Sana ufacık bir testim var, çok kolay bana sadece su an çevireceğim kağıdın üstünde ne görüyorsun onu söylemeni istiyorum. 

Ne görüyorsun ? 

Eminim ki çoğunuz siyah bir nokta görüyorum diyecek. 

Evet doğru siyah bir nokta görüyorsunuz kağıdın üzerinde. Ama bu siyah nokta kağıdın sadece  3% değerinde. Bazılarınız veya hiç biriniz daha çok beyaz alan görüyorum demiştir. Halbuki kağıdın üzerinde daha çok beyaz var. 

Hayat da da böyle genelde hep ufak şeyleri görürüz, kızdığımız, sinir olduğumuz küçük noktalar, her seferinde kağıdın üzerindeki siyah nokta gibi. Komplike iliskileri küçük tartışmaları görüyoruz. Trafikte sinir eden kişiyi görürüz. Sadece başkalarında görmüyoruz işimize gelmeyeni, kendimizde de görüyoruz. Memnun değiliz kendimizden. Kendimizde görüyoruz o siyah noktayı, burunumuz, saçımız hoşumuza gitmez. Zayıflığımızı görüyoruz, belki biraz sabırsızız, belki sportif değiliz, sürekli memnun olmadıklarımızı görüyoruz. Hep bu siyah noktayı görüyoruz. Bunu okul yıllarımızdan da tanıyoruz, yazılıyı geri aldığımızda bize nelerin yapamadığımızı gösteriyorlar hep yanlış olanları çiziyorlar doğru yaptıklarımızı değil. Böylece başlıyoruz zayıflığımıza konsantre olmayı. Böyle başlıyoruz siyah noktaları görmeye kendimizde, partnerimizde, dünyada, ailemizde her yerde mutsuz ve memnuniyetsiz olduklarımızı görüyoruz ve bir çok güzelliğinin olduğunu unutuyoruz, şükretmeyi unutuyoruz. Bu siyah nokta bizi çoktan mutsuz etti ve bizi kontrol edende o. Hatırla ne kadar güzelliğinin olduğunu hatırla nelere şükredebileceğini, hatırla sende ne kadar güzelliklerin olduğunu, ufacık noktalara takılma çünkü o ufacık siyah nokta seni özel kılandır. Dünyada güzel şeylerin var olduğunu görmeni kendi güzelliklerinin farkında olmanı diliyorum