Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTO, turizm
gelirlerinin hesaplanmasında, gurbetçi işçilerin izne geldikleri
memleketlerinde yaptığı tüm harcamaların, düğünde taktığı takıların bile
'turizm geliri' olarak kayıtlara geçirildiğini ortaya çıkardı.

'BİRÇOK YANLIŞLIK VAR'



AKTOB'un araştırmasında, Türkiye'de
turizm gelirlerini hesaplama yönteminde birçok yanlışlık bulunduğu
belirtilerek, yöntemin ivedilikle gözden geçirilmesi gerektiği
vurgulandı.



Araştırmaya göre, Türkiye İstatistik Kurumu'nun, Türkiye'de turizm geliri ile ilgili hesaplamaları bugüne kadar birkaç kez yenilendi. Son olarak 2000'li yılların başında turizm geliri hesaplama yöntemi değiştirildi. Böylece, 'işçi dövizi' turizm geliri oldu. Gurbetçi işçinin çalıştığı ülkeye dönerken beyan ettiği tüm harcamalar, turizm geliri olarak değerlendirilmeye başlandı. Ancak ortaya önemli bir sorun çıktı.



Çünkü, tablolara bakıldığında Almanya'dan tatile gelen Aksekili bir vatandaşın köyündeki baba ocağında geçirdiği tatil sırasında yaptığı harcama, Alman turistin 5 yıldızlı otelde yaptığı harcamadan fazla çıkmaya, bu da kişi başına turizm geliri hesaplarına yansımaya başladı.



TURİZM GELİRİNDEKİ ARTIŞ ORANI



Bunun sonucu olarak, daha önce 640 dolar
civarında olan kişi başına turizm geliri, 10 yıl önce 750 dolar
seviyesine çıktı. Sonraki yıllarda da hesaplanan gelirde sürekli iniş-
çıkışlar yaşandı.

Almanya'da çalışan işçinin, ülkeye geldiğinde annesinin sağlık sorunlarından yeğenine karne
hediyesi olarak aldığı bisiklete ve düğünde taktığı takılara kadar çok
çeşitli konularda harcama yaptığı ve kendisine Türkiye'de bulunduğu süre
içinde ne kadar harcama yaptığı sorulduğunda, bunların hepsini saydığı
kaydedilen araştırmada, bütün bunlar turizm geliri olarak
değerlendirmeye alınınca ortaya garip bir tablo çıktığı dile getirilidi.
AKTOB, şimdi bu yöntemin yeniden gözden geçirilmesi için yetkilileri harekete çağırdı ve girişimde bulunmaya karar verdi.

SORUN ASLINDA UZUN SÜREDİR GÜNDEMDE



Araştırmaya göre, turizm gelirlerinin hesaplanma yönteminin acilen ele
alınması gerektiği gerçeği, sadece 1- 2 yıldır değil, uzun süreden beri
yaşanan bir sorun olarak sektörün gündeminde bulunuyor. Sorunun son
dönemde gündeme geliş nedeni olarak da TÜİK´in
konuyla ilgili istatistikleri ile AKTOB gibi kuruluşların anlattığı
'sektör gerçeği' arasında giderek büyüyen çelişkiler gösteriliyor