sevgi,yaşamsal bir enerji,kimine göre gizli bir güç..(belki bilimsel bir bakış açıs ama,pratiği olmayınca)

Bana görede sevgi yaşamsal bir enerji..

Bir düşünceye göre 'sevmeyi öğrenmeye' insanlardan başlanılmaması gerektiği vurgulanıyor. İnsanlar duygu/düşünce dengeliliği olarak en çok çeşitliliğe sahiptir.. Çabuk incinme ve vazgeçme olasılığı var. Bunun yerine nesnelerden, bitkilerden, doğadan, dünyadan, yaşamdan, hayvanlardan başlanabilir. Tabii daha sonra insana da uzanabilmek kaydıyla.. Bir de şu var ki, sevginin kendisini sevmek de mümkün.Örneğin ben 'sevmeyi seviyorum'..Bunu yaşamsal bir enerji çeşidi olarak görüyorum. Sevgi hayata anlam,enerji veren birşey. Öğrenilmesi adına tabii ki bir yaptırım,zorlama yok, yaşamak için yiyecekle beslenmek zorundayız ve kendimizi besliyoruz. Kendini,çevreni,yaşamı,dünyayı da sevgiyle beslemek gerektiğini düşünüyorum. Ve bunun öğrenilebileceğini de.. Öğrenme kısmı, birinin öğretmesinden çok 'şu anda ve burada' bulunuşumuzda, odak noktasının,frekansının 'sevgi'de olup olmadığının farkındalığıyla ilgili.. Yani yaşarken ne kadar 'sevgi'ye ilişkin davranıyoruz, ne kadar bunu anımsıyoruz, kaç sefer odak noktamızın sevgiden uzaklaştığını anımsayıp, tekrar ona dönüyoruz gibi..

Bu açıdan içinde bulunduğumuz dünyaya bakacak olursak, neredeyse her varlık,olay,durum'da büyük bir sevgi açığı var. Bu nedenle de beslenip doygunlaşamıyorlar.. Biz yaşamı düzenlemek, sorunları çözmek için kurallar,kavramlar,yöntemler,düşünceler üretip duruyoruz.. Ama suyu,güneşi olmayan bir bitki için bunların anlamı ne? Sararmış solmuşuz bir defa.. Sorunları anlamak,düzeltmek için yeterince sevgi enerjisi yok etrafta,kendimizde.. Belki de önce bunu anlamak gerek... 

Tekrar teşekkürler ahududu.. 

Yorumların için teşekkürler..

Güzel dileklerin için de teşekkür ediyorum..

Herkese sağlıklı uykular diliyorum,sevgiyle kalın!..

Benden sonra yaptığınız yorumları gerçekten üzülerek okudum ve düşünmeye başladım;paylaştığım konuda bu ikisini bu denli öfkelendirecek ve kişisel polemiğe dönüştürecek ne yazdım diye..Hep söylüyorum söylüyeceğimde, birbirimize saygımız olmadığ sürece ne yazıkki bu tür konu saptırmalarına ve birbirimize olan öfkemizi kusmaya her zaman mahkum olacağımızdır..Öncellikle kendi içimizde barışık olmamız gerektiğine inanan ve elimden geldiğince,buna çaba göstermeye çalışıyorum..Kendimizle barışık olmadığımız sürece,hiç kimseye bir şey veremeyeceğimiz gibi,doğru olanıda anlatamayız..Bu anlamda,benim konum üzerinden, olayı kişiselleştirdiğiniz ve bunu polemik konusu haline getirdiğiniz için,ikinizi de kınıyorum arkadaşlar..

Ve rica ediyorum;bundan böyle benim konularım üzerinden,olayı kişileştirip,polemik konusuna dönüştürmeyelim..( ikinizin de beni savunmasına rağmen)

Bundan böyle,bu konuda sizin daha duyarlı davranacağınıza inanarak,daha doğru ve güzel paylaşamlara diyorum..

Teşekkürler..