27 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 13.12.14, 21:45 Nr.: 1 Antworten
 
İslam'da büyü var mıdır?

İnsanların bütün işleri, âdet-i ilahiyye içinde meydana gelir. Allahü teâlâ, sevdiği insanlara ikram olmak için, âdetini bozarak, sebepsiz şeyler yaratır. Bunlar enbiyadan meydana gelirse Mucize, evliyadan meydana gelirse Keramet, diğer müminlerden meydana gelirse Firaset, fasıklardan meydana gelirse İstidraç, kâfirlerden zuhur ederse Sihir denir.


Büyü, en eski cemiyetlerden günümüzün modern toplumlarına kadar câzibe ve gücünden hiçbir şey kaybetmeden gelebilen, nâdir kültür kalıntılarından biridir. Hatta denilebilir ki, din boşluğunun had safhada olduğu günümüz dünyasında, büyünün esirleri, eskiye göre daha fazladır.

«Süleyman'ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil'deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler. Halbuki o iki melek, "Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme" demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah'ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi.» Bakara Sûresi, âyet 102) 


Büyünün İslâmî hükmüne geçmeden önce, hangi gayelerle yapıldığına bakmakta fayda vardır.

Gizli ilimler konusunda pek çok kitabı bulunan Faslı âlim Muhammed bin Hacc el-Tilimşâî el-Mâlikî, Kahire'de hicrî 1291 yılında basılmış olan "Şümûsü'l Envâr" adlı kitabında büyünün yapılış gayelerini tafsilatıyla yazmıştır. Bu bahsi, söz konusu kitaptan özetleyerek tercüme edelim;

Sihrin (büyünün) 30 çeşidi vardır. Başlıcaları, şu gayeler için yapılır:

  1. Karı ile kocayı ayırmak için.
  2. Bekarların evlenmelerine engel olmak için.
  3. Aile reisinin çoluk-çocuğuna kötü davranması için.
  4. Evcil hayvanlarının telef olması için.
  5. Süt veren hayvanların sütlerinin çekilmesi için.
  6. Koyun, keçi, deve ve sığırların döllerini düşürmeleri için.
  7. Kadınların kısır kalmaları veya çocuklarını düşürmeleri için.
  8. İnsanların hastalanmaları veya ölmeleri için.
  9. Kadınların hep kız doğurmaları için.
  10. Erkeklerin cinsî güçlerini bağlamak için.
  11. Kadınların kocalarını reddetmeleri için.
  12. Mal ve ticaretin kesatlığı için.
  13. Bir arada yaşayan insanları dağıtmak için.
  14. Bir kimsenin gurbetten vatanına dönememesi için.
  15. Kişiyi, insanlar önünde hor ve hakir yapmak için.
  16. Mevki sahibi insanları azlettirmek için.
  17. Tarla veya bahçenin ürün vermemesi için.
  18. Birbirini sevmeyen insanlar arasında suni (yapay) sevgi meydana getirmek için (mesela bir kadın ve bir kızı cezbetmek, kendine aşık etmek için). 

    Görüldüğü gibi insanların ihtiyaç (!) duyup da büyüye başvurmadığı konu yok gibidir. Bu ŞEYTANİ tedbir, neredeyse "her derde deva" veya "her eve lazım" hale getirilmiştir. İş böyle iken, zaman zaman hepimizin kafasını kurcalayan bir soru vardır: Sihrin hakikati, yani eşya ve hadiseler üzerinde iddia edildiği gibi tesiri mevcut mudur? Kurân-ı Kerîm'in bu husustaki âyetlerine müracaat ederek soruyu cevaplamaya çalışalım:

  1. "(Büyü yapmak için) düğümlere üfleyen kadınların şerrinden..." Felak Sûresi)

    "Halk, zevc ile zevceyi birbirinden ayıran şeyleri o ikisinden (Harut ile Marut'tan) öğreniyorlardı."(Bakara Sûresi, 102)

     

Büyü, insanları hasta eder. Sevgi veya nefrete sebep olur. Yani cesede ve ruha tesir eder. Büyü, kadınlara ve çocuklara daha çok etki eder. Büyünün tesiri kesin değildir. İlacın tesiri gibi olup, Allahü teâlâ dilerse tesirini yaratır. Dilerse tesirini yaratmaz. 
Şu halde, (Büyücü, büyü ile istediğini şüphesiz yapar, büyü muhakkak tesir eder) diyen ve inanan kâfir olur. (Allahü teâlâ takdir etmişse, büyü tesir edebilir) demelidir!



