69 aktive Mitglieder
Alle Kategorien
Liebe und Flirt
Politik
Religion
Arbeit, Ausb. und Studium
Sport
Kultur und Gesellschaft
Musik und Kino
Promis
Philosophie
Mode und Trend
Kosmetik und Wellness
Familie und Kinder
Küche und Rezepte
Computer und Internet
Auto und Motor
Reisen
sonstige Themen
Lob und Kritik zu Turkbase
Turkbase Bekanntmachungen
Finde ich gut!
1
Beitrag gepostet am 05.03.09, 15:04
Nr.: 1
Antworten
ayyildizlixxl
IHSAN NEDIR
İHSAN NEDİR?
Hadisimizde bu noksanlığı tamamlayacak unsur `İhsan` kavramıdır. İhsan, ahlakın temelini oluşturmaktadır. İman-İslam-ihsan sıralamasında, ihsan en üst seviyeyi teşkil etmektedir. Çünkü bir bakıma amaç maddesi durumundadır. İmanın da, İslam`ın da asıl gayesi üstün ahlakı sağlamaktır.Bu konuda ağaç örneği meşhurdur. Dinin bütününü bir ağaca benzetirsek; iman bu ağacın kökleri ve gövdesi; İslam dalları ve yaprakları; ahlak ise meyvesidir. Meyve ağacı, meyve elde etmek için yetiştirilir. İstenen seviyede meyve vermeyen ağacı bahçe sahibi kesip odun yapar. `İhsan` kavramını biraz açalım. Cebrail`in `İhsan nedir?` sorusuna Peygamber Efendimiz şöyle cevap vermişti: `İhsan, Allah`ı görüyormuş gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen O`nu görmüyorsan da şüphesiz O seni görüyor.` İbadet deyince namaz gibi, oruç gibi sadece şekli ibadetleri mi anlayacağız, yoksa daha geniş mi düşüneceğiz? İnsan sadece mesela namaz kılarken kul değildir, o her zaman kuldur. Doğumdan ölüme kadar her an, her yerde ve her durumda insan kuldur. O bakımdan hadisin çevirisini `Allah`ı görüyormuş gibi kulluk etmendir; her ne kadar sen O`nu görmüyorsan da O seni görüyor.` şeklinde yapmak daha uygun ve doğru olur
-----
Her gülün dikeni vardır ama her dikenin gülü yoktur
0
Beitrag gepostet am 05.03.09, 22:54
@ayyildizlixxl
Nr.: 2
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
savrvb degerli kardesim, yazinisin muhtevasinda cibril hadisi bulundugundan paylasmak istiyorum ins.
aro
Sahihi Buhari 1.Cild 58. Sayfa 47. Hadis (Cibril Hadisi)
Peygamber S.A.V. bir zikir sohbetinde iken bembeyaz elbiseli bir zat selam vererek dört soru soruyor;
1. Soru
- "Kale mal imane ya Resulullah"..
- İman nedir ya Resulullah?
S.A.V. Efendimiz bu soruya karşılık şöyle buyuruyor :
Kalel imanü en tu'minebillahi ve melaiketehi ve
bi likaihi
ve rüsulihi ve tu'mine bil ba'si.
Bu hadisin Yukarıda adı geçen kitaptaki meali şöyledir:
Dedi ki; iman, Allah'a Meleklerine, Peygamberlerine, öldükten sonra Allah'ı görmeye ve kıyamette yeniden dirilmeye inanmaktır.
Bu meal aslına uygun değildir, çünkü "ve likai fiili öldükten sonra Allah'ı görmek değil, ölmeden önce ruhen Allah'a ulaşmaktır. Çünkü Rabbimiz Ankebut Suresinin 5. ayeti kerimesinde,
"Men kâne yercu
likaallâhi
fe inne ecelallâhi leat." buyurmaktadır.
- Her kim Allah'a mülaki olmayı arzu ederse o vakit (Allah'ın onu kendisine ulaştırma zamanı) muhakkak gelecektir.
Demek ki, kişinin Allah'a mülaki olması (ulaşması) kendi dilemesi ile mümkün olabiliyor.
