30 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 13.01.12, 06:32 Nr.: 1 Antworten
 
cehennem
inanan erkek ve kadınlara işkence yapıp sonra da tevbe
etmeyenlere cehennem azabı ve yangın azabı vardır.
( BüRUC / 10 )



Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm: Yaktığınız ateş var ya, bu, cehennem ateşinin yetmiş cüzünden bir
cüzdür! buyurmuştu. ( yanındakiler ) Zaten bu ateş, vallahi (âsileri
cezalandırmaya ahirette) yeterliydi" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm Cehennem
ateşi öbürüne altmışdokuz kat üstün kılındı. Her bir katın harareti, bunun
mislindedir



içlerinden kim ; "Ben, O'ndan başka bir ilâhım"
derse, biz ona cehennemi ceza olarak veririz. Zalimleri biz böyle
cezalandırırız.
( ENBİYA / 29 )


Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh
anlatıyor ; Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki, Cehennem ateşi bin
yıl yakıldı. Öyle ki kıpkırmızı oldu. Sonra bin yıl daha yakıldı, öyle ki
beyazlaştı. Sonra bin yıl daha yakıldı. Şimdi o siyah ve
karanlıktır



Kâfirler, gerek kitap ehlinden olsun gerek puta
tapanlardan olsun muhakkak, cehennem ateşindedirler. Orada ebedî olarak
kalacaklardır. Onlar, insanların en şerlileridir.
( BEYYİNE / 6 )



Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor ; Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki, Cehennemi kuşatan surun dört ( ayrı )
duvarı vardır. Her duvarın kalınlığı kırk yıllık yürüme mesafesi
kadardır



Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara gelince,
işte onlar Hakk'ın huzuruna azab içinde getirileceklerdir.
( SEBE / 38 )



Hasan Basri rahimehullah anlatıyor ; Utbe İbnu Gazvân radıyallahu
anh, Basra'da minberde (hutbe esnasında) dedi ki ; Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm bize şöyle buyurmuşlardı, Cehennemin kıyısından büyük bir taş
bırakıldı. Bu taş yetmiş yıl aşağı doğru düştü de henüz dibe ulaşmadı. ( Utbe
İbnu Gazvân, devamla ) der ki ; "Hz. Ömer radıyallahu anh: "Ateşi çok zikredip
hatırlayın. Zira onun harareti pek şiddetlidir; derinliği çok fazladır,
çengelleri demirdendir" buyurdu



Şüphesiz inkâr edenlere, Allah'ın
yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescid-i Haram'dan
alıkoyanlara ve orada zulümle yanlış yola saptırmak isteyene can yakıcı bir azab
tattırırız.
( HAC / 25 )


Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh
anlatıyor ; Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki ; Veyl, cehennemde
bir vadidir. Kâfir orada, kırk yıl batar da dibine
ulaşamaz



İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını
arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır. (Her
şeyi) Allah bilir; siz bilmezsiniz.
( NUR / 19 )


İbnu Abbas
radıyallahu anhüma anlatıyor ; Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki ;
Eğer zakkûmdan, dünyaya tek damla damlatılacak olsa, bu dünya ehlinin
yiyeceklerini ifsad ederdi. Öyleyse, yiyecek ve içeceği zakkum olan
cehennemliğin hali ne olur ( anlayın )!!!



Kim de âyetlerimizi
yalanlar ve onlara karşı büyüklük taslarsa, işte onlar cehennemliktirler ve
orada ebedî olarak kalacaklardır.
( A'RAF / 36 )


Hz. Ebu Hureyre
radıyallahu anh anlatıyor ; Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki,
Cehennem, Rabbine şikayet ederek: "Ey Rabbim! Bir parçam diğer bir parçamı
yemektedir" dedi. bununn üzerine, Allah Teâla hazretleri ona, iki nefes almaya
izin verdi: Bir nefes kışta, bir nefes de yazda. (Yazdaki nefesi) sizin
rastladığınız en şiddetli sıcaktır. (Kıştaki nefesi de) sizin rastladığınız en
şiddetli (soğuk olan) zemherirdir