-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 13.12.14, 21:55 @seslenis Nr.: 2 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?


yanilmiyorsun...
-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 13.12.14, 22:01 @seslenis Nr.: 3 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?
Ancak sihir yapılırken işlenen fiiller, sadece günahı gerektiriyor ise, böyle bir sihri yapmak ve yaptırmak, büyük günahlardandir. Bu arada çok mühim bir hususa da temas etmekte büyük fayda var. 
GAYENİN MEŞRU OLMASI, VASITAYI MEŞRU KILMAZ. YANİ KARI İLE KOCAYI BİRLEŞTİRMEK GİBİ ULVİ BİR MAKSATLA DAHİ OLSA; HİÇBİR SURETLE BÜYÜYE BAŞVURULAMAZ. İSLAM'DA BÜYÜYÜ AK BÜYÜ, KARA BÜYÜ DİYE AYIRMAK, MÜMKÜN DEĞİLDİR. BÜYÜNÜN TAMAMI, KARADIR!

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 14.12.14, 11:23 @herhangibiri Nr.: 4 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?
Eski Topluluklarda Büyü

Büyü, muhtelif kavimlerde mevcuttu. Keldânîler'de, Keldânî büyüsü, her yere dağılmış olan perilerin tabiat hadiselerini vücuda getirdikleri itikadına dayanıyordu. Bazı yaratıklar şeytanî bir kuvvetle mücehhez idiler. Bununla beraber, bu kuvvet erkekten ziyade kadında bulunuyordu. Cadılar ve şeytanlar insanların bedenine girmek gücüne sahip idiler.


Mısır'da:  Musa (a.s.)'dan evvel Mısırlılar, kanunen caiz olan bir büyü kabul ediyorlardı. Ancak kanunen yasak olan büyünün her türlü icra usullerini daha az bilmez değillerdi. Sihirbazların hayata ve ölüme tasarruf ettiklerine, iyi veya kötü cinleri yardım için çağırma gücüne sahip olduklarına ve tabiat kuvvetlerini diledikleri gibi kullanabileceklerine inanıyorlardı.


Uzak Şark'ta: Çinliler büyünün her türlüsüne karşı derin bir alâka besliyorlardı. Konfüçyüs'ten önceki dönemlerde Wu denilen bir tür cadı, devletin sosyal yapısında resmi bir mevki sahibi idi. Büyü usulleri arasında geleceği bilerek geleceğe ait hususları söylemeye, cinleri uzaklaştırmaya alışıyorlardı.


Yunan-Roma'da: Görünmez kuvvetleri beşerin iradesine mahkûm kılmak sanatı, Yunan-Roma  medeniyetinde Şark'ta olduğundan daha az rağbet bulmuş değildi. Yunan sihirbazları daha çok kendilerine hizmet edebilecekleri ümidiyle yabancı ilâhlara müracaat ediyorlardı. Tesalya kıtası gizli sanatlara mensup en meşhur adamları yetiştirmekle meşhurdu. Büyü, imparator Ogüstüs zamanında, büyük bir ehemmiyet kazanmıştı.


Yahudilik'te:  Sihre itikat pek revaçta idi. Perileri davet etmek, şeytanları insanın iradesine mahkûm kılmak, her türlü harikalar, hulâsa medeniyette şöhret bulmuş itikatların bütünü Yahudilik'te mevcuttu. Yahudiler büyü formüllerinde, eski zamanlardaki geleneklerden yahut yabancı dinlerden gelen cin ve peri isimlerini almışlardır.


İslâm toplumlarında:  Müslümanlardan bazıları büyüde Yahudilerden, Suriyeliler'den, İranlılar'dan,  Keldânîler'den ve Yunanlılar'dan ders almışlardır. Tütsü, tılsım, muska, cadılık, fala bakmak vs. hep oralardan gelmiştir. Müslümanlar cinlere inandıkları için bu inanç sihre inanmaya da yolaçabiliyordu. Rasûlullah (s.a.s.) "isabet-i ayn"a, yılan sokması ve genellikle hastalıklara karşı rukyayı yani duayı caiz görmüştür. Fakat büyü ile Hz. Peygamber'in (s.a.s.) duası arasında hiçbir ilişki yoktur. Bir takım fal kitapları vardır ki kelime ve harflerin suretiyle geleceği bilmeye çalışırlar.


Batı dünyasında: Bütün milletlerin arşivleri tetkik olununca, büyüye müteallik bu türlü inançlara rastlanır. Keltler, Tötonlar, İskandinavlar, Finler, Doğu milletleriyle bu konuda bir çok esaslı benzerlikler göstermektedirler. Bugün akıl ve mantığın ilerlemesiyle büyünün ortadan kalktığına inanmak pek cesur bir davranıştır.


-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 14.12.14, 21:34 @aysan__ Nr.: 5 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?
Muska ve diger kullanilan malzemeler sadece bir arac! Aslinda bir bakima dogru bir yerden yakalamissiniz olayi, oda insandaki enerji, kimimizde fazla kimimizde az olan, nasil kullanacagimizi bilemédigimiz enerji, "izmir'den bir arkadas aradi, evlerinde enerji ile tedavi yöntemi kullanan bir bayan oldugunu, almanyadan geldigini, benim bu konularda arastirmalarda bulundugumu bildiginden, tanismami istedi. Kisa bir tanismanin ardindan almanyaya döndügünde beni aramasini, eger isterse detayli konusabilecegimizi söyleyip telefonumu verdim. Döndügünde aradi, saatlerce bu konu üzerine konustuk! Kisaca insanda varolan enerji insan tedavisindede kullanilabilir yada insana zarar vermek üzerinede kullanilabilir. Biz birincisine tedavi, ikincisinede büyü diyoruz!...
-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 15.12.14, 10:27 @aysan__ Nr.: 6 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?


