70 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 16.05.13, 03:07 Nr.: 1 Antworten
 
regaip kandili....ve manasi
Receb'in
ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini
melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece
bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede,
müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet
edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka
gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle
geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı!
Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur'an-ı kerim okur, tesbih çeker,
tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek
çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.


ALLAHIN SELAMETİ VE BEREKETİ UZERİNİZE OLSUN....
0
 
Beitrag gepostet am 16.05.13, 08:16 @osmanmurat Nr.: 2 Antworten
 
regaip kandili....ve manasi

-----
basina sapkadan baska bir sey takma
0
 
Beitrag gepostet am 16.05.13, 11:47 @zehral Nr.: 3 Antworten
 
regaip kandili....ve manasi
sizde sagolsun... hatırlatmak icin bu paylasım a.e.olun
0
 
Beitrag gepostet am 16.05.13, 14:42 @osmanmurat Nr.: 4 Antworten
 
regaip kandili....ve manasi
Regaib Kandili Nedir, Anlamı Önemi , Regaip Kandili Fazileti Hakkında Bilgi, Regaib Gecesi Duası

Regaib Kandili Resmi - Regaip Gecesi
Regaib Kandili

(Regaip Gecesi)

Aziz ve sıddık kardeşlerim ve fedakâr ve sadık arkadaşlarım!

Evvelâ: Sizin, bu mübarek şuhur-u selâse ve içindeki kıymetdar leyali-i mübarekeleri tebrik ediyoruz. Cenab-ı Hak, herbir geceyi sizin hakkınızda birer Leyle-i Regaib ve Leyle-i Kadir kıymetinde size sevab versin, âmîn. ( Kastamonu Lahikası, 84 )

Regaib Kandili Nedir?

Regaib Kandili, Regâib, arapça bir kelimedir ve "reğa-be" kökünden gelmektedir. "Reğa-be", kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb" kelimesi ise, "reğabe"'den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, "reğîbe"dir. "Reğîbe"nin çoğulu da "reğâib" dir. Kelime olarak "Regâib"in aslı budur.

Receb'in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur'an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.

Peygamberimiz (a.s.m)' ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.

Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek... Sabbe, Arapçada dökmek demek... Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten... Receb-ül esabb; Allah'ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir.

Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa'ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.

Onun için, "Receb ayı tevbe ayıdır." demişler. Yâni kul ne yapacak?.. "Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet..." diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girecek.

Şa'ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.

Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler:

Regâib kelimesi Kur'an'da geçmemektedir. Ancak "reğabe"den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur'ân'da sekiz yerde geçmekte ve "reğabe"nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadır .

Ayrıca, "Şüphesiz Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah'ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin." (Tevbe Suresi, 36) Hz. Peygamber'in ( a.s.m ) ( aşağıda hadisler bölümünde bulunan) bir hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram ayların, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır: "

Receb Ayı ve Regaib Gecesi ile İlgili Hadis-i Şerifler:

• Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]
• Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb'in hepsini tutmuş gibi sevap verilir. [Miftah-ül-cenne]
• Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Yala]
• Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir]
• "Receb-i Şerîf'in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur." buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)
• İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: "Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O'nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O'nu hiç oruç tutmayacak zannederdik." buyurmuştur. (Müslim)
• Muhakkak zaman, Allah'ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye'l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı Recep ayıdır." (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)
• "Recep ayı Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır." (Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, 1/423)
• Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri hakkında Enes b. Malik ( r.a. )'dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: "Allahım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)
• Receb'in ilk cuma gecesini ihya edene, Allahü teâlâ, kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder. Yalnız, 7 kimsenin duasını kabul etmez: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu günahlardan vazgeçmedikçe, duaları kabul olmaz.] [Saadet-i Ebediyye]
• Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, "Geçmiş günahların affoldu" der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [Taberânî]
• Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip "Ya Rabbi onu mağfiret et" derler. [Ebû Muhammed]
• Hz. Aişe ( r.a ) validemiz, "Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi." buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, "Ameller Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum." buyururdu. (Tirmizî
• Receb ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda günah işleyenin cezası da kat kat olur. Hz. Hüseyin ( r.a) anlatır:
"Kâbe'yi tavaf ederken, yanık sesle Allahü teâlâya dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona, "Sen kimsin, durumun ne böyle?" dedim. O kimse dedi ki:
"Adım Menazil... Ben çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan'ın ünlülerinden bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Receb ve Şaban aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, "Allahü Teâlânın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar" dedi. Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, "Bu aylarda oruç tutup, geceleri ibadet ediyorum. Beytullah'a gidip şerrinden korunmak için, Allahü teâlâdan yardım dileyeceğim" dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe'ye giderek, "Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları red etmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et!" diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu. Beni gören, "Baba bedduasına uğramış kişi" derdi."
Hz. Hüseyin, "Baban bu hâline ne dedi?" buyurdu. O genç, "Babamdan özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim." diyor. Hz. Ali bu felçli gence dua ediyor, Receb'de yaptığı bu dua bereketiyle de Hak teâlâ ona şifa ihsan ediyor.

Regaib Gecesi ile İlgili Risale-i Nur'da Geçen İfadeler:

Üstadımız! Nur talebelerinin okudukları bir eşi, bir benzeri daha dünyada olmayan "Cevşen-ül Kebir" isimli Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz Hazretlerinin duasını ve çok sevablı, çok nurlu, çok faziletli salavat-ı şerifelerinizi elde ettik, okumağa başladık. Sizin devam ettiğiniz bu pek kıymetdar, çok mübarek evradlar; bizim zikrimiz, bizim virdimiz oldu elhamdülillah! Fakat en ziyade Risaleleri okumağa gayret ediyoruz, ehemmiyet veriyoruz. Çünki Nur Risalelerini ne kadar sık sık okursak, bu dualardan daha ziyade feyz alıyoruz. Duaları, evradları mübarek gecelerde, hususan Leyle-i Regaib ve Leyle-i Mi'rac ve Leyle-i Berat, Leyle-i Kadir ve Cuma geceleri gibi vakitlerde okuyoruz. (Hanımlar Rehberi: 158)

"Evvelâ: Tekraren hem sizin Receb-i şerifinizi ve Leyle-i Regaib'inizi tebrik, hem Safranbolu'lu kardeşlerimizin tebriklerine mukabeleten şuhur-u selâselerini ve dört leyali-i mübarekelerini ve Nurlarla gayet ciddî alâkalarını tebrik ederiz." (Emirdağ L. - 1: 166)

Evvelâ: Seksen küsur sene bir ömr-ü manevîyi sizlere kazandıracak olan şuhur-u selâse-i mübarekeyi ve bilhassa bu geceki Leyle-i Regaib'i tebrik ediyoruz. (Kastamonu L.: 147)

"Evvelen: Seksen sene bir manevî ömr-ü bâki kazandıran şuhur-u selâsenizi ve mübarek kudsî gecelerinizi ve leyle-i regaibinizi ve leyle-i mi'racınızı ve leyle-i beratınızı ve leyle-i kadrinizi ruh u canımızla tebrik ve herbir Nurcunun manevî kazançları ve duaları umum kardeşleri hakkında makbuliyetini rahmet-i İlahiyeden rica ve hizmet-i Nuriyede muvaffakıyetinizi tebrik ederiz." (Emirdağ L.-2: 121)

Birinci Sualiniz: Mü'minin mü'mine en iyi duası nasıl olmalıdır?
Elcevab: Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Çünki bazı şerait dâhilinde dua makbul olur. Şerait-i kabulün içtimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir. Ezcümle: Dua edileceği vakit, istiğfar ile manevî temizlenmeli, sonra makbul bir dua olan salavat-ı şerifeyi şefaatçı gibi zikretmeli ve âhirde yine salavat getirmeli. Çünki iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur. Hem bi-zahr-il gayb yani "gıyaben ona dua etmek"; hem hadîste ve Kur'anda gelen me'sur dualarla dua etmek. Meselâ:

