32 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 25.12.14, 16:39 Nr.: 1 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

Yılmaz Güney için “Sinema sanatının başyapıtlarını çekmiş büyük bir sanatçı” diyenler ile “O bir katildir arkadaşım, sanat manat dinlemem” diyenler arasında geçecek bir tartışma. Tartışmayı bu denli keskin ve ateşli yapmak istemeyenler için konunun bir alt başlığı da bulunabilir: Mesela “Yılmaz Güney: Lümpen miydi, değil miydi?”

Yılmaz Güney Yılmaz Pütün, 1 Nisan 1937; Yenice, Karataş, Adana - 9 Eylül 1984, Paris), Zaza ve Kürt asıllı Türk sinema oyuncusu, yönetmen, senarist
Güney’in açıklamasına göre, babası Hamit, Zaza; annesi Güllü, Muş Kürtlerindendi. 
 
Yilmaz Güney'in cocukluguyla ilgili bir anisi;

Ben ve İsmail 8 yaşındaydık. Mahalledeki varlıklı çocukların atı olurduk. İsmail hepimizi, bütün atları geçerdi. Bir gün sonuncu oldum diye o zengin çocuğundan dayak yediğimde, dokundu İsmail'e. Ben duvarın dibinde sümüğümü çekerek ağlıyorken, İsmail tuttu omzumdan, bir daha dedi, hiç kimsenin atı olmayalım.

-Yilmaz Güney’in kisiliği, özel hayati... 

Yilmaz Güney, Çetin Emeç’in yayın yönetmenliğini yaptığı Ses dergisinde zar zor iki sütunluk bir habere konuk olabiliyorsa, nedenlerini araştırır. Ve bilir ki, salon filmlerinin sinekkaydı traşlı jönlerinin köşeleri tuttuğu bir dönemde, Emeç’in değerlendirmesiyle, “sokaktaki adam”dır…

Ama Güney, ne zamanki Kulüp 12’de bir tartışma sonucu üç kişiyi bıçakla yaralar, işte o zaman gölgesi yüzüne vuran dolma burunlu, kavruk yüzlü, kırsal kökenli oyuncuya, silme dört büyük sayfa açılır

İlk nikahlı eşi Nebahat Çehre‘nin üzerine araba sürmesi, aynalardaki hayaline ateş etmesi, bir kumarhanede çifte tabancayla yakalanması gibi polisiye olaylar bir yana bırakılırsa, karizmatik kişiliği hep öne çıkar. 1966 da esrefpasalilar filmini cevirirken, yilmaz güney nebahat cehre nin basina bir bardak koyuyor, kafasina koydugu bardaga ates edecegini söylüyor. Nebahat hanim yalvariyor yapma! diye. Ama nafile yilmaz güney yaklasik yirmi metreden ates ediyor bardaga, Nebahat Cehrenin hayatini hice sayarak! 
Nikahsiz yasadigi Birsen Can Ünal'dan 1966 yilinda, Elif Güney Pütün isimli bir kiz cocugu oluyor, kiz dogduktan 4 gün sonra sadece yarim saat kizi görüp cikiyor hastaneden...
Yılmaz Güney'in kızı Elif Güney Pütün anlatiyor: 
"O zamana kadar babam, evdeki ‘sert bakışlı ve tüfekli büyük fotoğraf’. “Baban bu!” diyorlar. Fotoğrafa bakmaya bile korkuyorum. Olup biteni algılayamayan, şaşkın ve çoğu zaman üzgün bir çocuğum. Üzüntüme dayanabilmek için de sürekli yalnız kalmak istiyorum.
*Babam Yılmaz Güney o ara Selimiye’de cezaevinde. Sadece cezaevinde görüyordum, kesik kesik zamanlar. Çıktığı yaz da, saçlarımı kesti. Çok sevdiğim iki örgümü, hiçbir şey söylemeden, çıt diye! Kahroldum. “Acaba saçlarımı erkek olmadığım için mi kesti? Yoksa o iki örgüyü fazla mı köylü buldu? Beni o halimle beğenmiyor muydu? Herhangi bir şeyimi beğendiği hiç olmuş muydu?” Bu soruların cevabını bilmiyorum, hiçbir zaman veremedim. Çok sonra, evdeki kitaplarından birinde, cezaevinden Fatoş’a yolladığı mektupları buldum. şaşırdım, “Demek ki mektup yazmaya izni vardı” dedim kendi kendime, “Neden hiç bana yazmadı?” Adımı aradım o mektuplarda. Bir kızı olduğu hiç aklına gelmiş miydi? 

