Acilan konulara bakiyoum da, bunlari kocaman kocaman, yasini basini almis insalar acamaz, yazamaz diye düsünüyorum...
Erkekler, kadinlar, ne isterler, ne begenirler, neresine bakarlar...Allah askina ya...bu kadar mi basitlestiniz..?
Bir bakarsiniz Homoseksueller savunulur, bir bakarsiniz kadinin (özür cok cok özür diliyorum) vücudu teshir edilir, neresini begeniyorsunuz, bakiyorsunuz gibi, bizim edeb ve terbiye anlayisimiza sigmayan yazilar...bizim erkeklerimizde dünden merakli, hemen atlayiverirler konuya...
basligi atanda bir bayansa, tutabilene ask olsun...
ya insanda bir durus olmali, onur olmali, kisilik olmali...her basliga yazi yazilir mi...birileri de sirf baslik olsun, konu olsun, yazi olsun, girgir olsun, samata olsun diye topic aciyor...hele bayan aciyorsa basligi saatlerce bilgisayar basindan kalkabilirseniz, bilmiyorum...
ve bu insanlarin cogu evlat sahibi, evladina terbiyeden, edebden, namusdan, ahlakdan bahseden insanlar...cocuklarinizi getiriniz, yazdiklarimiz, yazistiklarimiz, konularimiz bunlar diye rahat rahat gösterebilir misiniz..?
Bakiniz, biliyorum bana kizacak, yadirgayacaksiniz, her türlü karalanma, kizma ve hakareti göz önüne alarak samimiyetimle ifade ediyorum...Inandigim dediginiz Allah ve Resulü bunlardan asla razi olmaz..
bunlar kimin emridir, uygulamasidir...isinize gelir veya gelmez, yanlis yapiyorsunuz...soruyorum Allah askina, siz ne yapiyorsunuz..? ben samimi olarak ifade ediyorum bir gün cok psiman olacaksiniz ve keske kulak verseydik diyeceksiniz ama is isten gecmis olacak...
"Bir kimsenin haya perdesi yirtildiysa, sen ona ne dersen de, o hayvanlarin dahi benimsemedikleri seyleri benimsemeye baslar" derdi bir büyügümüz...evet cok hakli söylemis...
selam ve hürmetlerimle...
Önemine binaen, tekrarliyorum...
Kanaatimce sahife sahiplerinin isine gelen de budur...Zira Reytin böyle elde ediliyor herhalde...
Yazdiklarina katiliyor ve cumlelerinizin onunde saygi ile sapka cikartiyorum,
Yalniz yani bu kelimeyi bu guzel metninize karsilik kullanmak istemezdim,
Lâkin soyleyemedende gecemezdim,bu bakimdan yanlis anlasilma olmamasi dilegi ile,
Sunu belirtmek isterim ki,
Yazilariniz itibari ile yogunluk dîni olmasi vesilesi ile bu yondeki beklentilerinizin,
Cogunlukta olmasini dogal karsiliyorum,
Fakat sitenin ismi itibari ile bu beklentinize karsilik alinmamasini gayet dogal karsiliyorum,
Mâlum her kesime acik ve etnik koken itibari ile herkezin inanc sistemi ve ahlâki yondeki,
Inanislari muhakkak ayri ayri olacagini bilmek gerekir diye ,dusunuyorum,
Yoksa yazinin basinda belirttigim gibi dogruyu soylediginize inaniyor,
Temenni olarak boyle olmasini istiyor olsakta,
Olmayacak duaya amin demek ile bos vakit harcamak ayni esdegerdedir benim icin,selam ...
Mesele bir kimenin "dini" yasami benimsemesi olmamali...Rica ediyorum...ifadelerinizi gayet iyi anliyorum ve yadirgamiyorum bilakis tesekkür ediyorum...
Bizim toplum olarak bir durusumuz, farkimiz, medeniyetimiz yok muydu yoksa batidan farkisz miyiz, sayet öyleyse kendi Medeniyetimizden bahsetmek gülücn düserdi...yok medeniyetmizden bahsediliyorsa, o halde o medeniyet bu muydu !
Neyse maksadimiz tartismak degil, dogru bildiklerimizi aktarmaktir...kalpleri ikna etmek bize ait degil...onun sahibi olan BIR kimse var...
