sanatçı ve düşünür olan 33 aydın insan ile 2 otel görevlisini tekbirler eşliğinde Madımak'ta yaktı. Yine bir Cuma günü, yine namaz çıkışı, yine katliam ve yine hedef Aleviler. Tıpkı Çorum, Maraş, Kırıkhan, Gazi ve diğer katliamlarda olduğu gibi. On binlerce gözü dönmüş, sözde dindar ama özde kindar olan sürü emniyet, asker, istihbarat, hükümet, Devlet ve dünyanın gözü önünde Alevilerin kültürel bir etkinliğinde yine katliam yaptı. Saatlerce süren öfkeli, küfürlü ve tekbirli ateşe verme ve insanları diri diri yakma olayına hiç kimsenin müdahale etmemesi, tekbir ile keyifle izlemesi ve çizilen katliam senaryosunun başarıyla bitmesine katkı sağlaması, ülkenin tarihine kara harflerle yazılmıştır. 35 canın diri diri yakılması sonunda zamanın Başbakanı Çiller'in; "Çok şükür, otel dışındaki Halkımız bir zarar görmemiştir" Erdoğan'ın da; "Zaman aşımından dolayı Sivas davası düşmüştür, Vatana - Millete hayırlı olsun!" demesi tarihteki silinmez utanç yerini almıştır. Oysa başta Sivas Alevi katliamı olmak üzere, tüm haksızlık, zulüm ve katliamlarla yüzleşilmedikçe, caniler terfi almak yerine layık oldukları cezaya çarptırılmadıkça Ülke, Millet, demokrasi, adalet, insani ve ahlaki açıdan bir milim bile ilerlememiz hayaldir, imkan dışıdır. Evet, Madımak'ı unutmadık, Unutmayacağız!.. 

isabella

vefaat eden bu yazar  aydin ve sanaatcilarimiza allahdan rahmet dilerim,nur icinde yatsinlar

Sizlerde unutmadığınız, unutturmayacağınız için Teşekkür ederim