– Ayşe hanım huuuu!.. Ayşe hanım huuuu!
– Ne var Şadiye hanım?
– Ne dicem şekerim… Hatice hanımı tanyormusun? Hani şu bizim Tülayın eltisi!
– Evet evet. Hatırladım.
– İşte o… Oğlu askerden dönerse diye 100 Yasin adamış da.
– Eeeee!
– İşte 50 tanesini kendisi okuyacakmış.
– Eeeee! Okusun!
– Bana söyledi… Ben de on tane okuyacağım. Sevaptır.
– Sen bilirsin.
– Demem o ki, Sen de bir on tane okuyabilir misin?
– Tabiiki okurum… Ama ben Allah rızası için okurum. Ne kadar okuduğumu da saymam…
– Ayşe hanım valla bir tuhafsın! Ne var saymakta?
– Şadiye hanım ben Kur’an’ı Allah için okurum. Bu Kitaptaki ayetler bir başkası adına okunmaz ki! Hem sayıyla ibadet olur mu? Allah’ı rakamlara sığdırabilir misin? Bu nasıl bir inanç Şadiye hanım?
– Anladım Ayşe hanımcığım… Anladım!.. (Kendi kendine söylenir "Ah benim eşşek kafam… Kabahat onda degil, ona söyleyende".)
yeryüzü gökyüzü hersey matamtik üzerine kurulmus öncesi sonrasi yok
mathematiksiz hayat olmaz