Allahumme inni es'elukel afve vel-afiyete livelehu fid-dini ved-dünya vel-ahiret
Rebbenatina fid-dünya haseneten ve fil-ahireti haseneten ve gıne azabennar.

gibi câmi' dualarla dua etmek; hem hulûs ve huşu' ve huzur-u kalb ile dua etmek; hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra; hem mevâki'-i mübarekede, hususan mescidlerde; hem Cum'ada, hususan saat-ı icabede; hem şuhur-u selâsede, hususan leyali-i meşhurede; hem ramazanda, hususan leyle-i kadirde dua etmek kabule karin olması rahmet-i İlahiyeden kaviyyen me'muldür. O makbul duanın ya aynen dünyada eseri görünür veyahut dua olunanın âhiretine ve hayat-ı ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek aynı maksad yerine gelmezse, dua kabul olmadı denilmez; belki daha iyi bir surette kabul edilmiş denilir. (Mektubat)
Mevlid Kandili |Miraç Kandili |Berat Kandili |Kadir Gecesi
Mübarek Kandil Gecelerini Nasıl Değerlendirmeliyiz?

1. Kur'an-ı Kerim okuyarak,
2. Peygamberimiz ( a.s.m)'ın mübarek duası olan Cevşen-ül Kebiri okuyarak,
3. Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakkında sohbet ederek,
4. Allah rızası için namaz kılarak,
5. Hayatımızın geçmiş günleri ve yılları hakkında muhasebe yaparak,
6. Günahlarımızın bağışlanması için Allah'tan af dileyerek,
7. Sevgili Peygamberimize bol bol salât ve selâm okuyarak,
8. Dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua ederek,
9. Hastaları, yaşlıları ziyaret ederek; yoksulları, öksüz ve yetimleri sevindirerek,
10. Eş, dost ve yakınlarımızla tebrikleşerek,
11. Dargın ve küskünleri barıştırarak, değerlendirebiliriz.

-----
Beni yargiliyacak kadar masum degilsin
0
 
Beitrag gepostet am 16.05.13, 14:53 @osmanmurat Nr.: 5 Antworten
 
regaip kandili....ve manasi
allah günahsiz,  tövbeyle ,  rizayi bari icerisinde , nice kandiler yasamamizi , vatana ,  islam alemine herseyin hayirlisini vererek , kalp huzuru icerisinde  yasamayi nasip etsin , cümleten kandiliniz mübarek olsun , mevlam simdiden yapacagimiz tövbeleri , többeyi nasuh olarak kabul etsin hayirli kandiller.. allah razi olsun...
0
 
