Duanın Faydası ve Önemi İnsanın Salih Amelleri İle Allah Tealâ´ya Tevessül Ederek Duâ Etmesi Duada Elleri Kaldırmak Sonra Onları Yüze Sürmek Duayı Tekrarlamak Mustahabdır. Huzurlu Kalb İle Duâ Etmeye Teşvik Etmek Müminlerin Arkasından Duâ Etmenin Fazileti Kendine İyilik Edene Duâ Yapılmasının Müstahab Olduğu Ve Yapacağı Duanın Şekli Duâ İsteyen Duâ İstenenden Daha Faziletli Olsa Bile Fazilet Ehlinden Duâ İstemek Ve Şerefli Yerlerde Duâ Etmek Müstahabdır. Mükellef Olan Bir Kimsenin, Kendine,Çocuğuna, Hizmetçisine, Malına Ve Benzeri Şeylere Beddua Etmesi Yasaktır. Duâ Eden Müslümanın Yahut Başkasının Dileği Kabul Edildiğine Dair Deliller. Duanın Kabulünü İstemede Acele Edilmemelidir.
1- DUA ETMENİN USUL VE ÂDABI
Fıkıh
âlimlerinin,hadis âlimlerinin,önceki âlimlerle sonraki âlimlerin
çoğunluğunun görüşüne göre duâ etmek müstâhabdır.Allah Telalâ şöyle
buyurmuştur:"Rabbınız buyurdu ki,bana duâ edip isteyin,kabul edip
size vereyim."[mümin 60 ]
Yine Allah Tealâ
"Yalvararak ve gizlice Rabbinize duâ edin" buyurmuştur.[Araf 55]
Bu konuda ayetler çoktur ve meşhurdur.
İmam Ebu´l-Kasim El-Kuşeyrî (Radıyallahu Anh) Risale´sinde şöyle demiştir:
Duâ mı,yoksa sükût ve rızâ mı daha faziletlidir konusu üzerinde insanlar farklı görüşler ileri sürmüşlerdir.
Bir
kısmı demiştir: "Duâ ibâdettir." diye geçen hadise dayanarak duâ daha
faziletlidir. Çünkü duâ,Allah´a ihtiyacı göstermektir.
Bir kısmı
da: Kaderin hükmü altında sükût etmek ve sönük olmak daha sağlamdır ve
kaderin geçmiş hükmüne rızâ göstermek daha iyidir,demişlerdir.
Bir
kısmı da şöyle demiştir: Duâ ve rızânın her ikisini bir araya getirmek
için,dil ile duaya ve kalb ile rızâya sahib bulunmalıdır.
Kuşeyrî
şöyle demiştir: Vakıtlar değişiktir.Bazı hallerde duâ,sükûttan daha
faziletlidir.Duâ etmek edeb olur.Bazı hallerde de sükut etmek,duâ
etmekten daha faziletli olur.O zaman sükût etmek edebdir.Bu ancak
içinde bulunan hal ile anlaşılır.Eğer kalbinde duaya bir işaret
buluyorsa onun duâ etmesi daha iyidir.Eğer sükût etmeye bir işaret
buluyorsa,o zaman sükût etmek daha iyidir.Şöyle demek de doğrudur: Bir
iş ki,müslümanların onda payı olacaktır yahut Allah Tealâ´nm onda bir
hakkı vardır (müslümanların selâmetini istemek yahut Allah´ın dinini
ikame etmek gibi) o zaman duâ etmek daha iyidir; çünkü duâ ibâdettir.Eğer işde şahsi bir pay varsa,sükut etmek daha iyidir.Duanın
şartlarından biri de yemeğin helâl olmasıdır.Yahya İbni Muaz EI-Razî
şöyle derdi: ben günah işler halde sana nasıl duâ ederim Kerim olduğun
halde de sana nasıl duâ etmem
Kalbin huzur içinde olması da
duanın edeblerindendir.İnşaallah delili gelecektir.Bazıları da
demişlerdir ki,duadan maksad ihtiyacı göstermektir.Yoksa Allah Tealâ
dilediğini yapar.
