Neden hala bu haldeyiz...?
Hayalsiz insan yok gibidir. Fakat her insanin hayalleri farklidir. Gelecege yönelik, olmasini arzu ettigi, diledigi, derdine derman olmasini istedigi seyler süsler insanin hayallerini.
Nedir sahi hayallerimizi süsleyen gercekler?
Inaniyorum diyen insan olarak hayal etmemiz mümkün müdür, mümkünse nasil olmalidir, kimler belirlemeli hayallerimizi, dünyami, nefsimiz mi ?
Allaha kullugun güzelliginden bahseden, Efendimiz (a.s)‘a mersiyeler dizen, yazilar yazan, siirler yazan bizlerin, hayal alemini dolduran seyler nelerdir, acaba?
Hakikaten, O’na (c.c) olan kullugumuzun daha güzel olmasi icin caba sarf edebilmek midir, sokaklarda, eglence merkezlerinde, fuhus yuvalarinda, uyusturucu kiskacinda olan insanimiza faydali olmak midir, eksik kalan ibadet ve taatimizi nasil gelistiririz düsüncesimi, kurban olurum sana diye ifade ettigimiz ve yilin belirli zamanlarina sikistirdigimiz Peygamber sevgimizi her güne yayma gayreti mi, nedir sahi?
Yoksa günlük yasantimizi dünya mesgalelerimiz mi hükmü altina almistir. Söyleyin Allah askina, gayemiz Ahde Vefa, rabbimize verdigimiz sözün yerine getirebilme mücadelesi midir?
Günlerimizi, haftalarimizi, aylarimizi, yillarimizi göz önüne getirelim. Sürekli daha fazla kazanmak, biriktirmek, daha iyisine sahip olmak, varlikli yasamak, günümüzü gün etmek, eglenmek, süslenmek, daha iyi giyinmek, modaya uymak, hangisi bize uyuyor?
Icinde bulundugumuz zaman dilimine bakalim. Toplum hayati nereye dogru gidiyor. Her gecen gün daha fazla tüketim, daha fazla israf ve zamanini olumsuz kullanma. Tüketimin asiri boyutlarda asilandigi, birilerinin gayesi olabilir, ancak bunlar inanan insanin uyacagi seyler midir veya ne kadar uymalidir.
Ne kadar yazilirsa yazilsin, okunulursa okunsun, vicdanlarimiz öylesine körelmis ki, günübirlik ibretlik hadiselere sahit oluyoruz. Buna ragmen kimsenin kilinin kipirdadigi yok. Herkes kendi aleminde.
Imkan ve firsatlar cogaldikca, refah ve rahat arttikca insanin yasam gayesinden uzaklasmasi da o oranda hizlaniyor.
Artik rüyalarimizi hayirli bir insan olma, helal lokma kazanma, digergamlik, salih evlat yetistirme, iyilik, fazilet, erdemlik gibi güzellikler süslemiyor mu yoksa. Rabbimize kulluk icin onun emirleri mi yoksa zamanin getirileri mi baz aliniyor?
Günlük hayatimizda neler var, bir bakalim. Ucuzluklar, beyaz esyalar, cep telefonlari, internet, arabalar, tatiller, futbol, moda, kumar , tesettür adi altindaki rezillikler. Akl-i selim sahibi her insan yani mumin bilir ki, bunlar bizim hayata gönderilis gayemiz degildir.
Kabul edilir veya edilmez ancak bütün bu saydiklarimiz „iman“ hakikatine sahiplenen muminlerin hayatini merkezlestirip, üzerinde yogunlasacagi seyler degildir. Muminler iman hakikatlerinden uzak bir hayatin esaretine düsmüs, nefislerinin pesinde sürüklenip duruyorlar.
Tabi bu arada, „Allah rizasi“ icin mücadele edenler de yok degil, hani öylesine. Millet görsün iste. Yaptiklarimiza dini kilif ve motifleride uydurdugumuz zaman, keyfimize, müslümanligimiza diyecek yoktur, kimseye laf söyletmeyiz.
Zehi gaflet..!
selam ve hürmetlerimle...
64 aktive Mitglieder