-Yılmaz Güney, 1972 yılında "devrimcilere yardım ve yataklık yaptığı" gerekçesiyle 2 yıl hapse ve sürgüne mahkûm edildi. Daha sonra Yumurtalik ilçesindeki bir gazinoda ilçe yargıcı Sefa Mutlu'yu öldürmekten tutuklandı ve 25 Ekim'de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamaların sonucu 13 Temmuz 1976'da 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kayseri Cezaevi'nde Güney'le birlikte yatan Kerim Puldi; 
Yılmaz Güney için bazı köşe yazarlarının "Lümpen, katil, kabadayı, maço ve devrimci" şeklindeki tartışmalarına Kerim Puldi, "Bana sorarsanız Yılmaz Güney kabadayı özentisi, Yumurtalık hakimi Sefa Mutlu'yu öldürmüş bir katildir. Yılmaz'ı da Fatoş kışkırtmıştır.
Kerim Puldi, Yılmaz Güney'in siyasi yönünü anlatırken şu ifadeleri kullanıyor: "Yılmaz Güney bana göre rüzgar gülü gibidir. Her yana döner. Cezaevinde, (beni Stalin yarattı diyecek kadar Stalinci, diğer taraftan menfaat ve güç olduğunu sanarak bir anda Enver Hoca'nın Partizan örgütü sempatizanı. İşin aslı bence, örgütler Yılmaz Güney'i kullanmak istedi. Yılmaz ise örgüt desteğiyle bir yerlere ulaşmanın yollarını aradı. Kabadayılık konusunda, Kürt İdris ve Dündar Kılıç'ın desteğiyle kabadayılığa soyundu. Gerçek anlamda ne bir devrimci, ne de tam bir kabadayı. Şayet Yılmaz Güney kabadayı olsaydı, Paris'te çevirdiği filmde çalıştırdığı oyunculardan yedisini birden tek odada yatırmazdı. Devrimci olsaydı, yine aynı olması gerekirdi. Kendisi lüks evlerde otururken,filminde oynayan insanlari, tek odada üst üste yatırır mıydı?"

Yilmaz Güney’in sinemacılığı;

Yılmaz Güney 114 filmde oyunculuk, 26 filmde yönetmenlik, 15 filmde yapımcılık, 64 filmde ise senaristlikyapmıştır. Ayrıca bir filmin yazarı "Düzen 1978)" olup, bir filmin de "Yol, (1981)" kurgusunu yapmıştır. ilk filmi, “İkisi de Cesurdu” adını taşır. Ve bir sürü döküntü filmden sonra, yönetmenliğini yaptığı “Seyyit Han”la ilk kez aydınların dikkatini çeker. 

Kemal Tahir’in bu konuda söyledikleri hayli ilginçtir:

"Yılmaz Güney, gerçekten halktan yetişmiş, halkın bir şeyi nasıl görmek istediğini belki derin ilmiyle değil, yaşantısıyla bilen bir halk sanatçısıdır. Benim böyle sanatçılardan bir aydın olarak öğrenecek çok şeylerim olduğuna inanıyorum."

İki yıldan fazla cezaevinde kalan Yılmaz Güney aynı yıl Arkadaşfilmini çekti. Cezaevinde sinema ile olan ilgisi devam etti. Bu dönemde yazdığı Zeki Ökten tarafından çekilen Sürü ve yurt dışında ve yurt içinde büyük ilgi gören ve Şerif Gören tarafından Yol çekildi. Cezaevindeyken GÜNEY adlı bir sanat-kültür dergisi çıkardı. Yol'un kurgusunu tekrar yaptı ve Cannes Film Festivali'nde ödül aldı[6]. Yurt dışına kaçtıktan sonra Fransa'da Duvar filmini çekti. Güney'in, 1976 yılında Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde tanıklık ettiği, çocuklar koğuşunda çıkan ve tüm cezaevine yayılan bir isyanın sinemaya aktarıldığı Duvar onun son filmi olmuştur. 

Duvar filmi icin, Propaganda filmi çekti, gitti bizi Avrupa'ya rezil etti, madem o kadar devrimciydi, neden Türkiye'deki devrimcilerin çektiklerini değil de, çocukların filmini çekti diyenlere karşı: Bir ülke düşünün çocuklarına bunu yapıyor, gençlerine ne yapmaz? Artık herkes bunu kolayca tasavvur edebilir. demişti. 


-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 25.12.14, 16:41 @herhangibiri Nr.: 2 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?


"Forum'da cogu arkadas! Sevdiğim adam iyidir" mantığından öteye geçmeyen bir savunma yapiyor! Eğer tartışılan kişinin siyasi kimligini, görüşlerini beğeniyorsa ya da onun görüşleri doğrultusunda bir kimliğe sahipse artık o kişiye toz kondurmuyor ve hiçbir eleştiriyi kabul etmiyor.