İmam Ebu Hamid El-Gaza!î İhya´sında şöyle
demiştir: Duanın edebleri ondur.Birincisi: Arefe gününü, ramazan ayını
ve cuma gününü, gecenin son üçte birini ve seher vakitlerini, şerefli
zamanlar oldukları için gözetleyip seçmektir.
İkincisi: Bazı
halleri fırsat bilip o hallerde duâ etmektir.Secde halinde,orduların
karşılaşması zamanında,yağmur yağarken,namaz ikametinde ve ondan sonra
duâ etmek gibi... Ben derim ki,kalbin yumuşaklığı halinde.
Üçüncüsü: Kıbleye yönelmek,iki eli kaldırmak ve duâ sonunda elleri yüze sürmek.
Dördüncüsü: Gizli ve aşikâr arasında sesi alçak tutmak.
Beşincisi:
Taşkınlık haline dönüşen zorlama davranışlar yapmamaktır.En iyisi,Peygamber ve ashabından nakledilen duaları yapmaktır.Herkes güzel duâ
yapamayacağı için,taşkınlığa düşmesinden korkulur.
Âlimlerden
biri şöyle demiştir: Zillet ve ihtiyaç dili ile duâ et,fesahat ve
gösteriş dili ile değil.Denilir ki: Âlimler ve zâhidler yedi kelimeden
fazla duâ yapmazlar.Bakara sûresinin sonunda Allah Tealânın buyurduğu şu
âyet buna şahidlik etmektedir:
"Rabbimiz,bizi muahaze etme..." Allah Tealâ hiç bir yerde bundan daha fazla kullarının duasından haber vermemiştir.
Ben derim ki,bunun benzeri,İbrahim Sûresinde olan Allah Tealâ´nın şu sözüdür:
"Hani
İbrahim demişti: Rabbim! Bu beldeyi emniyet ve güven yeri yap.." Derim
ki, âlimlerin çoğunluğunun görüşü,duâ konusunda kısıtlama yapmamaktır.Yedi kelimeden ziyade duâ etmek de mekruh değildir.Doğrusu kayıdsız
olarak duayı uzatmak müstahabdır.
Altıncısı: Yalvarmak,iç huzuru duymak ve korkmaktır.Allah Tealâ şöyle buyurmuştur:
"Bütün
peygamberler hayırlara koşarlar,umarak ve korkarak bize duâ ederlerdi.Bize karşı da teslimiyet içinde itaatkârdırlar."[Enbiya 90]
Yine Allah Tealâ şöyle buyurmuştur: "Yalvararak ve gizlice Rabbinize duâ edin".[Araf 55]
Yedincisi:
Kesinlikle istemek ve duanın kabul edildiğine inanmak,isteğinin
kabulünü doğrulamak.Bunun delilleri çoktur ve meşhurdur.Süfyan İbni
Uyeyne (Allah ona rahmet etsin) şöyle demiştir: Sizden hiç birinizi,kendi için bildiği günahı,duâ etmekten asla alıkonıasın; çünkü Allah
Tealâ mahlûkatın en kötüsü olan İblis´in:
"Rabbim,insanlar
dirilecekleri güne (kıyamete) kadar bana mühlet ver.Allah buyurdu: Sen
mühlet verilenlerdensin." duasını kabul etmiştir.
Sekizinci: Duada ısrar etmek ve üç defa tekrarlamaktır.Duanın kabulünü acele istememektir.
Dokuzuncu:
Allah Tealâ´nın ismini anarak duaya başlamaktır.Ben derim ki,Allah
Tealâ´ya hamd ve senada bulunduktan sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve
Sellem´e salât getirmek ve yine böyle başlangıçta olduğu gibi aynen
duayı tamamlamak.
Onuncusu: Bu en önemlisidir ve duanın kabul
edilmesinde esas ve asıl olandır.O da tevbe etmek,zulmü terk etmek ve
Allah Tealâ´ya yönelmektir.
