Her hangi bir gün düşünün.. genç yaşamlar, hayattan bir haber, biri belki yürümeyi daha yeni öğrendi... kimisi daha konuşmayı bile çözmemiştir... her gün gibi bir sabah geçtiğimiz Perşembe günü Solingen de... kalabalık bir aile...  11 yaşındaki abileri  şansa okul yolunda... kahvaltı saati... bunalmış ve 6 çocuğunu yalnız başına büyütmeyi üstlenmiş genç bir anne,  çocuklarını sofraya çağrır...  ne bilsin masumlar yedikten sonra mıyışacaklarını... hepsi odalarındaki yatağa uzatılır ve vahşice anne tarafından boğularak öldürülür... nasıl bir kafa yapısıdır ki çocukları uyuşturup, öldürüp, normalmiş gibi anneanneye kısacık bir mesaj atarak “ polisi yolla çocuklar öldü” yazarak kendi canına da kıymak üzere raylara yol alıp kendini trenin önüne atar,  kurtulur... detaylar yavaş, yavaş ortaya çıkıyor... 3 babadan ortada kalan çocuklar.. defalarca polis tarafından uzaklaştırılan bir eş... bir çok kez sosyal hizmetler tarafından ziyaret edilmiş ve hatta yardım edilmiş şimdi yok olan bir aile.... üzgünüm çokta kızgın, sözün bittiği yerdeyim... her hangi bir teneke parçasına ehliyet istenirken, bir canın ne hali varsa görsün havasında  dünyaya getirilen çocukların olmasına ... illaki bir olay olması gerektiğinde polis müdahalesi ama uzaklaştırma kararı olmasına rağmen hiç birşey yapmayan memurlar... dikkatsiz sosyal hizmetler... anne - baba hakkını geçtim çocukların sıhhattini ön gören kanunların uygulanmamasını kınıyor 5 minik cana rahmet,  geri kalanlara sabır, bütün bunlara Şahit olup susanlara da sağ duyu diliyorum ! 
-----
memento mori - memento vivere..

merhaba  Mavi.  bu  trajedinin boyutunu  tasavvur  etmek  zor  bence.  surasida  bir  gercek  bu  tür  olaylar  dünyanin  her  yerinde  vuku  buluyor  malesef.  bizim  bu  olaydan  sorgulamamiz  gereken  yapilan  evlilikler,  evlilikten  sonra  aile  kurumunu  genisletmek  yani  cocuk  sahibi  olmak.  ciftlerin  fiziksel   ve  ruhsal  acidan  saglikli  olup  olmadigi,  cocuk  dünyaya  getirip  onun  sorumlulugunu  alip-alamayacagi   iyi  tetkik  edilmeli.  bu  gün  batida  dogum  yapan  annelerin  cogunlugu  alkolik  ve  uyusturucu  müptelasi  tesadüfen  hamile  kalip  cocuk  bakim  ve  cocuk  parasiyla alkohl  ve  uyusturu ihtiyacini  gideren  pek  cok  kadin / erkek   var.  bu  gün  dünyasyi  egemenligi  altina  almis  olan   bu  sistem  her  seye  rakamlar  üzerinden  bakiyor.  devlet  bu  rakamlari kar / zarar  iliskisine  göre  degerlendiriyor.  dogumu  parayla  ve  belli  bir  dogumla  emekli  hakki  taniyan  devlet  dogan  cocuklarin  nasil  ortamda  yasadigini umursamiyor. cocuklar  pek  cok  kötü  aliskanligin  ve  gayri  ahlaki  eglemlere  maruz  kaliyor  ve  bunlar  münferit  olaylar  degil,  aslinda  duyarli  toplumlar  icin sosyal  patlamalara  maruz  kalinacak  boyutta  olaylar.  dünya  toplumu  bu  vahsi,  cikara   dayali,  üretip-tüketme  amacli bu  sistemi sorgulamali. cünkü  dünyamiz  hizla  Ahlaki  degerlerini  yitirmektedir. canlilar  arasi  iletisim ve  dogayla  iletisim  hakkinda  bir  felakete sürüklenmektedir.
-----
insan bitki hayvan

evet cok üzüldüm acaba Annenenin ne Problemi vardı cocuklarını öldürecek kadar.

nasil kiydin nasil

merhaba  marian.  konuyu  iyi  özetlediniz. sokaklar  bakislari  bozuk,  yürüyüsü  bozuk,  uslubu   bozuk  etrafinda  3-4  sabi  cocuk giyimleri  bozuk,  cocuklarin mimikleri  bozuk,   sürekli  tenkit ile  iletisim. malesef bu  sosyal  facialar  bütün  dünyaya  yayiliyor.  ben  alman  dostlarimla bu  konularla  ilgili  sohbet  yaptigimda  ketum  durup  robot  gibi  suratima  bakiyorlar  fikir yürütmüyorlar.  Almanyanin  gelecegi  karanlik.  bu  ülke  icerden  bir  yikim  yasarsa  bunun  etkisi  sadece  avrupayla kalmaz  bütün  dünyaya  yayilir.   buda  malumun  ilanidir.
-----
insan bitki hayvan

Amin dediğin gibi olmasın gerçektende
-----
memento mori - memento vivere..

