İhlas suresi dört âyettir ve Mekke´de nazil olmuştur. Übey b. Ka´b diyor ki:
"Müşrikler,
Resulullaha: "Rabbinin nesebini bize bildir." dediler. Bunun üzerine
Allah teala: "Ey Muharnmed de ki: "Allah birdir, Allah sameddir."
suresini indirdi.
Resulullah (s.a.v.) İhlas suresinin âyetlerini
izah ederken buyurdu ki: " Samed demek,doğurmamış ve doğurulmamiş olan
demektir.Zira doğurulan hiçbir şey yoktur ki ölmüş olmasın. Ölen
hiçbir şey yoktur ki ona mirasçı olunmuş olmasın. Aziz ve Celil olan
Allah ise ne ölür ne de kendisine mirasçı olunur.
Resulullah
(s.a.v.) "Onun hiçbir dengi yoktur." âyetini de izah ederken buyurdu ki:
"Onun ne bir benzeri vardır ne de bir dengi vardır. Onun hiçbir emsali
yoktur."[1]
Said b. Cübeyr diyor ki: "Yahudilerden bir topluluk
Resulullaha geldiler ve "Ey Muhammed, Allah mahlukati yarattı. Peki onu
kim yarattı " dediler. Bunun üzerine Resulullah çok kızdı. Öyle ki
rengi değişti. Sonra Allah için onlara sert bir şekilde çıkıştı. Bunun
üzerine Cebrail (a.s.) geldi, Resulullahi teskin etti ve ona: "Ey
Muhammed, kanatlarını indir." dedi. Resulullaha, Yahudilerin sorduğu
sorunun cevabı geldi. Cebrail dedi ki: "Allah teala buyuruyor ki:
"Ey
Muhammed, de ki:"AlIah birdir, Allah samedir. Hiçbir şeye muhtaç
değildir. Herşey ona muhtaçtır. O ne doğurmuş ne de doğurulmuştur. Onun
hiçbir dengi yoktur." Resulullah bu sureyi Yahudilere okuyunca onlar:
"Rabbini bize vasıflandır. Onun yapısı, puzuları ve kolları nasıldır "
dediler. Bunun üzerine Resulullah, önceki kızmasından daha şiddetli bir
şekilde kızdı ve onlara sert bir şekilde çıkıştı. Bunun üzerine Cebrail
tekrar geldi ve Resulullaha, daha önce söylediği gibi sözler söyledi.
Resulullaha, Yahudilerin bu sorularının da cevabı geldi. O da şu
âyettir: "Onlar Allahı hakıyla takdir edemediler. Halbuki bütün yeryüzü,
kıyamet günü onun kudret ve hakimiyeti altındadır. Gökler onun
kudretiyle durulmuş olacaktır. O, müşriklerin koştuğu ortaklardan
münezzeh ve yücedir.[2]
Hz. Aişe (r.anh.) diyor ki:
"Resulullah
bir müfrezenin başında (emir olarak) bir adam gönderdi.O kişi,
arkadaşlarına kıldırdığı namazlarda her kıraatından sonra rekatları
bitiriyordu. Müfrezede bulunanlar geri döndüklerinde bu durumu
Resulullaha anlattılar. Resulullah da onlara: "Ona sorun bunu niçin
yapıyor " buyurdu.Onlar sordular o da: "Bu sure, rahman olan Allahın
sıfatıdır. Bunun için okumayı seviyorum." dedi. Resulullah: "Söyleyin
ona Allah da onu seviyor." buyurdu.[3]
Enesb. Malik diyor ki:
"Ensardan
bir kişi, Küba mescidinde onlara imamlık yapıyordu. Namazda okuduğu
her sureden Önce okuyor onu bitirdikten sonra da başka bir sure
okuyordu. Her rekatta böyle yapıyordu. Arkadaşları onunla konuştular ve
ona: "Sen bu sureyle başlıyorsun. Sonra bunun yetmediğine kanaat
getirerek başka bir sure okuyorsun. Ya sadece bu sureyi oku veya bunu
bırak başkasını oku." dediler. O kişi: "Ben bu sureyi bırakmam. Siz bu
şekilde imamlık yapmamı isterseniz yaparım, istemezseniz bırakırım." dedi. Enes diyor ki: "Ensarlılar bu zatın, en üstünleri olduğu
kanaatındaydılar. Onun dışında birisinin kendilerine imam olmasını
istemiyorlardı. Resulullah bunlara gelince ona durumu bildirdiler.