Duanın Faydası ve Önemi:
Gazali
şöyle demiştir; eğer sorulursa; Allah´ın takdir ettiği hüküm geri
çevrilmeyeceğine göre,duanın faydası nedir Bil ki,Belâyı duâ ile geri
çevirmek de kader cümlesindendir.Duâ,belânın geri çevrilmesi için ve
rahmetin bulunması için bir sebebdir.Kalkanın,silâhı geri çevirmeye,suyun, yeryüzünde nebatîn çıkmasına sebeb olması gibi.Duâ ile belâ da
böyledir.Silâhı taşımamak,kaza ve kaderi itiraf etmenin şartından
değildir.Allah Tealâ, şöyle buyurmuştur:
"(Mü´minler)
tedbirlerini alsınlar,silahlarını takınsınlar."[Nisa 102] Böylece Allah Tealâ
işi takdir etti ve sebebini de takdir etmiştir.Duada söylediğimiz
faydalar vardır.Anlattığımız fayda da kalb huzuru ve ihtiyaçtır.Bu iki
haslet ibâdetin ve marifetin başıdır.Allah en iyisini bilendir.
İnsanın Salih Amelleri İle Allah Tealâ´ya Tevessül Ederek Duâ Etmesi
îbni Ömer´den (Radıyallahu Anhüma) rivayet edilen "Mağara arkadaşları" hadisinde şöyle anlatmıştır:
"Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem´in şöyle buyurduğunu dinledim: "Sizden
önceki ümmetlerden üç kişi,yola çıkıp yürüdüler.Nihayet bir mağarada
barınıp gecelemek zorunda kaldılar ve oraya girdiler.Sonra dağdan bir
kaya parçası yuvarlanıp mağarayı üzerlerine kapadı.Aralarında dediler
ki,bu kayadan kurtulup çıkmanız için tek çare,yaptığınız amellerin en
iyisi ile (tevessülde bulunarak) Allah Tealâ´ya duâ etmeniz-dir.Aralarından bir adam şöyle dedi: Allah´ım! Benim çok yaşlı ihtiyar
ana-babam vardı.Onlardan önce ne aileme ve ne de mallarıma su
vermezdim." Böylece İbni Ömer,onlar hakkındaki uzunca hadisi anlattı.Onlardan her biri salih ameli hakkında: Ya Rabbi,eğer senin rızam
isteyerek ben bu işi yapmışsam,içinde bulunduğumuz tehlikeden bizi
kurtar,diye duâ etmişti.Onlardan her birinin duası sonunda o
mağaradan bir kısım açıldı.Nihayet üçüncünün duası sonunda mağaranın
tamamı açıldı ve çıkıp gittiler."[Buharı,Müslim,Ebû Dâvud.]
İmamlarımızdan El-Kadi
Hüseyin ve başkası yağmur duası konusunda bu manayı taşıyan şu sözü
söylemişlerdir: Darlık içine düşen bir adamın kendi salih ameli ile duâ
etmesi müstahabdır.Bu geçen hadisi de delil göstermişlerdir.Böyle
amellere dayanarak duâ etmek üzerinde söz söylenebilir; çünkü bir nevi
amele dayanarak istemek oluyor ki,bu da mutlak surette Allah Tealâ´ya
ihtiyacı terk etmek demektir.Duadan asıl maksad ise ihtiyaçtır.Peygamber bu hadisi şerifi,o mağara arkadaşlarını övmek için
buyurmuştur. Ancak Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem´in bunu
anlatışı da,salih amele tevassül ile duanın doğru olacağına bir
delildir.Başarı Allah´dandır.
Duâ konusunda selefden nakledilen
sözlerin en güzeli, Evza´i´den rivayet edilendir. Allah Tealâ ona
rahmet etsin, o şöyle demiştir:
İnsanlar yağmur duasına çıktılar.İçlerinden Bilâl İbni Sa´d kalktı sonra Allah´a hamd edip senada
bulundu.Sonra şöyle dedi: Ey hazır olan topluluk! Siz günahları ikrar
etmiyormusunuz Onlar evet ediyoruz,dediler.Bunun üzerine Bilâl şu
duayı yaptı: Allah´ım,senin şöyle buyurduğunu dinledik:
"İyilik
edenleri kınamaya bir yol yoktur."[Tevbe 91] Biz günahları ikrar ettik.Senin
mağfiretin ancak bizim gibilere olur,(bizim gibilerden başkasına olur
mu ) Allah´ım bize mağfiret et,bize buyur ve bize yağmur ver.Böylece
ellerini kaldırdıinsanlar da merhamet ellerini kaldırdılar.Sonra
yağmura kavuştular.Şairler bu mana üzerinde şiir söylemişlerdir:
Günahkârım,çok yanılmışım; fakat afv geniştir.Eğer günah olmasaydı,afv vaki olmazdı...
