Milyonda bes görüyoruz..?
Insanin görebilme kapasitesinin sinirli oldugunu biliyoruz...Insan bellirli bir boyda, belirli isik dalgalari icinde olanlari görebiliyor...Dünya gözü ile görebilmemiz icin bize arz edilenler, görülebilir veya görülmesi gerekenlerin milyonda besini olustururken, gözümüzle henüz bir kac yüz metre ötesini göremezken, maddi ve cismani olmayanlari görme yetisinden yoksun bir halde hayat sürüyorken, aklimizin görevini gözümüze yükleyip, "görmüyorum" diyerek kendi inancsizligina bahane uydurabilir...?
Ve nasil olurda milyonda bes gördügü daracik dünyasi ile, kainatin sahibi olan ve sonsuz, mükemmel, basi ve sonu olmayan, muazzam ve muhtesem, varliginin ne baslangici ve ne de sonu olan Allahu Tealayi, sig ve dar akliyla, "Allah" nerede diye, O'nu (c.c) bu dar kainat icine sikistirmaya kalkar..? Bu akil ve mantik dahilinde midir..?
Her seyi madde gözlügü ile degerlendiren insan, „hic bir dengi ve misli“ olmayan bir Zat’i Zülcelali görmek gibi cüretsizlige kalkarsa, inkarcilik kuyusunda bulur kendisini.
Inkarciligin adeta süsü haline gelmis söylem ile „görmüyorum, o halde inanmiyorum“ ifadesi ne kadar komik kaciyor. Neyi ne ile inkar ediyorsun. Ben bu kanaate aklimi kullanarak vardim. Öyle mi..? „Yani sen“ diyorum, „görmedigin göremeyecegin aklinla!!!, görmüyorum dedigini inkar ediyorsun!“
Görülmeyen bir sey ile görülmeyeni inkar etmek. Biraz komik kacti ama ne yapalim, dünyada artik safsata ve komik ne varsa ciddiye alinir olmaya basladi. Bizde bu konuda katkida bulunalim istedik…
selam ve hürmetlerimle...
-----
Namuslu olmak söz ile olsaydi, dünyada namussuz kalmazdi...