ORUÇ ve NAMAZ
Oruç tutup namaz kılmayan veya namaz kılıp oruç tutmayan olduğu gibi her ikisini yapmayan Müslümanlar da var. Namazın bahanesi bol. Namaz kılmayanlar, “Zaman bulamıyorum, çok meşgulüm, hastayım, üstüm temiz değil” gibi bir sürü bahane sıralarlar. Sanki bütün sebepler bir araya gelmiş, “Aman şu adama namaz kıldırmayalım” diye birleşmişler. Tabiî hepsi safsata. Bir mü’min yeter ki namaz kılmayı istesin, bütün varlıklar onun yardımcısı olur.
Her neyse...Oruçtan bahsettiğimiz için onun üzerinde duralım. Oruç tutmayan mü’minler, “Allah’a inanmıyor musun? Kur’ân'ı kabul etmiyor musun? Peygamberimizin (a.s.m.) ümmeti değil misin?” diye sorduğumuzda hemen tepkili ses tonuyla cevap alıyoruz. “Elbette inanıyorum, kabul ediyorum.” Orucun farz olduğunu bilen bu kimselere, “Niçin tutmuyorsunuz?” diye sorunca bir dizi gerekçe sıralıyorlar. Şahıslara göre değişse de, gösterilen gerekçeler şunlar: “Hastayım, midem ağrıyor, dayanamıyorum, çok ağır işte çalışıyorum.” Hangi ve ne derecedeki bir hastalığın oruç tutmaya engel olduğunu biz bilemeyiz. Onu ancak dini bilen bir doktura sormamız gerekir. Her insanın bir hastalığı veya problemi vardır. Ancak hastalığın oruca
mani olacak seviye olup olmadığına dindar bir doktor karar verebilir. Niçin doktorun “dindar” olması gerektiğini söylüyoruz? Çünkü bu karar, dinî ve tıbbî bir husustur. Hem dinî, hem tıbbı iyi bilmeyen nice doktor, basit rahatsızlıklar için oruç tutulmamasını söyleyebiliyor.Oruç tutmamaya bahane gösterilen, “dayanamamak” veya “ağır bir işte çalışmak” da kabul edilemez.
Oruç tutan elbette sıkıntı çekecektir. Mevsimlere göre değişse de her Ramazan’ın bir sıkıntısı vardır. Yazın oruç çok uzun çeker. 15-16 saat aç ve susuz kalırsınız. İnsan açlıktan çok susuzluk çeker. Kış orucu kolaydır. Hem süresi kısa, hem de hava serindir. Ancak üşüyen insanlar bu kez de sıcak bir şey içemediklerinden şikayet ederler. Şikayetlerin hepsi de nefsin ve şeytanın bir tuzağıdır. Sahursuz oruç tutmak zorunda kaldığmıız çok olmuştur. Her defasında insanlardan şunu duyarız: “Böyle daha rahattım. Açlık ve susuzluğu hiç hissetmedim.” Böyle diyen insanlar elbette açlık ve susuzluk hissediyor. Ancak bu probleme çok kolay tahammül ediyorlar. Çünkü açlık ve susuzluk, psikolojik bir olaydır. Sürekli yemeği ve suyu düşünen bir kimse çok acıkır ve susar. Ama oruçla ağzına kilit vuran bir mü’min, açlık ve susuzluğu pek az hisseder.
Kaldı ki, çok hissetse ne olur? Nitekim yaz mevsimindeki oruçlarda, sabahtan akşama kadar güneş altında çalışmak zorunda kalan insanlar vardır. Gölgeden ve sudan mahrumdurlar. Ama sabırla iftarı bekleyip, orucun büyük sevabına nail olurlar. Suyun değerini böyle bir insandan daha iyi bilen var mıdır? Üstelik açlık, nimetlerdeki lezzeti de hissetmeye vesile oluyor. Çok lüks yemeklerle şımartılan insan damağı, nice nimetten zevk almamaya başlıyor. Oruç ise kuru bir ekmek ve suyun bile ne derece leziz olduğunu öğretiyor.
Diyelim ki, herşeye rağmen oruç bize ağır geliyor. Öyle ki bizde problemin biri değil, hepsi olsun. Mesela, hem biraz hasta olalım, hem bünyemiz zayıf olsun, hem de ağır bir işte çalışalım. Farzedelim ki, oruç bize çok zor gelsin. Bu durumda da bir mü’mine yakışan, oruçtan hiçbir şekilde taviz vermemektir. Çünkü oruç, Allah'ın emridir. Varsın onun emri uğrunda biraz acı çekelim. Eğer Onu seviyorsak sevgimizde gerçekten samimi isek, Onun emri yolunda sıkıntıya düşelim. Çünkü sevmek acı çekmektir. Sevmek katlanmaktır. Sevmek, sevgilinin tüm emrine boyun eğmektir. Allah yolunda aç kalalım, üşüyelim, yorulalım, susayalım ne mutlu. Hiç değilse mahşer gününde, "Senin için bunlara severek katlandım yâ Rabbi" diyebilelim. Allah sevgisi hiçbir sıkıntı çekmeden, Onun yolunda bir damla ter kan ve gözyaşı dökmeden olmaz. Bir eli yağda, bir eli balda sevgi olmaz. Hem oruç bir imtihandır. Onun sayısız hikmetleri bir tarafa, aslolan Allah'ın emridir. O, "tut" diyorsa, başka yapılacak bir şey yoktur. Herşeyin boyun eğdiği bir Yaratıcıya isyan olmaz.
//www.youtube.com/watch?v=LOwm1IoKASQ&feature=related
cok tsk ederim nedense yükledim namaz bölümleri clip olarak cikmadi ama siz benim icin eklemisiniz allah sizden razi olsun...