124 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 07.11.10, 02:32 Nr.: 1 Antworten
 
Tesettür Peygamberimiz (s.a.v) in emridir

RESULULLAHIN SÜNNETINDEN DELILLER


Hz. Peygamber örtünme ile ilgili yukarıda zikrettiğimiz ayetlerin tefsirini yapmış ve uygulama esaslarını göstermiştir. Bu konuda çeşitli hadisler nakledilmiştir. Biz birkaç tanesini nakledeceğiz.

Hz. Aişe'den rivayete göre bir gün Hz. Ebü Bekr'in kızı Esma (ö. 73/692) ince bir elbise ile Rasülullah (s.a.s)'ın huzuruna girmişti. Hz. Peygamber ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu: "Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çağına ulaşınca onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir".

Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti.

Ebü Davud, Libas, 31; Ebû Davud bu hadise «mürsel» demiştir.

Çünkü Halid b. Düreyk bunu Hz. Aişe'den işitmemiştir.

bk. el-Kurtubî, a.g.e., XII, 152; el-Heysemî, Mec-mau'z-Zevaid, V, 137.)

Yine Hz. Aişe'den nakledilen başka bir hadiste; "Allah (c.c.)ü Teala ergin kadının namazını baş örtüsüz kabul etmez" buyurulmuştur.



selam ve hürmetlerimle...



(İbn Mace Tahare, 132; Ebû Davud, Salat, 84; Tirmizi, Salat, 160

Ebû Hanîfe'ye (ö. 150/767) göre; bir uzvun dörtte bire kadar olan kısmı açılırsa namaz sahih olurken, açılan kısım uzvun dörtte birini geçerse namaz bozulur. Cinsel uzuv ve arkadan ise, dirhem mikdarı az bir yer bile açılsa namaz batıl olur.

Ebü Yusuf'a (ö. 182/798 göre bir uzvun yarısı esas alınmıştır. Yarıdan azının açılması namaza zarar vermezken, fazlası namazı bozar.

İmam Şafi'ye (ö. 204/819) göre ise avret yerinden herhangi bir kısmın açılması namazı bozar.

(bk. Eş-Şevkani, Neylü'l-Evtar, II, 68; eş-Şafii, el-Ümm, I, 77; ez-Zühayli, el-Fıkhu'l-İslami ve Edilletüh, Dımeşk, 1405/1985, I, 585, 586

Hz. Aişe ilk baş örtüşü uygulamasını şöyle anlatır: "Allah (c.c.) ilk muhacir kadınlara rahmet etsin, onlar; "Baş örtülerini yakalarının üstüne taksınlar..." (en-Nur, 24/31) ayeti inince etekliklerini kesip bunlardan baş örtüsü yaptılar.

Yine Satiyye binti Şeybe şöyle anlatır: "Biz Aişe ile birlikte idik. Kureyş kadınlarından ve onların üstünlüklerinden söz ediyorduk.

Hz. Aişe dedi ki: Şüphesiz Kureyş kadınlarının bir takım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah (c.c.)'a yemin olsun ki, Allah (c.c.)'ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim.

Nitekim, Nur süresindeki "Kadınlar baş örtülerini yakalarının üstüne taksınlar..." ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine, kız, kız kardeş ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından, Allah (c.c.)'ın kitabını tasdik ve ona iman ederek baş örtüşü hazırladılar. Ertesi sabah, Hz. Peygamberin arkasında baş örtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı."

(Buhari, Tefsiru Sûre, 24/12; Ebû Davud, Libas, 29; Ahmed b. Hanbel, VI, 188


-----
Namuslu olmak söz ile olsaydi, dünyada namussuz kalmazdi...
0
 
Beitrag gepostet am 07.11.10, 22:00 @berivan1979 Nr.: 2 Antworten
 
Tesettür Peygamberimiz (s.a.v) in emridir
Berivan hanim...burada her ne kadar vurgu namaza yapilsa dahi Kadinin ev ici dahi olsa basörtüsü noktasinda hassas olmasina isaret vardir...

Kadin evet kendi evinde diledigi gibi giyinebilir...Uzun sözün kisasi kadin Allahin emri olan basörtüsünü disariya ciktigi zaman takmasidir...

selam ve hürmetlerimle...
-----
Namuslu olmak söz ile olsaydi, dünyada namussuz kalmazdi...
0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
Tesettür Peygamberimiz (s.a.v) in emrid...