Tesekkür ederim efendim...
Istifade edilmesi umuduyla insaAllah...
Sorulariniza, söyleyim veya böyleyim demenin marifat oldugunu düsünmüyorum...Rabbim biliyor herkesin yasantisini, neler cektigini...
Insanlarn serbest ve hür oldugunu ancak belirli kaliplar icinde kalmasini ifade etmeye calisiyorum efendim...yoksa kimse ana hesap verecek degildir...
Ton kardesim,sizde sacmalayanlar arasindaydiniz demissiniz...ya beni biriyle karistirdiniz ya da yazilarimi takip etmediniz...
acik ve net söylüyorum, sayet bu kalita bir yazimi bana gösterirseniz yani sacma, sulandirilmis ve terb iye sinirlarini asan, tüm forum nünde özür yazisi yazacagim ve bir daha asla but rü yazi yazmayacagim efendim...
ve tekrar ediyorum...yazismalarin icerigine temasta bulunuyorum...takip ediniz...ciddi bir mesele diye baslayipta af uyurun civitilan, sulandirilan veya kavga ile bitmeyen cok topik vardir...kimseye ders vermek veya edeb ögretmek degil maksadim, sadece bir takim meseleleri hatirlatmaktir...
Tesekkür ederim Maho kardesim...
meseleye kisilik meselesi olarak bakiyorum...
selam,
katkidinizda dolayi tesekkür ederim, ancak bizler acaba ayni seylerden bahsediyoruz diye edemedim, özür...
Tesekkürler mehriban hanim...
bir konuda herkes ayni düsünecek diye bir kaide yoktur...bizler düsüncelrimizi belirtiriz gerisi okuyanlarin takdiridir...katilanlarda olacaktir katilmayanlarda ve belki hakaret edenlerde ancak bizi taniyan bilir, bunlara takilaca kadar "Akli kiralik" olanlardan olmadik hamdolsun...
Güzel kardesim, size tavsiyemdir...bu dünyada bu yazilari yazabilirsiniz ama biraz olsun Ahiret inanciniz varsa, orada bunun isbatini sorarlar aksi takdirde iftira olur...
size kizmiyorum kesinlikle, sakaliniz varsa ve dini savunuyorsaniz, bu tür yazilara da hazir olmak gerekir bunu da biliyorum...neyse, her seyin dogrusunu bilen Rabbimizedir hesabimiz...
size de hakkim helaldir...
Yok estagfirullah...
ne sinirlenme ne de gerilme var efendim...bazen konulari, icerigin ciddiyetine göre yazmak gerekir...biz kimseyi ikna icinugrasmiyoruz, yazimizi yazar görevimzi yapariz...kalplere etki etmesi bana ait degil, o Rabbimizin bilecegi istir...
Doğuştan gelen donanımların ve yazılımların nasıl var olduğunu veya evrim sürecinde ilkel beynin mi kendine organlar yarattığını, yoksa organların mı kendilerine bir beyin yarattığını veya muhtemel diyalektik süreci düşünmeyi bir kenara bırakıp baktığımızda, gördüğümüz şudur;
İNSANIN TEMEL HÂLİ
1) İnsan bedeni;- Hayatta olmak(organların çalışması ve tüm hücrelere enerji ulaştırılması- Hayatta kalmak(beslenme yapabilmek, besin aramak ve güvenlik sağlamak için uzuvların varlığı- Üreme dölleme veya döllenme için gerekli organların varlığıamaçlarına hizmet edebilecek şekilde tasarlanmış, gelişebilen bir donanımdır.
2) Bu donanım, 5 çeşit duyu organı ve sinir ağları ile donatılmıştır.
3) Hayatta olmak yani iç organların çalıştırılması, “beyin sapı” tarafından bilinçsizce yönetilen bir süreçtir.
4) İnsanın “ilkel alt beyni”; hayatta kalmak, gelişmek ve üremek amaçlarını gerçekleştirmek için programlanmıştır.
alt beyin, duyu organlarından ve sinir ağlarından gelen bilgileri değerlendirir ve sinir ağları vasıtası ile tüm uzuvlara emirler gönderir. Korteks geliştikçe bu emirlerin birçoğunu iptal eder veya iptal etmeye çalışır.)
