- Habili öldür, huzura kavuş…
- Habil i öldür!…
Şeytan sözünü sözünü defalarca tekrar etti. Sabaha kadar Kabil bu sözü dinledi durdu. Güneş doğduğunda evden çıktı. Artık kararını vermişti, Habil i öldürecekti. Habil koyunlarını otlatmaya gitmişti. Huzurluydu. Daha mutluydu. Kabilde kendi işine, toprağı ekip biçmeye gitmişti. İçinde Habil e karşı tükenmez bir kin ve intikam hırsı duyuyordu. Kardeşinin koyunların arasında huzurlu bir şekilde dolaştığını görünce öfkesi daha da arttı. Şeytan yine kulağına fısıldıyordu
Hz. Adem çocuklarını aramaya başlamıştı. Kabil babasının geldiğini görünce korktu. Babası yaptığını görünce kendisini kesinlikle affetmeyecekti. Korku içinde bağırarak babasının yanından kaçmaya başladı. Hz. Adem, oğlunu bu kaçışını görünce korkmuştu. Çevreye baktığında Habilin kanını gördü Kalbi şiddetle çarpıyordu. Yüreği burkuldu. Kabil in habili öldürdüğünü anlamıştı. Çok üzüldü! göz yaşları yanaklarından süzülmeye başladı. Ağlayarak Kabil in peşinden koşuyor ve bağırıyordu.
- Kabil!.. Ne yaptın kardeşine?.. Kabil, sanki bütün dünyanın kendisine bağırdığını hissetti
- Kabil!.. Ne yaptın kardeşine?.. Dağın eteğine inmişti. Korku ve acılar içinde dağdan uzaklaştı. Hz. Adem peşinden bağırıyordu:
paylaşımın için sağol insan şeytana uyunca neler olcacagını cenab-ı ALLAH bize kabille gösteriyor yanlış hatırlamıyorsam,kıyamete kadar olacak insan öldürmelerde kabilin defterine günah yazılıyormuş.çünkü insanlar öldürmeleri ondan öğrendikleri için.
selam ve dua ile