Halbuki ölüm Ali İmran suresinin 145. ayeti kerimesinde açıklan-landığı üzere, kişinin kendi arzusuna bağlı değildir.
-Ölüm Katımızda kararlaştırılmış bir vaat'tir. Siz onu ne bir an öne alabilirsiniz ne de geciktirebilirsiniz.
Kaldı ki eğer ölümden sonra Allah'a dönüş Allah'a mülaki olmak ise, hiç kimsenin ölümü istemiyeceği kesin olduğuna göre ve herkes mutlaka öleceğine göre kim kendi arzusuyla ölmeyi talep edecek ve ölecektir? Ve Allah'da o kişiyi kendisi ölmeyi istiyor diye öldürecektir. Acaba kitaptaki meali veren kişi ölmeyi ister mi?
Ayrıca Kehf Suresinin 110. ayeti kerimesinde Allah kişinin ancak, ıslah edici amel işleyerek (Nefsini tezkiye ederek) Allah'a mülaki olabileceğini buyuruyor.
Femen kâne yercu likâae rabbihi fel ya'mel amelen sâlihan.
Her kim Rabbine mülaki (ulaşmayı) olmayı arzu ediyorsa ıslah edici (Nefsini ıslah edici, tezkiye edici) amel işlesin.
Zaten Fatır Suresinin 18. ayeti kerimesi de bunu teyid ediyor.
- Vemen tezekkâ feinnemâ ye-tezekka linefsihve ilallâhilmasıyr.
- Her kim tezkiye olmak isterse nefsini tezkiye eder (ıslah eder) ve Allah'a doğru seyreder (Allah'a seyrü suluk eder, Allah'a ulaşır).
devam ins...
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 05.03.09, 22:54
@kaleworld
Nr.: 3
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
Ve yine Peygamber (S.A.V.) Efendimizin bir başka hadisi şerifi "mülaki" olmanın, kişinin kendi iradesine bağlı olduğunu açıklıyor.
(12. cilt 2043. hadisi şerif)
- Kale men ehabbe likaallah'i e-habballahü likaehü.
- Ve men kerihe likaallahi kerihallahü likaeh.
Her kim Allah'a mülaki olmaya (ulaşmaya) muhabbet beslerse (severek arzu ederse) Allah'ta onu kendisine mülaki kılmaya muhabbet duyar.
Her kim de Allah'a mülaki olmayı arzu etmezse, bunu kerih görürse Allah'ta onu kendisine mülaki kılmayı kerih görür.
Bu durumda Allah'a mülaki olmayı istemeyenler hiç ölmeyecekler demektir. Oysaki herkes ölecektir.
Yukarıdaki bütün mesnetler mülaki fiilinin anlamının "ALLAH'A BU DÜNYA HAYATINDA KiŞiNiN KENDi ARZUSUYLA ULAŞMASI" olduğunu kanıtlamıştır.
Buna göre Hadisi Şerifin 1. bölümünün meali şöyledir;
"iman; Allah'a Meleklerine, Resullerine, Allah'a ölmeden evvel ulaşmanın varlığına ve farziyetine ve kıyamette yeniden dirilmeye kesin inanmaktır."
Bu durumda Allah'a mülaki olmayı istemeyenler hiç ölmeyecekler demektir. Oysaki herkes ölecektir.
2. Soru;
- Kale mal İslam Ya Resulullah"
- İslam nedir Ya Resulullah?
- Kalel islam en ta'budallahi ve la tuşrike bihi ve tukimassalat tu'tiyezzekatel mefrudate ve tesume ramazan.
Adı geçen hadis kitabındaki meali.
İslam odur ki; Allah'a ibadet etmek ve ona şirk koşmamak, namazı kılmak, zekatı vermek ve ramazanda oruç tutmaktır.
Bu meal de gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü;...
"En ta'budullah: ibadet etmek değildir. Allah'a kul olmaktır. Ve abidliğin yani ibadet etmenin neticesinde ulaşılan bir mertebedir.
