Riya; diğer insanların görmesi, bilmesi amacıyla yapılan amellerdir. Riyâ, kalbi bir niyettir. Yani, Allah-u Zülcelal’in rızasını bir kenara bırakıp kalben ‘beni görsünler’ diyerek niyet etmek, riyâdır.
Bu çok tehlikeli bir iştir.İnsanın, amelini, emeğini boşa çıkarmamak için amelinden önce, Allah rızasını kazanmaya niyet etmesi gerekir.
Allah-u Zülcelal insana bir şey vermezse, gösteriş yaptığı insanlar ona hiçbir şey veremez. Onun için herhangi bir iş yaparken, ilk önce Allah’ın rızasını düşünüp daha sonra o işi yapmak lazımdır.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü riyâkar adama; ‘Ey facir, ey gaddar, ey gösterişçi, amelin mahvoldu, mükâfatın kayboldu! Amelini, kime gösteriş için yaptıysan, git ondan mükâfatını al!’ denir.” (İbn Ebi’d-Dünya)
Bu sebeple, insan sanki dünyada hiç kimse yokmuş gibi düşünmeli ve sadece Allah için niyet etmelidir.
Riya, küçük bir karıncanın ayağı gibidir. İnsan, amelini Allah için yapsa fakat aklına, niyetine, insanlar tarafından övülmek, görünmek düşüncesi gelse bir anda o ameli iptal olur. İşte, riya konusu bu kadar incedir.
Yine, kişi amelini ihlaslı bir şekilde yaptıktan sonra, kalben başkaları görsünler diye düşünür ve amelini dili ile de ifşa ediyorsa (etrafa söylüyorsa) bu da çok kötüd bir şeydir.
Eğer onun ameli ihlas ile yapılmışsa ve amelini kimseye ifşa etmiyor ise fakat vesvese şeklinde kalbine birşeyler geliyor ise bunda bir sakınca yoktur. İnşaallah, ameline bir zarar gelmez.
Her şey Allah-u Zülcelal’dendir. Kâr ve zararın hakiki faili, ancak Allah’tır. İnsanlar vesiledir, Allah kişiye bir şey vermedikten sonra, gösteriş yaptığı insanlar ona bir şey veremez.
İlk önce, Allah’ın rızasını düşünüp o işi yapmalıdır.
Mesela kişi, ‘bir namaz kılayım da insanlar görsün’ diye niyet etse bir milyon rekat da kılsa Allah için olmadığından, ona bir feyda sağlamaz.
Onun için dünyada hiçbir kimse yokmuş gibi düşünüp Allah için amel yapmalıdır.
Ancak, insanoğlu zayıf olduğundan dolayı, riyadan korunmak olmak için Hz.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin emrettiği şu duayı her sabah üç kez okumalıdır: “Allahumme innâ neûzu bike min en nuşrike bike şey’en na’lemuhu ve nestağfiruke limâ lâ na’lemuhu.”
(Allah’ım! Bildiğimiz şeyi sana ortak koşmaktan sana sığınırız. Bilmediğimiz şeyler için de senden bağışlanmamızı dileriz.) (Ahmed bin Hanbel, Taberani, Ebu Ya’la)
Kim, bu duayı her sabah üç defa okursa Allah-u Zülcelal o kimseyi, inşaallahu teala, riyâdan muhafaza eder.
SEYDA MUHAMMED KONYEVİ KS.
-----
sên ' qönLümün yüKüsün ' omZumun DêqiL...AyPaRCaM