96 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 29.10.11, 21:55 Nr.: 1 Antworten
 
Atatürk ve Cumhuriyet

Rabbimin armağanı batıdan doğan nurdun,
Sine-i millet ile önderi oldun yurdun,
Adım adım dolaşıp gereğini buyurdun,
Saygılar duyulan bir Türk gücünü duyurdun,

Gerçek bir dehaydın, hep bir adım önde durdun
Tertemiz ufkun gibi Cumhuriyeti kurdun.

Dağılan orduları ve halkını dererek,
O günkü imkanları önlerine sererek,
Gençliğine güvenip idealler vererek,
Sevgiyle toparlayıp Türk gücünü duyurdun,

Gerçek bir dehaydın, hep bir adım önde durdun,
Tertemiz ufkun gibi Cumhuriyeti kurdun.

Yaptığın mücadele yedi düvelle yarış,
Alamadı düşmanlar bu vatandan bir karış,
Seninle geldi zafer, sayende oldu barış,
Zaferler kazanarak Türk gücünü duyurdun,

Gerçek bir dehaydın, hep bir adım önde durdun,
Tertemiz ufkun gibi Cumhuriyeti kurdun.

Yıllar sonrayı görüp istikbal belirledin,
Devrimlerinle fersah fersah hep ilerledin,
Ekonomiyle sosyal hayatı da derledin,
İnkılaplar yaparak Türk gücünü duyurdun,

Gerçek bir dehaydın, hep bir adım önde durdun,
Tertemiz ufkun gibi Cumhuriyeti kurdun.

Vatan millet minnettar ve şükranlar borçluyuz,
Türk’üz mayamız sağlam çünkü demir harçlıyız,
Başka nişan istemez, Atam senle taçlıyız,
Ne mutlu Türk’üm deyip Türk gücünü duyurdun,

Gerçek bir dehaydın, hep bir adım önde durdun,
Tertemiz ufkun gibi Cumhuriyeti kurdun...


Zeki İlyas KIZILIŞIK
0
 
Beitrag gepostet am 29.10.11, 21:55 @korcan Nr.: 2 Antworten
 
Atatürk ve Cumhuriyet

Bugün

Durmadan dalgalan şanlı bayrağım,
Yurdumun en büyük bayramı bugün.
Ufuklar gül açsın, gülsün toprağım,
Yurdumun en büyük bayramı bugün.

Ağaçlar bezensin, dallar süslensin.
Bahçeler donansın, güller süslensin.
Ata’nın açtığı yollar süslensin.
Yurdumun en büyük bayramı bugün.

Yurt için savaşmak bir şanlı düğün,
Yaşamak duygusu her şeyden üstün,
İstiklal sevdası ufkumuzda gün,
Yurdumun en büyük bayramı bugün.

Tarihe sığmayan şanlar Türk’ündür.
Ölümden korkmayan canlar Türk’ündür.
Bayrağa renk veren kanlar Türk’ündür,
Yurdumun en büyük bayramı bugün.

Ata’mız her zaman kalbimizde hız,
Ülkümüz uğrunda ölmek ahtımız,
Şölenler kurulsun, içilsin kımız.
Yurdumun en büyük bayramı bugün.

Kanım toprağa katanımız var,
Bayrağın altında yatanımız var,
Destanlar kaynağı vatanımız var,
Yurdumun en büyük bayramı bugün.


 


Uluğ TURANLIOĞLU


 

0
 
Beitrag gepostet am 29.10.11, 21:56 @korcan Nr.: 3 Antworten
 
Atatürk ve Cumhuriyet

Cumhuriyet

Hani bulutlu gökte birden şimşek çakar ya!
O zifiri karanlık birden aydınlanır ya!
Hani kurak bir yazda, birden yağmur yağar ya!
İşte öyle bir günde kuruldu Cumhuriyet.

Bu öyle bir ışık ki bir daha sönmeyecek,
Bu yola baş koyanlar, geriye dönmeyecek.
İlelebet sürecek, bu sevda dinmeyecek
Bir Deha nın peşinde kuruldu cumhuriyet.

