88 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 26.06.09, 11:22 Nr.: 1 Antworten
 
hazir cevap
Bir grup insan bir şeyler öğrenmek için bilgin bir zâtın etrafına toplanıp sohbetini dinlemeye başlamışlar. Bu sırada oradan geçmekte olan dinsiz birisi de 'Şunların kafasını karıştıracak ve âlim diye çevresine üşüştükleri kişiyi de tökezletecek birkaç soru sorayım da cevaplarını bulsunlar bakayım...' diye yanlarına yaklaşıp, "Efendim, benim bir türlü çözemediğim bazı problemlerim var. İzin verirseniz size aktarayım da bana bir cevap lütfedin." demiş. O bilge şahsiyet de, "Buyurun sorun." demiş. Adam "Birincisi; sizler hem şeytan ateşten yaratılmıştır, hem de şeytan cehennem ateşinde yanacaktır, diyorsunuz. Peki hiç düşündünüz mü, ateş ateşi nasıl yakacak? İkincisi; siz hem hayır ve şer her şeyi Allah yaratır diyorsunuz, hem de günah işleyenler ceza görecektir, diyorsunuz. O günahkârın günahım da Allah yaratmıyor mu? Yaratıyor. Peki öyleyse niye ceza veriyor? Üçüncüsü; siz, Allah'ın her yerde hazır ve nazır olduğunu söylüyorsunuz. Öyleyse şimdi burada olması lâzım. Öyleyse bana Allah'ı gösterir misiniz?" demiş. O âlim zat da bu sorular üzerine elini çenesine koyup bir müddet düşünmüş. Sonra da ışıldayan gözleriyle çevresinde bir şeyler aramaya başlamış. Çamurken taş gibi sertleşmiş bir toprak parçasını bulunca yerden aldığı gibi adamın alnına hızlıca vurmuş. Şöyle de ilâve etmiş: "İşte sorularının tam cevabı!..." Alnı kanayan adam oradan kalktığı gibi doğruca mahkemeye kadıya gitmiş.
0
 
Beitrag gepostet am 26.06.09, 11:25 @zero89 Nr.: 2 Antworten
 
hazir cevap
Biraz sonra o âlim kişiyi mahke¬meye çağırmışlar. Kadı (o günün hakimi) demiş ki: "Size soru soran bu adamın alnını yarmışsınız. Eğer âlim iseniz, niye dosdoğru cevap vermediniz de, ada¬mın alnını kana buladınız, size yakışır mı?" Âlim de "Efendim ben ona cevap verdim." deyince kadı, "Bu nasıl cevaptır?" demiş. Âlim, "Peki öyleyse izah edeyim... Birinci sorusunda ateş, ateşi yakıp eza ve ceza verebilir mi, diyerek, ateşten yaratılan şeytana cehennem ateşinin acı ve elem veremeyeceğini iddia etti. Ben de topraktan yaratılan insana, yerden aldığım bir toprak parçası ile vurarak acı ve azap verdim. Demek aynı cinsten olan şeyler birbirine ceza ve eza olabiliyormuş. İkincisi, o hayır ve şerri Allah yarattığına göre şer ve günah işleyenlerin hiçbir suçu yoktur demeye getirdi. Eğer bu iddiasında samimî ise, beni niçin yüksek mahkemenize şikâyet etti. Gerçekten görüşlerinde samimî ise şöyle düşünmesi lâzımdı: "Bu şer hareketi Allah yarattı benim gibi iradesiz bir zavallıdan ibaret olan birinin hiç bir suçu olamaz. Öyleyse mahkemeye gitmek mantıksız olur." Ama biliyor ki, insanların iradesi vardır, onlar iyi veya kötüyü tercih ederlerken Allah da imtihan gereği hangi şeyi tercih etmişlerse onu yaratır. Sonra insanlar da tercihlerinin neticesine katlanırlar. Üçüncüsü, madem Allah her yerde hazır ve nazırsa bana gösterin bakalım diyor. Allah insana göz de akıl da vermiş. Biz bazı şeyleri gözlerimizle bazılarını da aklımızla görüp anlarız. Meselâ; şimdi alnının acıdığını söylüyor, ama biz acıyı görmüyoruz. O zaman acısı yok mu diyeceğiz? Hayır. Kan aktığına ve orası varıldığına göre acı da vardır. İşte kâinatta bu kadar yarattığı eserlerle varlığını apaçık aklımıza ve vicdanımıza gösterip duyuran Allah hakkında hâlâ varsa gösterin bakalım gibi bir saçmalığın olmaması lâzım." demiş.
0
 
Beitrag gepostet am 26.06.09, 16:03 @-isyankar123- Nr.: 3 Antworten
 
hazir cevap
cevabini cok güzel vermis
0
 
Beitrag gepostet am 26.06.09, 23:32 @zero89 Nr.: 4 Antworten
 
hazir cevap
aferin aferin ellerin dert görmesin
0
 
Beitrag gepostet am 26.06.09, 23:43 @t-saske Nr.: 5 Antworten
 
hazir cevap
sagol seninde
0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
hazir cevap