5) Alt beyne gelen bilgilerin değerlendirilmesi demek, bu bilginin; yaşama, gelişme ve üreme amaçlarına hizmet etmesi için planlanan beslenme, uyuma, güvenlik ve cinsellik gibi algoritmalarla ölçülmesi demektir.
6) Ölçüm süreci karmaşık da olsa, aynı koşullarda aslında bir başka sonuç çıkabilecek olsaydı da; hızlı ve kesindir.
7) Çıkan sonuç emir haline gelir ve emir gerçekleştirilene kadar kolay kolay yeniden değerlendirme yapılmaz. İçgüdüsel davranışı mesele haline getiren bir yönü de bu durumdur. Ölçü kaçabilir, ”vur deyince öldürebilir”
Bilgininin değerlendirilmesi ve bir emir oluşması sürecine içgüdü diyelim.
8) İçgüdünün emirleri somuttur. Dokun, tat, kokla, dinle, seyret… Em, yala, ısır, çiğne, yut, tükür… yaklaş, dokun, okşa, sarıl, sürtün… vur, kopar, çek, kovala… donakal, it, uzaklaş, kaç… yat, dinlen, uyu… vs.
Bilgi gönderilen içgüdü programı, eksikliği tespit eder ve bir acı duygusu ile adeta emir verir, döngü başlatır. Yandım allah diyen ilkel beyin, en yüksek acı verenin “emrinden” başlayarak organizmayı ilgili nesne veya duruma ulaştırmak için yönlendirir.
Kavuşulan nesne veya durum ile zaman geçirilir ve haz yaşanır. Yeterli süre geçirildikten sonra ilkel beyinde emri gerçekleştirmiş olmanın doyumsal hazzı yaşanır.
Kavuşmak için acı çeker, kavuştumu haz duyar ve sonra doyuma ulaşırız.
Örnekler:
— İlkel beyin güzel bir yiyecek gördü mü, eğer birazcık aç ise hemen yemek ister. Mülkiyet bilmez. Sağlıklı beslenme bilmez. Bu konuda doyumu bir kaç saat sürer. Çeşitlilik ister.
— İlkel erkek beyni güzel bir kadın gördü mü, hemen döllemek ister. Mülkiyet bilmez. Nüfus planlama bilmez. Bu konuda doyum/isteksizlik bazen dakikalar sürer, bazen bir kaç saat. Çeşitlilik ister. Süreli bağlılık geliştirebilir.
— İlkel kadın beyni güçlü ve güvenilir bir erkek gördü mü, diğerleriyle kıyaslar ve sonra döllenmek ister. Mülkiyet bilmez. Nüfus planlama bilmez. Doyum/isteksizlik bazen bir kaç gün sürebilir!!! Çeşitlilik isteği üreme kaynaklı değil, güvenlik için yedekte tutma kaynaklıdır. Süreli bağlılık geliştirebilir.
SONRA NE OLUR?
10) Ana amaç için içgüdüleri uygulayıp ihtiyaçlarını karşılayan organizma, ana amaç olan yaşama ve gelişme (ve bazen üreme) sürecine devam eder.
11) Organizma(beden+beyin) geliştikçe çevre ile etkileşimi başlar ve potansiyelleri dolmaya başlar. Organizma içgüdülerini gerçekleştirmede ustalaşır.
12) Zihin geliştikçe yeni alanlar(korteks vb) devreye girer ve gerçek öğrenme süreci başlar.
Bazen korteksin dediği olur; Bazen alt beynin dediği olur; Bazen alt beyin korteksi oyuna getirir; Bazen korteks, alt beyini ölçüsüzlükle suçlar; Bazen alt beyin, korteksin tehlikeli işlerine karşı koyar; Bazen korteks, sıkıntılarını alt beyine yönelerek aşmaya çalışır;
İradenin ve içgüdünün birlikteliği ve savaşımı sürüp gider…
Alıntıdır
Bu yüzden kimseyi kınamaya gerek yok.İnsanlık henüz öğrenme sürecini tamamlamadı.Ayrıca her insanın öğrenme süreci farklı evrelerde.Ve dipnot içgüdülere fazla gem vurulursa sen ben olamaz ve buralarda tartışamazdık.....
75 aktive Mitglieder
