Bazı hastalıkları,kötülükleri ve nazarı uzaklaştırmak için boyna asılan
veya üstte taşınan yazılı kağıt; üç köşeli şekilde katlanmış şey; üç
köşeli bir nüsha manalarında kullanılır.
Muska kelimesinin aslı
"nüsha"dır.Arapça nüshadan Türkçeye bu şekilde,değişerek geçmiştir.Buna Kuzey Afrika´da "hurz",Doğu Arabistan´da "hamaya","hafiz" yahutta
"maâza",Türkiyede "muska", "nusha" veya "hamail" denir.
Hadis ve
fıkıh kitaplarında, "rukye" olarak geçmektedir.
Muska,genellikle
olası bir hastalıktan korunmak veya tedavî amacıyle yazılarak taşınır.
Çoğunlukla üçgen biçiminde meşin, teneke, gümüş ve altın kalplar içine
konarak boyna asılır ya da kola takılır. Dört köşeli veya kalp
biçimiııde kaplara da konan hamail, bütün İslâm dünyasında yaygın
biçimde kullanılmaktadır.
Muskalara yalnızca sûre, ayet, hadis
veya bir dua yazıldığı gibi, Allah´ın, meleklerin, efsanevî kişilerin
adları, anlaşılmaz tılsımlı sözler, simgeler, yıldız işaretleri,
rakamlar, rumuz ve işaretler, insan ve hayvan resimleri ile garip harf
şekilleri de yazılıp çizilmiştir. Sûre, ayet, hadis ve duanın yazıldığı
muskalar İslâm dönemine; diğerleri ise, İslâm´dan önceki batıl inanç ve
hurâfelere aittir.
Müslümanlar arasında muskalara 113. sûre olan
Felak, 114. sûre olan Nâs, Yasin, Fâtiha süreleri, Âyetü´l-Kürsi
(2/256), Âyetü´l-Arş (9/130), diğer çeşitli ayet, hadis ve dualar
yazılır.İslâm fıkhı âlimleri,zararı gideren şeyleri üçe
ayırmışlardır:
Birincisi,açlık için ekmek yemek ve susuzluk için su
içmek gibi kesin olanlarıdır. İkincisi,tıbbî tedâvilerin bir kısmı gibi
muhtemel (maznûn) olanlardırüçüncüsü de,okuyarak tedâvi gibi,etkisi ihtimalli olanlardır.
Zararı gidereceği kesin olan şeyi kullanmak
farz ve onu terketmek haramdır.Muhtemel olanı yapmak iyidir.Ancak onu
terketmek haram değildir. Üçüncü türünü yapmak da caizdir (Elmalılı
Hamdi Yazır, Hak Dini Kur´ân Dili, İstanbul 1970, IX, 6395 vd.).
Dolayısıyle
İslâm´a göre nazar, korku ve benzeri bazı psikolojik hastalıklar için
sûre, ayet, hadis ve duaları okumak ve yazıp bir yere asmak caiz kabul
edilmiştir.
Her şeyden önce İslâm dini, nsan sıhhâtinin
korunmasına ve hastalandığı zaman tedâvî görmesine son derece önem
vermiştir.
Ebu Hureyre, İbn Abbâs ve İbn Mes´ûd´tan rivâyet edildiğine
göre,birisi Hz.Peygamber (s.a.s)´in huzuruna gelerek, "Ya Rasûlallah,
gerektiğinde tedâvi olalım mı?" diye sormuş. Hz. Peygamber (s.a.s) bu
soru üzerine: "Ey Allah´ın kulları tedâvi olunuz. Yüce Allah
ihtiyarlığın dışındaki her hastalığın şifâsını da yaratmış" diye
buyurmuştur (Buhârî, Tıb, 1; et-Tirmizî, Tıb, 2

Ebu Sâîd
kanalıyla rivâyet edilen bir hadiste, Hz. Peygamber (s.a.s)´in
muavvizeteyn* (Felak ve Nas) sûreleri nazil oluncaya kadar, insan ve
cinlerin nazarlarından Allah´a sığındığı açıklanmaktadır (et-Tirmizî,
Tıb, 16; İbn Mace, Tıb, 33).
Hasta olan bir insanın dua etmesi ve
okuması câiz olduğu gibi, salih kimselere bunu yaptırmak da câizdir.
Hz. Aişe (r.a)´dan şöyle rivâyet edilmiştir: Hz. Peygamber (s.a.s) hasta
olan akrabalarının üzerine okuyarak sağ eliyle onları sıvazlar ve şöyle
derdi: "Ey Allah´ım, ey insanların Rabb´ı, şu hastalığı götür, şifâ
ver, şifâ veren Sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur.
Hastalığı ortadan kaldıracak bir şifâ ver" (İbn Mace, Tıb, 35, 36).
Bu
ve benzeri rivâyetlere göre, okuma ve yazma sûreti ile tedâvî caizdir.
Ancak bunun için bazı şartlar vardır. Bu şartları şöyle sıralamamız
mümkündür:
1- Okunan ve yazılan şey sûre, ayet, hadis veya manası anlaşılan dua olacak.
2-
Manası bilinmeyen bir takım isim,harf,resim ve işâretler
kullanılmayacak.Buna göre, yukarıda anlatılan ikinci çeşit muskalar
İslâm´a göre haram ve yasaktır.3- Tıbbi tedâvide olduğu gibi,
burada da şifâ verenin yalnız Allah olduğuna inanılacak; O´ndan
başkasından hiç bir şey umulmayacaktır.4- Sevdirmek veya nefret
ettirmek gibi,tedâvi ile alakası olmayan şeyler için yapılmayacaktır
(Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur´ân Dili, IX, 6397).Dikkat
edilecek diğer bir husus da muska yazarken veya yazdırırken,İslâm´a
muhalif olan her şeyden uzak durmak gerekir.Ölçü İslâm ve niyet
Allah´ın rızası olmalıdır.
Âlimlerin çoğunluğu,okuma veya yazma
yolu ile tedâviden ücret almayı câiz görmüş bunu haram kabul
etmemişlerdir (et-Tirmizî, Tıb, 20; el-Aynî, Umdetu´l-Kari, V, 647).
Ancak bunu istismar etmemek gerekir.
Yukarıdaki şartlara uygun
olarak yazılan muskaları kullanmak ve taşımak (caizin terki ise
evlâdır). İslâm dini açısından herhangi bir sakıncası yoktur; fakat bu
şartlara aykırı olarak yazılan ve taşınan muskalar,Allah´a ortak koşma
(şirk) anlamına geleceğinden, kesinlikle yasaklanmış, haram kabul
edilmiştir.
-----
sên ' qönLümün yüKüsün ' omZumun DêqiL...AyPaRCaM