İman zırhlı göğüsler siper olur düşmana,
Babam olsa acımam, dil uzatsa vatana.
Değil yerde yaşayan, topraklarda yatana,
Dönülmez söz verdikte kuruldu cumhuriyet.

Emanettir gençliğe Atam böyle söyledi
Canınız pahasına onu koruyun dedi.
Gençlik bir cevap verdi, yerler gökler inledi.
Böylesi gönüllerde kuruldu cumhuriyet.

Atam sen müsterih ol, biz senin emrinizdeyiz
Mukaddes emanete bir zarar verdirmeyiz.
Canımızı verirde bundan geri dönmeyiz.
Şehitler sayesinde kuruldu cumhuriyet


Kasım KAPLAN
0
 
Beitrag gepostet am 29.10.11, 21:58 @korcan Nr.: 4 Antworten
 
Atatürk ve Cumhuriyet

Cumhuriyet

Al yıldızlı al bayraklar,
Her yanda dalgalanıyor.
Süslendi evler, sokaklar
Renk renk ışıklar yanıyor.

Yirmi üç yıl önce bugün.
Cumhuriyet kurdu millet,
Bize büyük Atatürk’ün,
Armağanı Cumhuriyet.

En birinci vazifemiz,
Onun yolunda yürümek.
Canımız gibi koruruz,
Cumhuriyet Türklük demek.

Sevinçle, sağlıkla geçsin.
Sabahımız, akşamımız.
Kutlu olsun hepimize,
Cumhuriyet Bayramımız.


Vasfi Mahir KOCATÜRK


0
 
Beitrag gepostet am 29.10.11, 22:01 @korcan Nr.: 5 Antworten
 
Atatürk ve Cumhuriyet














 Cumhuriyet Bayramını Neden (Niçin) Kutluyoruz



Bir
günün bayram sayılması, her şeyden önce yasa ile mümkün olabilmektedir.
Çünkü, devlet daireleriyle özel ve resmi kuruluşların, kendilerinden
beklenen işleri durdurmak suretiyle çalışmalarına bir süreliğine de
olsa ara vermeleri düzensizliğe yol açacaktır.


 


Bayramlar,
yasa koyucu tarafından tespit edilerek, kaç gün tatil yapılacağı ve
bunun hangi devlet organının yada organlarının icra edeceği belirlenir.


 


29
Ekim 1923’te TBMM, 1921 Anayasasında yaptığı değişiklikle, hükümet
şeklini cumhuriyete dönüştürmüş, aynı gece, 101 pare top atılmak
suretiyle Cumhuriyet’in kutlanması Meclisçe kararlaştırılmıştır. Ertesi
yıl Cumhuriyet’in ilanı günü, şenliklerle kutlanmış, fakat bunun bir
kanunla tespiti daha sonra gerçekleştirilmiştir.


 


Konu
ile ilgili olarak, Hariciye Vekâleti’nce düzenlenen ve hükümet
tarafından TBMM’ne sevk edilen 2 Şubat 1925 tarihli kanun teklifinde,
29 Ekim’in milli bayram sayılması istenmiş ve gerekçesi şu şekilde
açıklanmıştır: “medeni ülkelerden her biri kendisi için milli bayram
olmak üzere tek bir gün kabul etmiştir. Her millet bu şekilde
belirlediği günü, resmi özel gün sayarak yalnız o günü gerek ülke
içinde, gerek dış temsilciliklerinde milli törenle icra eder...
Yabancılara da kutlattırılması gereken, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve
milletimizin resmi özel gününü öteki medeni ülkeler gibi bir gün olarak
belirlemek lâzımdır. O gün ise Cumhuriyet’in ilânı günü olan 29
Ekim’den başkası olmamalıdır.”