Namaz da, zekat ta, oruç ta ibadettir. Böyle olunca neden tekrar ibadet edin densin? Bir defa burada bir mantıksızlık var. Kaldı ki, Rabbimiz kulluk için Kur'an-ı Kerim'inde yeterli açıklamayı yapmıştır.
İslam; Teslim olmak ve sulh ve sükuna yani mutluluğa ulaşmaktır.
Dolayısıyla kullukta asgari standartlarda ruhun Allah'a teslimi ile Allah'a mülaki olmakla gerçekleşir.
Allah'a kul olmak ezelde (kalu bela günü) Rabbimize verilen bir 'AHD" in gereğidir. Yasin Suresinin 60 ve 61. ayeti kerimelerinde şöyle buyuruluyor:
Elem A'had ileyküm ya beniy ademe en la ta'büdüşşeytan, innehü leküm adüvvün mübiynün. Ve eni'büduniy hazâ sıratın müstekıym.
- Ey Adem oğulları ben sizden şeytana kul olmayın o size açık bir düşmandır. Bana kul olun, işte bu Sıratı Mustakiymdir. Dîye AHD almadım mı?
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 05.03.09, 22:55
@kaleworld
Nr.: 4
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
Sonra bu ahdi yerine getirmemiz için de Bakara Suresinin 21. ayeti kerimesinde; Kul olmamızı farz kılmış.
Ya eyyühannâsu'büdu Rabbekümülleziy halekaküm, velleziyne min kabliküm le'alleküm tettekun.
-Ey insanlar sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kul olun ki, Takva sahibi olabilesiniz.
İşte bu ahdi yerine getiren kişi kul olabilir bunun için Fecr Suresinin 26, 27, 28, 29. ayeti kerimelerinde,
Vela yusiku ve sakahu min ehad. Ya eyyetühennefsül mutmainneh. İrci'y ilâ rabbiki radiyeten mardıyyeh fedhuliy fiy ibâdiy.
Sizden Allah'tan başka hiç kimse AHD almamıştır. Ey mutmain olan nefs Allah'tan razı ol, ve Allah'ın rızasını kazan(nefsin tezkiye olması) Rabbine dön. (Ruhun Allah'a mülaki olması) O zaman kullarımın arasına gir. (Fizik vücudun Allah'a kul olması)
Demek ki; Bir kimsenin kul olması, önce nefsinin tezkiyesine sonra ruhunun Allah'a mülaki olması ile (Rabbine ulaşması) mümkün oluyor. Nefis tezkiyesi ve ruhun Allah'a ulaşması (mülaki olması) Hiç kimsenin kendi başına başaramayacağı bir şey olduğuna göre bu hususta Rabbimizin tayin ettiği Resul, Mürşid ve hidayetçi adı altındaki yetkilileri Allah'tan sorarak onlara tabi olmak şartıyla kul olmamız mümkün olacaktır. Kulluktan sonra da ibadetlere devam edilecektir.
Nahl Suresinin 36. ayeti kerimesinde,
Ve lekad be'asna fiy külli ümmetin resulen. Eni'büdullâhe vectenibuttağuut.
And olsun ki, biz her ümmet için Resullerimizi şeytana kul olmaktan kaçındırıp, Allah'ın kulluğuna ulaşmalarını sağlamak için görevli kılarız.
Bu açıklama doğrultusunda hadisi şerifin 2. bölümünün meali; İslam: (Şeytana kul olmayıp yalnız) Allah'a kul olmak ve şirkten kurtulmak, namazı kılmak, zekatı vermek ramazan orucunu tutmaktır.
3. Soru;
- Kale mal ihsanü Ya Resulullah?
- ihsan nedir Ya Resulullah?
- "Kale men en ta'budallahe keenneke terahü fe in lem tekün terahü fe innehü yerake.
- ihsan Allah'ı görüyormuş gibi İbadet etmektir. Eğer sen Allah'ı görmüyorsan o seni görür.
4. Soru;
- Kale metassaat?
- Kıyamet ne zamandır Ya Resulullah?
- Onu soran sorulandan daha iyi bilir.