Duada Elleri Kaldırmak Sonra Onları Yüze Sürmek Ömer İbnü´I-Hattab´dan (Radiyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki:
"Resûlüliah Sallallahu Aleyhi ve Sellem duada ellerini kaldırdığı
zaman,onları yüzüne sürmeden indirmezdi."[Tİrmizi.Ebû Dâvud.İbn Mâce.]
Duayı Tekrarlamak Mustahabdır
İbni Mes´ud´dan (Radıyallahu Anh) yapılan rivayete göre: "Resûlüliah
Sallallahu Aleyhi ve Seîlem, üç defa duâ etmekten ve üç defa mağfiret
dilemekten hoşlanırdı. "[Ebû Dâvud.Nesâi,El-Yevmü velleyletü.İbni Sünni.]
Huzurlu Kalb İle Duâ Etmeye Teşvik Etmek
Açıklanmış
olduğu üzere duadan maksad kalbin huzurudur.Bunun delilleri
anlatılamayacak kadar çoktur.Bunu bildirmeye de gerek yoktur.Ancak
bereketlenmemiz için bir hadis anlatacağım:
Ebû Hüreyre´den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki,Resûlüliah Sellallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Kabul edileceğine inanarak Allah´a duâ edin. Biliniz ki Allah Tealâ gafil olan dalgın bir kalbden duayı kabul etmez.[Tirmizî.Hâkim.Tirmizİ´deki isnadı zayıftır.]
Müminlerin Arkasından Duâ Etmenin Fazileti
Allah Tealâ şöyle buyurmuştur:
"Onlardan
(muhacir ve ensardan) sonra gelenler,derler ki: Ey Rabbimiz! Bizi ve
bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla."[Haşir 10]
Yine Allah Tealâ
"Hem kendi günahın için, hem de mü´min erkek ve mü´min kadınlar için (Allah´dan) mağfiret dile." buyurmuşlardır.[Muhammed 19]
"Rabbimiz,beni ve ana-babamı ve mü´minleri hesaba durulacağı günde (kıyamette) bağışla)."[İbrahim 41]
Yine Allah Tealâ Nuh peygamberden haber vererek şöyle buyurmuştur:
"Rabbim! Beni,ana-babamı,mü´min olarak evime gireni ve bütün mü´min erkeklerle mü´min kadınları bağışla."[Nuh 28]
Ebu´d-Derdâ´dan
(Radıyallahu Anh) yapılan rivayete göre,o Resûlüliah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem´in şöyle dediğini dinledi: "Hangi bir müslüman kul,gıyabında kardeşine duâ ederse,muhakkak (görevli) melek: Ettiğin duâ
kadar sana da var,der."
Yine Ebu´d-Derda´dan diğer bir rivayet
şöyledir.Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle söylerdi:
"Müslüman kişinin gıyabında kardeşine duası makbuldür.Başucunda
görevli bir melek bulunur.Kardeşine her ne zaman bir hayırla duâ ederse
ona görevli melek : Âmin (Allah´ım kabul etsin),sana da o kadar olsun,
der."[Müslim,Ebû Dâvud.]
İbni-Ömer´den (Radıyallahu Anhüma) yapılan rivayetde
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "En çabuk
kabul edilen duâ,gaibin gaibe duâsıdır."[Tirmİzî Ebû Dâvud.Buhârî,el-Edebül-Müfred.]
Kendine İyilik Edene Duâ Yapılmasının Müstahab Olduğu Ve Yapacağı Duanın Şekli Tirmizî´den
yaptığımız rivayettir:Üsame İbni Zeyd´den (Radıyallahu Anhüma)
rivayet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüliah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem şöyle buyurmuştur:
"Kime bir iyilik yapılır da, o iyiliği yapana: Allah sana mükâfat olarak hayır versin, derse teşekkürü tam yapmış olur."
Dili koruma bölümünde sahih olan Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sel-lem´in hadisinde şöyle buyurduğunu sonra anlatacağız.
"Size
kim bir iyilik ederse ona karşılıkta bulunun. Ona karşılık olacak bir
şey bulamazsanız, ona karşılıkta bulunduğunuza inanmcaya kadar
kendisine duâ edin."