 


Hükümetin
teklifi, Meclis Anayasa Komisyonu’nda görüşülerek 18 Nisan 1925’te
karara bağlanmış, 19 Nisan’da TBMM’nde kabul edilmiştir. 628 sayılı üç
maddelik kanunun birinci maddesinde içeride ve dışarıda devlet adına
yapılacak bayram töreninin 29 Ekim olduğu, ikinci maddesinde bu kanunun
yürütülmesinden hükümetin sorumlu bulunduğu, üçüncü maddesinde de
yayımı tarihinden yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Böylece
Cumhuriyetin ilânı, 29 Ekim 1925’ten itibaren, içeride ve dışarıda
milli bayram olarak kutlanmaya başlanmıştır.


 


Cumhuriyet Bayramı’nı neden kutlarız…


 


Toplumun
dinamiğini harekete geçiren olgular arasında milli günler ve bayramlar
başlıca yeri işgal ederler. Cumhuriyet Bayramı da Türk milleti için son
derece önemli, toplumsal dayanışmanın en üst seviyeye çıktığı milli bir
bayramdır.


 


Toplumsal
hayata bayram ve törenlerin büyük tesiri vardır. Milletler ve bilhassa
bizim gibi üst üste inkılâp geçirmiş olan toplumlar, elde ettikleri
milli gurur günlerini sürekli hatırlamakla, atalarının geçmişte
çektikleri sıkıntıları unutmamakta ve elde ettikleri başarının ne
anlama geldiğini iyi idrak ederek, gelecek nesillerine en büyük iyiliği
yapmış olmaktadırlar.


 


İşte,
Cumhuriyet Bayramı da Türk milletinin Atatürk’ün önderliğinde gelecek
nesillerine miras olarak bıraktığı, ülkemizde cumhuriyetin ilan
edilişinin yıldönümü olarak kutlanan milli bir bayramdır. Türkiye
Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ve çağdaşlığının sembolü olan
Cumhuriyet Bayramı’nı sevinç içerisinde kutlamak elbetteki Kurtuluş
Savaşı’nı binlerce şehit vererek kazanan Türk milletinin en büyük
hakkıdır.


 


Her
yıl 29 Ekim’de kutlanan Cumhuriyet Bayramı, gençliğe tarih bilinç ve
şuuru kazandırmakta, atalarına olan saygı ve sevgisini üst seviyelere
çıkarmaktadır. Kalplerdeki vatan ve millet sevgisini artırarak milli
bir gurur yaşatmaktadır. Cumhuriyet Bayramı’nda okunan kahramanlık
şiirleri ile güçlü ve özgür bir Türk toplumunun varlığı ilan edilmekte,
Atatürk, vatan ve bayrak sevgisi genç kuşaklara en güzel şekilde
aktarılmaktadır.


0
 
Beitrag gepostet am 29.10.11, 22:04 @korcan Nr.: 6 Antworten
 
Atatürk ve Cumhuriyet





 Cumhuriyetin Anlamı Önemi ve Milletimize Kazandırdıkları



Cumhuriyetin Anlamı, Önemi ve Milletimize (Ülkemize) Kazandırdıkları


 


Cumhuriyetin Anlamı ve Önemi


 


Cumhuriyet,
egemenliğin kaynağının millete ait olduğunu kabul eden bir devlet şekli
olup; dolayısıyla devletin temel organlarının seçimle iş başına geldiği
bir yönetim biçimidir. Bu rejimde Devlet Başkanı olan Cumhurbaşkanı da
milletçe veya milletin temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından seçilir. Cumhuriyet yönetimi bu niteliği ile şüphesiz ki
demokrasinin en gelişmiş şekli, demokrasi prensibinin en iyi
uygulanmasını temin eden bir siyasi rejimdir.

Cumhuriyet
yönetiminin birinci özelliği, seçim esasına dayanan bir idare
olmasıdır. Bu seçim de gerek seçme gerekse seçilme hakkı bakımından
belli bir kişiye, belli bir zümreye, belli bir sınıfa ayrıcalık
tanınmaz. Cumhuriyetle yönetilen bir devlette seçimle iş başına
gelenlerin görev süresi belli bir dönemi kapsar. Bir görevin babadan
oğula geçmesi gibi bir usul de cumhuriyet rejiminde bulunmaz.
Cumhuriyet yönetiminde kaydı hayat şartı ile bir görev söz konusu
olamaz.

