Insanlar "yanilgi",
"hata" icinde bulunmalarina ve bunu kendileri dahi
itiraf etmelerine ragmen, bir arkadas veya yakini bu hususu
kendilerine hatirlattiklarinda, nedense kabullenmekte
zorlanirlar...
"Biliyorum,
yanlis yapiyorum" denilir. Herhangi bir vesile ile arkadasi
kendisine, "bak bu konuda daha duyarli olmalisin" diye
hatirlatmaya kalktiginda, ya kabullenmekte zorlanir ya da
kendiliginden savunmaya gecer...
Seytan ve nefis insani
her zaman markaj altinda tutar. Sürekli bos anini yakalama
azmindedir. Bir gaflet veya bir boslugunu yakaladiginda, onu
kiskivrak yakalar ve diledigini yaptirir. Sonu ya hüsrandir ya da
vicdan azabi...
Bilinmesine ve itiraf
edilmesine ragmen, birilerinin kendisine yanlisini hatirlatmasi
neticesinde rahatsiz olunuyorsa, kisi, kendisinde birtakim
eksiklerin oldugunu fark etmelidir. Otokrotik veya özelestiriyi
herkes yapabilir ancak kritik ve elestiriyi herkes
kaldiramayabilir. Nefislerini bu anlamda az cok egitmis insanlar
bundan rahatsiz olmamalidirlar hatta kendisine bu uyariyi yapana
karsi mütesekkir olmalidirlar.
Fakat ne yazik ki, her konuda oldugu gibi bu
konularda da nefsimiz bunu kabullenmekte zorlanir. Halbuki yanlis
yanlistir, bunun savunmasi olmamali, bilakis izale etme noktasinda
gayret etmelidir...
selam ve hürmetlerimle...
-----
Her bakan göremez, her gören mutlaka bakmistir...