İşte bu anda suali soranın Cebrail A.S. olduğu ortaya çıkmıştır. Onun için hadis Cibril Hadisi olarak bilinir, Kütübü Sitte'de ve diğer hadis kitaplarında yer almıştır.
1.11.1991 \S\
Her kim Allah'a mülaki olmaya (ulaşmaya) muhabbet beslerse (severek arzu ederse) Allah'ta onu kendisine mülaki kılmaya muhabbet duyar.
Her kim Allah'a mülaki olmayı arzu etmezse, bunu kerih görürse Allah'ta onu kendisine mülaki kılmayı kerih görür.
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 06.03.09, 15:20
@kaleworld
Nr.: 5
Antworten
ayyildizlixxl
IHSAN NEDIR
kiymetli bilgiler icin allah sizden razi olsun...ben bu sekil yazilari bir kere okumakla anlamadigim icin en az iki kere okumak zorunda kaliyorum...(ne yazikki türkcem bu tür türkcede zorlaniyor)ama tirnak isaretindeki aciklamalar cok iyi olmus.tsk ederim.
Zitat:
Allah'a kul olmak ezelde (kalu bela günü) Rabbimize verilen bir 'AHD" in gereğidir. Yasin Suresinin 60 ve 61. ayeti kerimelerinde şöyle buyuruluyor:
Zitat:
Dîye AHD almadım mı?
Zitat:
Sizden Allah'tan başka hiç kimse AHD almamıştır
AHD ne anlama geliyor burda biraz takildim.
-----
Her gülün dikeni vardır ama her dikenin gülü yoktur
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:41
@ayyildizlixxl
Nr.: 6
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
savrvb degerli kardesim,
samimiyetinizden dolayi asil allah sizden razi olsun ins...allah istiyakinizi arttirsin ins..
degerli kardesim.ahd, rabbimiz ile biz insanlar ile kalu bela günü ( ezelde rabbimize verdigimiz yemin günü ) nü muhtevasina alir ve genis kapsamli bir kavram olmasi sebebiyle tüm yaziyi buraya eklemiyorum.fakat pdf dosyasi halinde yükleyebileceginiz bir linki size arz etmek istiyorum ins...hakkinizi helal edin ins. degerli kardesim.
allah sonsuz razi olsun ins.
AHDALLAHI VE YEMINLERIMIZ
//www.mihr.com/download/ahdallahi_ve_yeminlerimiz.pdf
( sag tiklayin ve farkli kaydedin ins - rechte maustaste und speichern unter... )
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:43
@kaleworld
Nr.: 7
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
im falle, das sie doch kein adobe reader auf ihrem pc haben kopiere ich es dennoch mal hier rein ins...allah razi olsun.
AHDALLAHI
Ahdallahi; Allah’in ahdi, Allah`in bizimle yaptigi bir ahdlesmedir. Bu ahdlesme, ruhumuzun misakini, fizik vücudumuzun ahdini, nefsimizin yeminini ve irademizin de Allah`a teslimini içermektedir. Eger bu müesseseye ahdallahi ve yeminlerimiz olarak bakiyorsak; o zaman Allah`in ahdi, bizim yeminlerimizin ötesinde, irademizin Allah`a teslimini ifade eder.
Ruhumuzun, vechimizin, nefsimizin ve irademizin Allah`a verdigi yemin, misak ve ahdin ötesindeki kesin söz, gene "misak" adiyla anilir. Eger yeminlerimizi devreye koyuyorsak, o zaman ahdallahi, bu yeminlerin ötesinde Ilâhi Irade`nin, irademizden istedigi bir sonucu içermektedir. Bakiniz ne diyor, Allahû Tealâ:
-3/ÂLI IMRÂN-77: Innellezîne yesterûne bi ahdillâhi ve eymânihim semenen kalîlen ulâike lâ halaka lehum fîl âhirati ve lâ yukellimuhumullâhu ve lâ yenzuru ileyhim yevmel kiyâmeti ve lâ yuzekkîhim ve lehum azâbun elîm(elîmun).