Duâ İsteyen Duâ İstenenden Daha Faziletli Olsa Bile Fazilet Ehlinden Duâ İstemek Ve Şerefli Yerlerde Duâ Etmek Müstahabdır
Bil
ki, bu bölümle ilgili hadisler bir araya getirilemeyecek kadar çoktur.Bunda ittifak vardır. Buna en kuvvetli bir delil olarak da Ebû Dâvud ve
Tirmizî´nin kitablarmda rivayet ettiğimiz hadisdir:
Ömer
İbnü´I-Hattab´dan (Radıyallahu Tealâ Anh) rivayet edildiğine göre şöyle
demiştir: "Ömre (haccı yapmak) için Peygamber Sallallahu Aleyhi ve
Sellem´den izin istedim. İzin verip şöyle dedi: Ey kardeşciğim, duandan
bizi unutma. Peygamber (bana) bir söz söyledi ki, onun karşılığında
dünya bana verilse, beni bu kadar sevindirmezdi." Bir rivayette de şöyle
demiştir:
"Ey kardeşciğim,bizi duana ortak yap. [Tirmizî,Ebû Dâvud.]
Mükellef Olan Bir Kimsenin,Kendine,Çocuğuna,Hizmetçisine,Malına Ve Benzeri Şeylere Beddua Etmesi Yasaktır
Sahih bir isnadla Câbir´den (Radıyallahu Tealâ Anh) yapılan riva-yetde
demiştir ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Nefisleriniz aleyhine duâ etmeyin. Çocuklarınız aleyhine duâ etmeyin.
Hizmetçilerinizin aleyhine duâ etmeyin. Mallarınızın aleyhine duâ
etmeyin. Yoksa Allah tarafından duanın kabul edilip ihsanda bulunulan
bir vakte düşürmüş olursunuz da, sizden (o beddua) kabul edilir."[Ebû Dâvud,Müslim.]
Bu
hadisi Müslim,Sahih´inin sonunda rivayet etmiş ve orada şöyle
demiştir: "Nefislerinizin aleyhine duâ etmeyin, çocuklarınızın aleyhine
duâ etmeyin, mallarınızın aleyhine duâ etmeyin, yoksa Allah tarafından
duanın kabul edildiği bir vakte uygun düşürmüş olursunuz ve (o bedduayı
Allah) sizden kabul eder."
Duâ Eden Müslümanın Yahut Başkasının Dileği Kabul Edildiğine Dair Deliller
Allah Tealâ şöyle buyurmuştur:
"Kullarım sana benden sorunca, ben rahmetimle yakınım duâ edenin duasını bana duâ yapınca kabul ederim."[Bakara 186]
Yine Allah Tealâ
"Bana duâ edin; duanızı kabul edeyim." buyurmuştur.[Mümin 60]
Duanın Kabulünü İstemede Acele Edilmemelidir
Ubâde
İbni´s-Sâmit´den (Radıyallahu Tealâ Anh) yapılan rivayetde Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: Allah Tealâ´ya
yeryüzünde duâ eden hiç bir müslüman yoktur ki,onun istediğini Allah
ona vermesin.Yahut ondan istediğinin karşılığı kadar kötülüğü kaldırır; günah şey istemedikçe yahut silâ-i rahmi kesmeyi dilemedikçeCemaat içinden bir adam şöyle dedi: O zaman biz çok duâ ederiz.
Peygamber (s.a.v): Allah´ın ihsanı çok daha fazladır.[Tirmizi]
El-Hâkim
Ebu Abdullah bu hadisi Sahihayne dayanarak Müstedrek´-inde Ebu Said
El-Hudri´den rivayet etmiş ve ona şunu ilâve etmiştir: "Yahut ona
istediğinin karşılığını ahirette verir."
Ebû Hüreyre´den
(Radıyallahu Tealâ Anh) yapılan rivayetde peygamber Sallallahu Aleyhi
ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz acele edip: Duâ ettim de,
duam kabul edilmedi, demedikçe, onun duası kabul edilir."[Buharî-Müslim]
----- sên ' qönLümün yüKüsün ' omZumun DêqiL...AyPaRCaM |