70 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 27.12.10, 15:42 Nr.: 1 Antworten
 
Chat arkadaşlığı ve "chat"layan yuvalar..!

- 1 -


Bazı şeyler vardır, anlatmakla öğrenilemez; ancak yaşamakla öğrenilir. Yaşamayan bilmez. Çocuğa ateşin yaktığını ne kadar anlatırsanız anlatın, onu tatmadıkça, acısını hissetmedikçe gerçek manada ateşin ne olduğunu anlayamaz.

Yaşamadıkça zararının tam olarak anlamanın mümkün olmadığı hususlardan biri de şöhret ve paradır. Bilhassa gençlerimiz bu iki arzuya kavuşmak ve "sanatçı" olmak için maddi-manevi pek çok değerlerini feda ediyorlar. Halbuki "Dışı seni, içi beni yakar" misali arzulardır bunlar.

Bu arzuların zararlarını Sevgili Peygamberimiz bakınız kısa ve öz olarak nasıl ifade buyuruyorlar: "Mal ve şöhret hırsının insana vereceği zarar, iki aç kurdun bir koyun sürüsüne saldırdığı zaman vereceği zarardan daha çoktur." "Bir vadi dolusu altını olan, bir vadi dolusu daha ister!" (Buhari, Rekaik 10)

Akıllı insanlar, dinimizin bildirdiği nasihatlerden, başkalarının tecrübelerinden istifade etmesini bilirler. Küçük çocuklar ve ahmaklar ise kendileri tecrübe etmedikçe gördüklerine, başkalarının tecrübelerine inanmazlar.

Şimdi sözün burasında şan-şöhret sahibi bir hanım sanatçımızın yaşadıklarını, şöhret ve paranın insanı ne hale getirdiğini kendi ağzından sunmak istiyorum. Bu röportajı magazin yazarı Kenan Erçetingöz yapıyor. Sanatçımız şu ibretlik sözleri söylüyor:

"Bu para denilen illet, insanı hakikaten yoldan çıkartır. Yani deli gibi para harcarsın, 55 metrelik yat yetmez 75 metre alırsın. Evin içinde 10 hizmetçi yetmez 20'ye çıkarırsın. Budur yoldan çıkmak. Sokaktaki aç insanı unutuyorsun. Dinini unutmaya başlıyorsun. Ben hayatımda domuz eti yemedim, ama benim çevremdeki herkes domuz eti yiyordu ve ben bunu gördükçe midem bulanıyordu. Para bende, öyleyse güç bende oluyorsun. Yaratanını unutuyorsun. Ve O da bir gün sana öyle bir tokat atıyor, 'kendine gel' diyor.

Şimdi, o lüks hayatı değil, eski günlerimi özlüyorum. Biz bir apartman dairesinde, üç oda bir salon bir dairede oturuyorduk. Keşke o kadar paramız olmasaydı. Keşke tekneler, uçaklar hiçbiri olmasaydı. İşte insanlara bunu anlatamıyorum.

Manevi duygularını yitiriyorsun. Maddi duygular ön plana geçiyor. Nerede olduğun değil, kiminle olduğun önemli. Sen bir çadırın içinde çok sevdiğin bir insanla yaşıyorsan, o çadır sana saray gibi gelir. Ama sen bir sarayın içinde tek başına yaşıyorsan o saray sana hapishane gibi geliyor. Yani maddiyat öne çıktıkça kibirleniyorsun. İnsanları hor görmeye başlıyorsun. Yani bu para denilen illet, insanı hakikaten yoldan çıkartıyor."

Bunlar bir sanatçının ağzından dökülen ibretlik ifadeler. Satır aralarındaki pişmanlık ifadelerini eminim siz de yakalamışsınızdır. O yüzden gençlerimize şunu söylüyoruz: "Gençler, aman dikkat! Ekranlarda gördüğünüz ışıltılı hayatlara sakın özenmeyin."


selam ve hürmetlerimle...


-----
Namuslu olmak söz ile olsaydi, dünyada namussuz kalmazdi...
0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
Chat arkadaşlığı ve "chat"lay...