Hiç süphesiz o kimseler ki; Allah'in ahdini ve yeminlerini az bir degere satarlar. Iste onlar için ahirette hiçbir nasip yoktur. Allah onlar ile konusmayacak ve kiyâmet günü (merhamet nazariyla) onlara nazar etmeyecek (bakmayacak)tir. Ve onlari tezkiye de etmeyecek (onlar, Allah`a verdikleri yemini yerine getiremeyecek yani nefsleri tezkiye olmayacak)tir. Onlar için elîm bir azap vardir.
Istira etmek; hem satmak hem de satin almak istikametinde kullanilmaktadir. Buradan "Allah’in ahdini ve yeminlerini yerine getirmeyerek az bir degere bir seyler satin alirlar." veya “Allah`in ahdini ve yeminlerini az bir sey karsiliginda satarlar." anlami çikar.
Allahû Tealâ bu insanlar için ahirette bir nasip olmadigini, onlari tezkiye etmedigini, böylece onlara cennete girecek not vermedigini söylemektedir. Yani onlarin kazandiklari, kaybettiklerinden her zaman daha az olur.
AHDALLAHININ IKI CEPHESI
Burada dikkat edilmesi lâzimgelen bir müessese; ahdallahinin iki cephesinin oldugudur. Ahdallahi, Allah"in ahdidir. Allah`in ahdi, bizi muhatap alan bir ahddir. Allahû Tealâ, bizden ruhumuzu da vechimizi de nefsimizi de irademizi de Allah`a teslim etmemizi ister.
Allah`in ahdi, irademizin Allah`a teslimini emreder. Fakat ruhumuzu, vechimizi ve nefsimizi Allah`a teslim etmeden irademizi Allah`a teslim etmemiz mümkün degildir. Bu sebeple Al-i Imran-76`da geçen ahdallahi bunlarin hepsini birden içeren bir bütündür.
...devam ediyor
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:45
@kaleworld
Nr.: 8
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
Allah`in cephesinde, Allah`in ahdi bunlarin dördünü de ihtiva eder. Bizim ahdimiz ise ruhumuzun misakini, nefsimizin yeminini, fizik vücudumuzun ahdini ve irademizin Allah`a verdigi misaki içerir.
Yeminlerimiz ise ruhumuzun misaki, vechimizin ahdi ve nefsimizin yeminidir. Yani irademizin Allah`a verdigi misak yeminlerimize dahil degildir, bizim ahdimizi tamamlayan bir ilâvedir. Çünkü irademiz bir vücut degildir.
YEMINLERIN VERILMESI
Allahû Tealâ buyuruyor ki:
7/A'RÂF-172: Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eshedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, sehidnâ, en tekûlû yevmel kiyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne).
Ve kiyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik (gâfilleriz) dersiniz diye (dememeniz için), senin Rabbin, Âdemogullarinin sirtlarindan onlarin zürriyetlerini aldigi zaman onlari, nefsleri üzerine sahit tuttu. (Allahû Tealâ söyle buyurdu): "Ben, sizin Rabbiniz degil miyim?" Dediler ki: "Evet, (Sen, bizim Rabbimizsin), biz sahit olduk."
Allahû Tealâ: "Biz ezelde Âdemogullarinin sirtlarindan, onlarin evlâtlarini; onlarin da sirtlarindan, onlarin evlâtlarini çikardik." diyor. Böylece zamandan önce, Âdem (A.S)’dan baslayarak kiyâmet günü dogacak olan son insana kadar hepimizi, ayni yasta olarak huzurunda toplamis. Hepimize birden diyor ki: "Ben sizin Rabbiniz degil miyim?"
"Evet" diyoruz.
Acaba Allahû Tealâ "Onlarin nefslerine sahit tuttuk ki, kiyâmet günü, biz bundan haberdar degildik demesinler diye." ifadesiyle ne demek istiyor? Acaba neden haberdar degildik demeyecegiz?