Alışılagelmişin dışında olağan üstü yetenekleri olan bazi kişiler kendi bedenleri üzerinde biriken enerji gücünün fazla olmasından dolayı bu gücü bilinçsizce kullanmaktadır . 


Bir başkasının ürettiği bilinçli yada bilinçsiz bir şekilde bir negatif enerjiye maruz kalabiliriz. Birilerinin kıskançlığı, çekememezliği sonucu hayatımıza müdahale etmesi, büyü yollarına başvurması sonucu negatif enerjiler sıkıntı verir. Her iki durumda da yani içsel yada dışsal kişinin yaşamında bazı olumsuzluklar görünür. Bunlardan bazıları sürekli yinelenen rahatsızlıklardır. Mesela; yaşamın sürekli kısır döngü şeklinde devam etmesi, kısmetsizlik yaşaması,olacak işlerinin olmaması yani  işlerimizin ters gitmesi, düşmanlıklar görmesi, sürekli iç huzursuzluklarının geçmemesi, halsizlik insanlarla birlikte olmaktan rahatsızlık duymak gibi durumlar negatif enerjinin vermiş olduğu durumlardır. Eğerki negatif enerjiler içsel etkilerden kaynaklanıyorsa bu durumun çözümü icin bilinç düzeyimizi gelistirmemiz yararli olur.

Fakat dışsal nedenlerden kaynaklanıyorsa negatif enerjiyi size yönlendiren kişi bunu bilinçsizce yapıyorsa bu durumdan kurtulmak zordur. 


Bütün huzursuzlukların, bütün felaketlerin başı, kaynağı kötü arkadaştır. Bunun için cahil ve kötü arkadaştan, akrabadan uzak durmak gerekir. 


(Ahmak ve cahil ile arkadaşlık etme! Ondan kendini koru! Nice ahmaklar var ki, arkadaş oldukları akıllı kimseleri helak ederler. Kişi arkadaşı ile ölçülür. Kalbler buluştuğu zaman birinin diğerine tesiri vardır.)

Cahil insan, iyilik yapacağım derken kötülük yapar. Onun için atalarımız, 

(Cahil dost, akıllı düşmandan kötüdür) demişlerdir.


-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 15.12.14, 12:29 @herhangibiri Nr.: 7 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?





-insanlarin hayata bakis acilarinin sonucunu yasiyoruu..
-biliyoruzki insanlar koplex zusammengebaut..
-bu durumda bizde bir energjiyiz..
-bana yakin olan beni leb demeden aliyabiliyoruu...
-yakin olmayan zurna caliyoruu..


-burda degisik durumlari konu yapmislar..



-----
Man kann so oder so machen. Ich bin für so..
0
 
Beitrag gepostet am 16.12.14, 08:43 @sheego Nr.: 8 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?
Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret.
Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki, ağlar perişan olur onun için.
Kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı, kırar ve atar.
Ya aşırı kıymet verir, ya kıymet bilmeyiz.
Aşırılıktan uzak dur. 

Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol.
Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın.
"Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme.
Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 16.12.14, 12:13 @herhangibiri Nr.: 9 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?




-negüzel yazmissin...
-ben olsam aynisini yazmak isterdim...
-kiskanddim ..


-----
Man kann so oder so machen. Ich bin für so..
0
 
Beitrag gepostet am 16.12.14, 13:07 @sheego Nr.: 10 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?

Aynen ben de kiskandim senin gibi! Sems'in yazisini...

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
Beitrag gepostet am 16.12.14, 13:18 @herhangibiri Nr.: 11 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?





-aklli humana menschmisch..
-güzel kiskanclik oldu bu..

-----
Man kann so oder so machen. Ich bin für so..
0
 
Beitrag gepostet am 16.12.14, 13:58 @sheego Nr.: 12 Antworten
 
İslam\'da büyü var mıdır?

Sems, yazilarini okuduktan sonra yazilarina deger verdigim bir zat! 
Mevlana'nin "Hamdim", "Pistim", "Yandim" sözü Sems icin söylenmistir. Hamdim, Sems'i tanimadan önce. Pistim, Sems'i tanidiktan sonra. Yandim, Sems gittikten sonra... 
Mevlana ile Sems'in az bilinen hayatin farkli boyutlarina gecisleriyle ilgili bir konuyu arastirmalim tamamlaninca burada paylasacagim.

-----
"Birinin sizi sevmesi sizin elinizde degildir"
0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
İslam\'da büyü var mıdır?