Haberiniz olsun ki (Muhammed'in
eşine) bu ağır ifki (iftirayı uyduranlar sizin içinizden bir gruptur. Bunu
kendiniz için bir kötülük saymayın; aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan
herbir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır.
(Elebaşlılık yapan, bu yüzden de) bu günahın büyüğünü yüklenen kimse için de çok
büyük bir azap vardır.
( NUR / 11 )


Yine Ebu Hureyre radıyallahu
anh anlatıyor ; Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki, Kıyamet günü,
ateşten bir parça, boyun şeklinde uzanır. Bunun, gören iki gözü, işiten iki
kulağı, konuşan bir dili vardır. Der ki, Ben üç takım (insanı cezalandırmak)
için vazifelendirildim : Allah'la birlikte bir başka ilaha dua eden kimse, bile
bile zulmeden cebbâr, tasvirciler.



Her kim Rabbine suçlu olarak
varırsa, şüphesiz ki ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de dirilir.
(
TAHA / 74 )


İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor ; Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki, Kıyamet günü cehennem, yetmişbin yuları
olduğu halde getirilir. Her yularında, onu çeken yetmişbin melek
vardır



Kâfirler için hazırlanmış olan ateşten sakının.
( AL-İ
İMRAN / 131 )


Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "(Cennette) sizden herbirinin iki tane
menzili vardır: "Bir menzili cennette, bir menzili de cehennemde. Ölünce
cehenneme girerse cennet ehli onun menziline varis olur. İşte Allah Teâla
hazretlerinin şu sözü bu durumu teyid eder: "İşte onlar varislerin ta
kendileridir"
( Mü'minün 10 )


O yaptıklarına sevinen ve
yapmadıkları şeylerle de övülmek isteyenlerin (onacaklarını sanma! Onların
azaptan kurtulacaklarını da sanma! Onlar için can yakıcı bir azap vardır.
(
AL-İ İMRAN / 188 )


Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah'ın cennete soktuğu hiç kimse yoktur
ki, onu yetmişiki zevce ile evlendirmiş olmasın. Bunlardan ikisi hüru'l-ayn
(siyah gözlü, yetmiş tanesi cehennemliklerden kendine düşen mirasıdır. Bu
kadınlardan herbiri şehvet çekicidir ve cennetlik her erkeğin şehvet gücü
dâimidir." Hişam İbnu Halid der ki: "(Hadiste geçen) "Cehennemliklerden kendine
düşenmirası" ibaresinden maksad, cehenneme giren erkeklerdir; bunların
kadınlarına cennet ehli varis olurlar, tıpkı Firavun'un hanımına varis olunduğu
gibi."



Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp
ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.
(
AL-İ İMRAN / 105 )


Üsâme İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bir gün Ashab-ı Kiramına: "İçinizde cennet
için gayret edecek kimse yok mu? Zira cennetin eşi yoktur. Kâ'be'nin Rabbine
yemin ederim ki, cennet, parıl parıl parlayan nurları, güzel kokulu üğrünen
yeşillikleri, sağlam yüksek köşkleri, devamlı akan nehirleri, çok çeşitli olgun
meyveleri, güzel genç zevceleri, pek çok takım elbiseleri ile yüksek, sağlam ve
güzel saraylarda saadet ve yüz parlaklığı içinde yaşanan ebedi mekandır"
buyurdu. Sahabiler: "Biz zaten onun için gayretteyiz, ey Allah'ın Resulü!"
dediler. Aleyhissalâtu vesselâm: "İnşaallah!" deyiniz" dedi ve sonra cihaddan
söz açtı ve ona teşvik etti."



Bayağı insanlardan kimi de vardır
ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eğlence yerine tutmak için laf
eğlencesi (veya boş söz) satın alırlar. İşte onlar için aşağılayıcı bir azab
vardır.
( LOKMAN / 6 )








0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
cehennem