Amin massmavi 
-----
memento mori - memento vivere..

Bunun hiç bir bahanesi olamaz bana göre Koray çocuk dediğin mücadele demek, dirayet demek, sınanmak demek en büyük mutluluk demek
-----
memento mori - memento vivere..

Eline sağlık marian çok acı ama maalesef gerçek. Almanya ekonomik açıdan zengin büyük denirde, istatistiklere bakıldığında çocuk yoksulluğunun git gide arttığını görmekteyiz. Aile ceza kanunu ile benim de başım hoş değil. Yakinen şahit olduğum bir çok konu var örneğin Almanya’da kendi çocuğuna cinsel istismarda bulunan biri çocuğunu görme hakkına sahip. Sosyal hizmetler tabiki belli bir süre bu kişilerle yakından ilgileniyor anne ve baba  ile ilgili raporu  mahkemeye sunuyor ve baba bu durumda ikna edici tavırlar sergilerse hakimlerimiz çocuğu yalnız görebilme şansı bile veriyor, akıl alır iş değil. Öte yandan aile içi şiddette de aynı sonuçlar görmek mümkün anneye karşı tehlike arz ettiğini ama çocuğa karşı bir riski olmaz tespitiyle o çocuklar da tek başına velisiyle görüşebilir. Bir yandan bakıyorum yana yakıla çocuk Sahibi olmak isteyip olamayan, diğer yanda dediğin gibi hobi olsun diye dünyaya çocuk getiren. Ekonomi sistem yürüsün diye bu kadarı da fazla gerçekten. Örneğin Çin devleti aile başına çocuk sayısını belirlemesine rağmen gayet güçlü görünüyor bu yüzden aklım bu bahaneyi de almıyor.  İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.  Bu arada arkadaşını güzel bir örnek olup o aileden kedi sahiplendiği için kutluyorum. Bende bir süre önce kedi sahiplenmeye karar verdiğimde aynı resimler ile bir kaç kez karşılaştım. Yazık dedim para için hayvanları sömürüyorlar gerçekten.  Kedimi buldum ve dünyanın en güzel taraflarından biri diyorum ama asla özel bir cins diyip doğurtup satamam vicdanları nasıl el veriyor anlamıyorum.  Konunuda  merakla bekleyeceğim yorumun için teşekkürler 
-----
memento mori - memento vivere..

ama hazira dag dayanmaz diyorlar ya, buranin da ekonomisi cöküse gececek

Öyle dediğime bakma diktatör bir rejim olduğundan mutlu olduklarını düşünmüyorum sadece doğum oranı ile kıyaslamak istedim.. güçlülüğü ekonomi açısından var, Teknolojiyi saymıyorum verdiğin örnek maske misal hala oradan ithal ediliyor hemde ateş pahasına, tek kullanımlık eldiven keza öyle. Bedava maskeye gelince Almanya’da tek şahit olduğum muayenelere THW”nin bedava dağıttım yaptığı oldu, hemde içler acısı bir vaziyette. Belediyenin saydığı doktor başına haftada bir, akşamüstü belediye binasının önünde kamyondan dağıtım yapılarak. Kişi başı 50 adet tek kullanımlık maske, 4 adet ffp2 maskesi.. kimlere yetecekse artık. Ama çare yoktu bekleyen, bekleyene çünkü piyasa durmuştu ısmarlama artık mümkün değildi. Haklarını yemeyeyim bir keresinde 10 litrelik el desinfekte ürünü dağıtılmıştı desinfekte dediğime de bakma bildiğin ispirto.. vaybee ne günlere kaldık denildi. Şimdide baktığında ısmarlama imkanı var ama 500-600% zam ile. Bu virüs hem piyasayı alt üst etti hemde sağlık ile oynamanın bedelini tüm dünya çekti... sonuç belli değil ama sayılar yine artışta hakkımızda hayırlısı umarım daha az bunalım ve psikolojik çöküşler artmadan bunu da atlatırız... ( ben beğenerek okuyorum seni sıkıntı yok kedicikler ile beraber mutlu yaşamlar  
-----
memento mori - memento vivere..

bende