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 25.12.14, 19:49 @seslenis Nr.: 3 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

Beni düsündüren bir konudur! 

Sanatci diye nitelendirdigimiz insanlari, hep topluma örnek olarak görme istegi hangi düsünceyle kaynaklanir. 
Örnegin; Güzel sanatlar Tiyatro bölümünde hoca olan Zeliha Berksoy'un annesi  Semiha Berksoy anilarinda anlattigi bir olay, Nazim o tarihlerde, sanirim18 yasinda olan Semiha Berksoy'u bekarevi olarak tuttugu evine götürüyor. O zamanlar kizcagiz opera ögrencisi ve Nazim'in zaten beraber oldugu bir hanim var! Bu olay Semiha Berksoy´un ölmeden önce acikladigi, yillarca sakladigi bir olay. 
Yani! Sanatcilari mükemmel, üstün insan sifatiyla görmek yerine insan olarak görmeye basladigimiz an sorun cözülecek! 

Ayni sey politikacilar icinde gecerli... Sadece kücük insanlar, yeteneklerinden dolayi, bir baska kendisi gibi yaratimis insana hayranlik duyar. Halbuki! Dünyanin devam etmesinde fayda saglayan isimsiz insanlari görmez...

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 25.12.14, 19:59 @kurtbeyi Nr.: 4 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

Düsüncelerinizin cogunluguna katiliyorum. 
Bir sanatciyi  sanatindan dolayi taktir eder ve yanlisindan dolayida mahküm edildiginde, halk bunun ayrimina varip sanatini iyi yapiyor ama isledigi suctan (Fikir suclarini buna dahil etmeden) dolayida yargilanmali diyorsa! O halk sanata ve demokrasiye deger veriyor demektir!

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 25.12.14, 20:25 @xatune Nr.: 5 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

"sanatcilarin özel hayati halki ilgilendirmezki" diyorsun. xatune 


Türkiye'de izlenen programlarin basinda paparazzilerin geldigini biliyorsundur elbet! 

Yine ülkemizde milyonlarca uyusturucu bagimlisi, saticisi varken! 
Tüm Türkiye bu olaya kilitlendi neden acaba?

Ünlü sanatçı Deniz Seki, uyuşturucu satmak suçundan yargılandığı davada hapis cezasına çarptırıldı. Kararın hukuka uygun olmayan delillerle verildiğini savunan Seki, Cezaevine girmek istemiyorum. Çünkü suçsuzum. Kimseye uyuşturucu satmadım. Evet, bir hata yaptım ve uyuşturucu kullandım. Ama her insan hata yapabilir. Bu hatanın bedelini de fazlasıyla ödedim" dedi. Hakkında verilen karara itiraz edeceğini belirten Seki, "Anayasa Mahkemesi’ne de, olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne basvuracagim" dedi. 
Dünyada uyusturucu kullanip, satma sucuyla yargilanan ve avrupa insan haklarina basvurmayi düsünen kac kisi var.

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 25.12.14, 20:34 @xatune Nr.: 6 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

Ben Yilmaz Güney´i severim onun filmlerinide severek izlerim. Ama Sanatci olmak icin halkin sevgisi ve destegi gerekir. Bu olmadan sanatci olunmaz yani sanatci kavrami halkla bütünlestiginde o kisiye atfedilir. öyle halkin sevgisi destegi olmadan sanatci olunmaz. madem ki! Halkin sevgi ve destegiyle sanatci olunuyor. O zaman sanatci halka karsi sorumludur. Mesela sen ne yapsan asla konu olamazsin ücbes kisi disinda ama halka mal olmak sorumluluk gerektirir. Bunu sana anlatmak o kadar kolay degil sanirim...

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 25.12.14, 21:02 @dirilis_la_vie_ Nr.: 7 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

Tabi ki! ülkemizde namus kavrami önemlidir. Bu konuya örnek olsun diye rahmetli babamin anlattigi bir olayi nakledeyim; 

Bir adam, biri kendisine ana avrat küfrettigi icin birini öldürür ve cezaevine gönderilir. Cezaevinde oranin kogusagasi hangi suctan iceri atildigini sorar, adam "Namus meselesi biri bana ana avrat küfretti bende vurdum, öldürdüm" der. Kogusagasi, kogustakilerin hepsini toplar ve "Hepiniz sirayla küfredin bu adamin anasina avradina" der. Adam o kadar küfrü duyunca aglamaya baslar. Kogusagasi, " Oglum, senin karin bekler mi onca yil seni! Zavalli anan sen cikana kadar yasar mi? Yazik etmissin hem kendine ailene!" der. Yani dille yapilan cürümün cezasi ölüm olmamali, o insana haddini bildirmen gerekiyorsa; Söz ile Uslanmayanı Etmeli Tekdir, Tekdir ile Uslanmayanın Hakkı Kötektir.