Cumhuriyet rejiminin ikinci bir özelliği, kişi, zümre ve
sınıf yararını değil, kamu yararını ön planda tutan, kamu yararına
dayanan bir yönetim şekli olmasıdır. Çünkü cumhuriyet rejimi,
kuvvetini, dayanağını kişi, zümre ve sınıf hakimiyetinden değil, geniş
halk kitlesinden, millet iradesinden almaktadır.


Cumhuriyetin Milletimize Kazandırdıkları



Cumhuriyet
rejimi, memleketimize, milletimize sayılamayacak kadar çok şeyler
kazandırmıştır. Bir kere cumhuriyet yönetimi, devlet hayatımıza, siyasi
hayatımıza egemenliğin bir şahsa, bir zümreye, bir sınıfa değil,
millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır.



Cumhuriyet
rejiminin, bütün vatandaşları kanun önünde eşit sayması, onlar arasında
hiçbir ayrıcalık tanımaması, onların devlet yönetimine eşit olarak
katılımını sağlaması, vatandaşların temel hak ve hürriyetlerini devlet
teminatı altına alışı, millî birlik ve beraberliğimiz açısından da
birleştirici, pekiştirici olmuş, millî sınırlarımız içinde hiçbir
ayrıcalık yapmaksızın bütün vatandaşlarımızın paylaştığı, yararlandığı,
bu nedenle korumaya ve yaşatmaya kararlı olduğu bir idare haline
gelmiştir.

Cumhuriyet rejimi aynı zamanda, insan unsuruna
verdiği değer, insan hak ve hürriyetlerine gösterdiği saygı
nedeniyledir ki, çağdaşlaşmayı, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı en
iyi şekilde gerçekleştiren bir ortam oluşturmuştur. Türkiye’nin çağ
atlaması, milletimizin Atatürk’ün önderliğinde her türlü engeli aşarak
uygar bir toplum haline gelişi, lâik ve demokratik cumhuriyet rejimi
sayesinde mümkün olabilmiştir.

İşte bize kazandırdığı bu
değerler nedeniyle, lâik ve demokratik cumhuriyet rejimi,
memleketimizin geleceği bakımından o derece önemlidir ki, Anayasamızda
“Türkiye Cumhuriyeti’nin idare şeklinin Cumhuriyet olduğu” hükmünün
değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği ayrı
bir anayasa maddesiyle teminat altına alınmıştır.

Gençlerimiz ve her gelecek kuşak bilmelidir ki, bu vatanda kurduğumuz Cumhuriyet
yönetimi, Atatürk’ün önderliğinde çok büyük fedakârlıklarla kazanılan
bir ölüm kalım savaşından sonra gerçekleştirilmiştir. Bu büyük
başarının arkasında binlerce şehidin, binlerce gazinin harcı vardır. Bu
bakımdan, kurulan bu büyük eserin her yönü ile gelişmesi,
geliştirilmesi, doğabilecek her türlü tehlikeden titizlikle korunması, Cumhuriyet
kuşaklarının Atatürk’e ve onun inkılâp arkadaşlarına borçlu olduğu
kaçınılmaz bir görevdir. Cumhuriyet kuşakları, bu görevin bilinci
içinde, kendilerine bırakılan emaneti daima koruyacaklar, Türkiye
Cumhuriyeti’ni Büyük Önderin çizdiği yolda ebediyen yaşatacaklardır.

 

0
 
Beitrag gepostet am 29.10.11, 22:06 @korcan Nr.: 7 Antworten
 
Atatürk ve Cumhuriyet





 29 Ekim 1923 Cumhuriyetin İlanı






0
 
Beitrag gepostet am 29.10.11, 22:08 @korcan Nr.: 8 Antworten
 
Atatürk ve Cumhuriyet









0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
Atatürk ve Cumhuriyet