Beitrag gepostet am 16.05.13, 18:31 @emirhan-nrw Nr.: 6 Antworten
 
regaip kandili....ve manasi
kandiliniz  mumbarek olsun
0
 
Beitrag gepostet am 16.05.13, 20:54 @teufel76 Nr.: 7 Antworten
 
regaip kandili....ve manasi
allah sendende razi olsun a.e.ol
0
 
Beitrag gepostet am 16.05.13, 22:47 @nesraa Nr.: 8 Antworten
 
regaip kandili....ve manasi
Affet Allahım nolursun affına muhtacım ....Göstereceğin hayırlı yollara muhtacım ........Ben naparsam yapayım sen ol demeyince olmaz bilirim ......Sana göre güçlük yok merhametine muhtacım ......Dünya derdine düşürme beni nolursun hırslara kapa yüreğimi ......Yolundan ayırma yüce Allahımm ....Annemi babamı sevdiklerimi koru acılarını gösterme bana rabbim Senden başka sığınacağım yerim yok senden başka tutunacak dalım yok ...Senden geldim tertemiz sana geleyim yine tertemiz ...Kirlenmeme izin verme yarabbim ....Şu an gözümden akan yaşlara acı dilimden düşen dualarımı kabul buyur nolursun güzel Allahım ...............................Ben ki hiç bir şey bilmez kulun bu gecelerin yüzü suyu hürmetine açtım ellerimi kapadım gözlerimi sığındım sana boş çevirme .....Herkese yukarda olsada başım sana eğiktir sana kuldur ...Ki yalnız sana acizim sana muhtacım bu bilinmeyen yüzümü sana eğdim yalnız senin kapında ağladım başka yerlerde yüzümü eğme başka kapılarda ağlatma ALLAHIM ........İÇİM DOLU DOLU YÜREĞİMDE YALNIZ SENİN AŞKINLA SECDE ETTİM BAĞIŞLA BENİ RABBİM
Nasıl dua etsem nasıllll yalvarsam bilmiyorum AÇTIM ELLERİMİ SÜRDÜM YÜZÜME İçimdeki bu imanı bu aşkı şimdi olduğu gibi ömrümün sonuna kadar da eksik etme yarabbim ..
LAİLAHEİLLALLAH MUHAMMEDEN RESULULULAH .....
-----
Beni yargiliyacak kadar masum degilsin
0
 
Beitrag gepostet am 19.05.13, 04:19 @osmanmurat Nr.: 9 Antworten
 
regaip kandili....ve manasi

Kandil geceleri diye bir kutsiyet atfedilmis bazi gecelere bilinki tamami hurafe ve bidat tir..delil derseniz buyrun delili seçim sizin tercih sizin lakin Tevhid dini islam da boyle geceler yoktur aslada olmamistir çok sonralari turetilis bidatlerdir bunlar ...



Mezhep imamlarının kandil geceleri ile
ilgili fetvaları..



Soru: Kandil geceleri ile ilgili olarak
mezhep imamlarının ( ebu HANİFE rha, İmam ŞAFİ rha, İmam MALİK rha, imam AHMED
B HANBEL rha ) görüşleri nelerdir ?.. bizzat katılmışlar mıdır?.. fetvaları var
mıdır?



Cevap:Ebu Hanife rha (ö. 150 h.), İmam
Malik rha (ö. 179 h.), İmam Şafii rha (ö. 204 h.) ve Ahmed b. Hanbel rha (ö.
241 h.) gibi mezhep imamlarının kandil geceleri ile ilgili fetvaları yoktur.
Çünkü onlar hayattayken bu geceler henüz kutlanmıyordu.



Soru: Kandil geceleri Osmanlı’da başlamış.
Peki, Osmanlı neye dayanarak bu geceleri başlatmıştır?



Cevap:Kandil geceleri Osmanlı döneminde
değil, hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl kadar sonra Mısır’da, Şii Fâtimî
Devleti döneminde kutlanmaya başlamıştır. Bu geceler, Osmanlılar döneminde II.
Selim zamanından başlayarak, minarelerde kandiller yakılarak duyurulup kutlandığı
için “kandil” olarak anılmaya başlamıştır. Yani bu gecelerin kutlanmaya
başlaması değil, kandil olarak isimlendirilmesi Osmanlı döneminde olmuştur.
İkisini birbirine karıştırmamanız gerekir.



İbn-i Mâcişûn rha:“Ben Mâlik rha ’i şöyle
derken işittim:



‘Her
kim İslam’da güzel görüp bir bid’at çıkarır-sa, Muhammed-sallallahu aleyhi ve
sellem-’in risâleti edâ etmede ihânet ettiğini iddiâ etmiş olur. Çünkü Allah
Teâlâ: ‘Bugün sizin için dîninizi tamamladım’ diye buyurmaktadır. Bu sebeple o
gün dîn olmayan hiçbir şey bugün de dîn olamaz.”



[İmam Şâtıbî rha; "el-İ'tisâm"]



0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
regaip kandili....ve manasi