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 25.12.14, 21:07 @xatune Nr.: 8 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

Yazdiklarini anlamakta güclük cekiyorum evet itiraf ediyorum. Binlerce kitap okudum ama senin yazdiklarini anlamakta güclük cekiyorum. Senin düsüncelerinle yazdiklarinin üstün bir zeka ile cözümlenmesi gerekiyor. Ne yapalim seni de böyle kabul edecegiz!

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 25.12.14, 21:10 @xatune Nr.: 9 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

Yorum yok!...
-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 25.12.14, 23:08 @-maho- Nr.: 10 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?
Sen Yilmaz Güney´i sevmiyorsun! Benim örneklerim konuya aciklik getirmek icin! Yilmaz Güney´le ilgili tek kötü birsey yazmadim, Ama sen camur at izi kalsin misali, sirf laf kalabaligi yapiyorsun, yazinda sadece dogru, yanlis diye niteleme var. Ne dogru ne yanlis, anlamiyoruz, zaten anlamamamiz icin duygusal bir yaklasimda bulunur gibi yaklasiyorsun olaya! Yilmaz Güney´le ilgili yazilanlar herkesin bildigi seyler. Siyasi görüsü insani her konuda hakli kilmaz! Yilmaz Güney´ cinayetten dolayi yargilandiginda pismanlik duymustur, ama sen ve senin gibiler, küfür icin insan öldürülebilir düsüncesindesiniz. Senin gibiler Yilmaz Güney ne yapsa hakkidir ve haklidir diyerek, onu sanatci kisiligiyle degil, kabadayi kisiligiyle öne cikarmaya calistiniz. Nasil yazar kalem tasirsa, sanatcinin silahida sanatidir. Keske Yilmaz Güney sadece sanatini tasisaydi üzerinde ve bizlere daha cok toplumsal film yapsaydi. Sen Yilmaz Güney´i sadece seviyorum diyorsun, ben onu senden daha bilincli seviyorum...

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 26.12.14, 00:56 @-maho- Nr.: 11 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?
 
Öncelikle ibrahim Tatlises´i sevmem. Sadece ben degil! yilmazmaz Güney´de sevmezdi. Nedenine gelince; Yılmaz Güney ile bir anısını da anlatan Öcalan, ilginç bir iddia da bulundu. Öcalan, Yılmaz Güney’e ilişkin anısını avukatları aracılığıyla şöyle aktardı: 
"Yılmaz Güney bizzat bana, Tatlıses’le ilgili ‘buna dikkat edin, bunu yerime geçirmek istiyorlar, böylece sahte bir Kürt sanatçısı yaratmak istiyorlar’ demişti. Yılmaz Güney ile görüştüğümde bunu bizzat bana söylemişti."... 
 Ayrica benim kimi sevip sevmeyecegime gelince senin haddin degil! Kimsenin haddi degil! uslubuna gelince ucuz mahalle kahvesi agizlarindan arin ve bir tartismaya dahil olmak istediginde ya o konuya dahil olup düsüncelerini saygi cercevesi icinde belirt ya da sukut et!...

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 26.12.14, 01:01 @seslenis Nr.: 12 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

Belki de haklisin iki gözüm, 
Ama hayatimiz tartisma ortamlarinda gecti, tartistigimiz insanlara asla düsüncelerimizi empoze etmeye calismadik! uslubunca neye karsi isek saygiyla aktardik...

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 26.12.14, 01:10 @-maho- Nr.: 13 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

Peki! Maho, kimseyi kirmak istemem, galiba haklisin biraz agir kacti! Bu nedenle söyledigim cümleyi kendime atfediyorum. Ayrica mütevazi davranisinida taktir ettim, galiba yakisanda bu...

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 26.12.14, 01:18 @varona Nr.: 14 Antworten
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen mi?

Varona, katilimin icin tesekkürler... 

Not: Keske,  "Ölmeden Son Sözler Farka Bak..."

 KORE'DE ÖLEN BİR YEDEK SUBAYIMIZIN

MENDERES'E SÖYLEDİKLERİ

DİYET- Siirinin kime ait oldugunu yazsaydin. NAZIM HIKMET


-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
sanatci mi, katil mi, yoksa bir lümpen ...