"E lestu birabbikum" ifadesinde, bu sualin cevabi yoktur. Olay; Allah`in, bizim Rabbimiz olmasindan haberdar olmamamiz degildir. Nefslerimizin kiyâmet günü: "Ben bundan haberdar degildim." dememesi için Allahû Tealâ, bizleri baska bir sebeple sahit tutuyor. Buyuruyor ki:
-5/MÂIDE-7: Vezkurû ni`metellâhi aleykum ve mîsâkahullezî vâsekakum bihî, iz kultum semi’nâ ve ata’nâ, vettekûllâh(vettekûllâhe), innallâhe alîmun bizâtis sudûr(sudûri).
Allah`in, sizin üzerinizdeki nimetini ve: "Isittik ve itaat ettik" dediginiz zaman, onunla sizi bagladigi misakini hatirlayin. Allah`a karsi takvâ sahibi olun, muhakkak ki O, gögüslerde (sinelerde) olani en iyi bilir.
Allahû Tealâ bizlere:
"Ben sizin Rabbiniz degil miyim?" dedikten sonra hepimiz diyoruz ki:
"Evet, Rabbimizsin."
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:46
@kaleworld
Nr.: 9
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
Hem Rabbimizi karsimizda görüyoruz hem sesini kalbimizde isitiyoruz. Sonra Allahû Tealâ:
"Ey ruhlar! Dünya hayatini yasarken Bana geri geleceginize dair, rücû edeceginize dair, böylece Bana teslim olacaginiza dair Bana misak verin. Ey fizik vücutlar! Siz de Bana teslim olacaginiza dair ahd verin. Ey nefsler! Siz de Bana teslim olacaginiza dair yemin verin. Sözlerimi isittiniz mi?" diye buyuruyor.
Bizler:
"Isittik." diyoruz. "semi’nâ"
Allahû Tealâ:
"Öyleyse itaat edin!" diyor.
Ve böylece Allahû Tealâ`ya yemin veriyoruz, misak veriyoruz, ahd veriyoruz. Allahû Tealâ bunun üzerine soruyor:
"Itaat ettiniz mi, emrime?"
Biz: "Ata`nâ" yani "itaat ettik" diyoruz.
Ruhlar, vechler, nefsler yani 3 vücudumuz sirasiyla Allahû Tealâ`ya misak, ahd ve yemin vermis oluyorlar. Ama Allahû Tealâ: "Allah’a o gün verdiginiz o kesin sözü hatirlayin." diyor.
"Isittik ve itaat ettik." ifadesinin muhtevasinin ötesinde, Allahû Tealâ bir "kesin söz`den, "misakten" bahsediyor.
Böylece anliyoruz ki; bizim 3 vücudumuza ait yeminimiz, misakimiz ve ahdimizin (bunlar Al-i Imran-76’da EYMÂNIHIM yani yeminlerimiz olarak yer aliyor) ötesinde irademizin Allah`in Ilâhi Iradesi’ne verdigi bir MISAK var.
KESIN SÖZ (MISAK)
Ilâhi Irade; yarattigi cüz`i iradeye, cüz`i iradenin de Allah`a teslimini emreder. Iki iradî yapidan kâinatin ve bütün yaratilanlarin Tek Yaraticisi olan El Ilâh`in (Allah`in) Ilâhî Iradesi; yaratiklarindan olan insana verdigi cüz`i iradeden, Kendisine teslim olmasini ister. Böylece Allah`in iradesi ile insanin iradesi arasinda bir ahdlesme söz konusu olur.
Allah`in ahdi, ahdin bir tarafini olusturur; adi, ahdallahidir. Ahdallahi irademizin misakini ihtiva eder. 3 vücudumuza ait yeminimizi, misakimizi, ahdimizi yerine getirmeden irademizi Allah`a teslim edemeyecegimiz için ahdallahi hepsini birden ihtiva eder. Kisinin ahdi yeminlerini (eymânihim) olusturan yemin, misak ve ahdi ve iradesinin misakini ihtiva eder.
