Bazen insanları hafife almak için "Çocuk gibisin,Çocuk gibi davranıyorsun" denir ya.Bu hikayeden sonra çocuk gözüyle bakmanın basit olmadığını anlıyor insan..
Babası İspanya"nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkumdu küçük kızın..Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi..Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı..Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı...Çok üzülmüştü küçük kız...Babasına söyledi bunu,o da "üzülme kızım,yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?" dedi.Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü .bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti..Babası keyifle resme baktı ve sordu: "Hmmm !Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı? Küçük kız babasına eğilerek,sessizce: "Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!....."
Bir düş anlat bana,
Seninle dolan kuşandığın masaldan
Şefkatli baba ellerinde fidan,
Merhametli ellerinde annenin gonca aç
Görecekmiş, Tutacakmış gibi umudun perdesinden çal
Beni benden al çocuk
______Hazal Karadağ

Bir çocuğun gülüşü dünyaya bedeldir..
Reşit olmayan bedenlere şiirler büyütüyorum
Özgür çığlıklar yürütüyorum vicdan sehpalarına…
Gölgemin nüfuzunda
Gölgeler s/aklıyorum
Düşlerimi feda ederek kimsesiz çocuklara…
Ne fayda…
Hazal Karadağ
Bakma öyle çocukBiliyorum, acı dolu bu dünya
Biliyorum yoksulluk.
Bakma öyle çocuk
Öyle soğuk, öyle kara
Bakma öyle çocuk

İYİ UYKULAR ÇOCUK!..