Resulullah ona: "Ey fılan.arkadaşlarının istediği bir şeyi yapmana engel
nedir Bu sureyi bırakmamana sebep nedir " buyurdu. O zat da: "Ben onu
seviyorum." dedi. Resulullah: "Senin onu sevmen seni cennete koydu."
buyurdu.[4]
Ebu Said el-Hudri diyor ki:
"Bir
kişi, başka birinin tekrar tekrar okuduğunu işitti. Sabah olunca
Resulullaha gelip durumu ona anlattı. Sanki bu gelen kişi okumayı az
buluyordu. Bunun üzerine Resulullah ona: "Hayatım kudret elinde olan
Allaha yemin olsun ki bu sure, Kur´anın üçte birine denktir."
buyurdu.[5]
Ebu Said el-Hudri diyor ki:
"Resulullah,
sahabilerine: "Sizden biriniz, Kur´anın üçte birini bir gecede okumaktan
âciz olur mu " buyurdu. Bu onlara zor geldi ve onlar: "Ey Allanın
Resulü, hangimiz buna güç yetirir " dediler. Resulullah: ihlas Kur´anın üçte
biridir." buyurdu.[6]
İhlas suresinin, Kur´anın üçte birine denk
olduğu, Ebu Said el-Hudri´den başka Eba Eyyub el-Ensani, Ebu Hureyre,
Übey b. Ka´b, Ebu Mes´ud, Ebudder-da, Ümmü Gülsüm Bint-i Ukbe ve diğer
bir kısım sahabilerden rivayet edilmiştir.
Abdullah b. Hubeyb diyor ki:
"Biz,yağmurlu ve çok karanlık bir gecede dışarı çıktık. Bize namaz
kıldırması için Resulullahı arıyorduk. Onu bulduk. O, "Namaz kıldınız
mı " buyurdu. Ben´bir şey söylemedim. Sonra yine "Söyle" dedi. Ben bir
şey söylemedim. Sonra yine "Söyle" dedi. Ben de: "Ey Allahın Resulü ne
diyeyim " diye sordum. Resulullah buyurdu ki: "Akşama eriştiğin ve
sabahladığın zamanda üç defa oku. Bunlar sâna, herşeye karşı
kâfidir.[7]
Hz, Aişe (r.anh.) diyor ki:
"Resulullah her
gece yatağına vardığında iki elini birleştirip onlara üflerdi. Üflerken
dedi. Üflerken de okurdu. Sonra iki eliyle vücudunun´kavuştuğu yerleri
meshederdi. Önce başından ve yüzünden başlar öylece devam ederdi. Bunu
üç defa yapardı."[8]
üstün biri bulunmayan efendi." manasında
kullanıldığını, âyetin de bu kelimenin Arapçada kullanıldığı şekliyle
izah edilmesinin daha uygun olacağını söylemiştir.
3- O ne doğurmuş ne de doğurulmuştur.
O,
doğurmamıştır.Yani yok olmayacaktır.Zira her doğuran fanidir ve
sonunda yok olur.O, doğurulmamıştir da. Yani daha önce yok iken sonra
icadedilmiş değildir. Çünkü her doğumlu, önceden yok iken sonradan
meydana gelmiştir Evet, Allah teala, kadimdir, başlangıcı yoktur.
Bakidir, sonu yoktur.[9]
4- Onun hiçbir dengi yoktur.
"Denk"
diye tercüme edilen kelimesi, Ebul Âliye, Ka´bul Ahbar ve Abdullah b.
Abbas tarafından "Benzer ve emsal" diye izah edilmiş Mücahid tarafından
ise "Eş" manasında izah edilmiştir. Taberi birinci görüşü tercih
etmiştir.
Ebu Hureyre diyor ki:
"Resulullah (s.a.v.) Allah
tealanın şöyle buyurduğunu söyledi. "Âdemoğlu beni yalanladı. O böyle
yapmamalıydı. O bana sövdü. O, bunu yapmamalıydı. Onun beni
yalanlaması, benim onu ilk yarattığım gibi tekrar dirilte-meyeceğimi
söylemesidir. Halbuki ilk yaratma, bana göre tekrar diriltmekten daha
kolay değildir. Onun bana sövmesi ise "Allah çocuk edindi..11 demesidır.
Halbuki ben, doğurmayan ve doğurulmayan, kendisinin hiçbir dengi
bulunmayan Ehad ve Samed´im."[10]
----- sên ' qönLümün yüKüsün ' omZumun DêqiL...AyPaRCaM |