Burada dikkat edilmesi lâzimgelen sey, iki tane misakin var oldugudur. Misaklerden birisi ruha aittir. Ruhumuz, ölmeden evvel Allah’a ulasacagina dair, ezelde Allah`a misak vermistir. Bu açidan olaylara baktigimizda, artik bir bütünü görebiliyoruz. Allah`in ahdinin karsiligi olan irademizin misaki ve yeminlerimiz, bizim Al-i Imran-76`da geçen ahdimizidr. Allah`a verdigimiz kesin söz; Allah`in ahdi, bizim yeminlerimizin ötesinde, bizi baglayan bir müessesedir.
Allah ile olan iliskimizde bizler tarafindan ezelde, zamandan evvel, Allah`in huzurunda varedi
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:47
@kaleworld
Nr.: 10
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
...Allah ile olan iliskimizde bizler tarafindan ezelde, zamandan evvel, Allah`in huzurunda varedildigimizde, Allah`a verilen yeminler, misakler, ahdler, Allah`a verilen sözler vardir.
Yeminlerimiz ve Allah`in ahdinin toplami, dört tane faktör olusturur: Ruhumuzun, vechimizin, nefsimizin ve irademizin Allah`a verdikleri yeminler.
Irademizin Allah`a verdigi kesin söz, Al-i Imran Suresinin 77. âyet-i kerimesinde, yeminlerimizin arasinda almamistir. Ahdallahi kelimesi bu kesin sözü ifade etmektedir. Al-i Imran-76’da Allahû Tealâ söyle buyuruyor:
-3/ÂLI IMRÂN-76: Belâ men evfâ bi ahdihî vettekâ fe innallâhe yuhibbul muttekîn(muttekîne).
Hayir, (öyle degil)! Kim (Allah ile olan) AHDini yerine getirir de takva`ya ulasirsa (takva sahibi olursa), muhakkak ki; Allah, takva sahiplerini sever.
Öyleyse ahdallahi (Allah’in ahdi) ve bizim ahdimiz söz konusudur. Allah`in ahdi de dört tane yemin içerir: Yeminimiz, misakimiz, ahdimiz ve Allah`a irademizin verdigi kesin söz olan misakimiz. Bizim ahdimiz de dört tane unsur içerir: Yeminimiz, misakimiz, ahdimiz ve irademizin Allahû Tealâ`ya verdigi misak. Hepsinin toplami, ahdimizi olusturur.
Allahû Tealâ, Maide Suresinin 7. âyet-i kerimesinde: "Allah`a verdiginiz misakinizi hatirlayin."diyor. Irademizin Allah`a verdigi söz için "misak" diyor, Allahû Tealâ.
Al-i Imran-76`da ise Allahû Tealâ: "Kim ahdini gerçeklestirirse." diyor. Yemin, misak ve ahd ve ondan sonra da iradenin Allah`a verdigi misaki gerçeklestirenlerden bahsediyor.
Iste bunlarin hepsinin toplam adi, biz insanlar açisindan ahddir. Irademizin tek basina Allah`a verdigi yeminin adi ise misaktir. Allah`a ruhumuzun verdigi misak, fizik vücudumuzun verdigi ahd, nefsimizin verdigi yemin ve irademizin verdigi misak; bunlarin dördünün toplami bizim ahdimiz olur. Al-i Imran Suresinin 76. âyet-i kerimesi, bunu söylüyor.
Al-i Imran Suresinin 77. âyet-i kerimesinde ise Allahû Tealâ, Allah`in ahdi ile bizim yeminlerimizi, "ahdillâhi ve eymânihim" olarak ifade ediyor. Yani "bizlerin yeminleri ve Allah`in ahdi..."
Buradaki muhteva, açik ve kesin olarak karsimiza çikiyor. Allah`a verdigimiz tüm yeminler, misakler, ahdler ve iradelerin misaklerinin hepsinin toplami, ahdimizdir. Ahdallahinin yani Allah`in ahdinin karsiliginda, dört unsuru içeren bizim ahdimiz vardir.
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:48
@kaleworld
Nr.: 11
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
Sonuç:
Irademizin misaki de Allah`in ahdi de ayni seydir: Irademizin Allah`a teslimi.
Ruhumuzu, vechimizi, nefsimizi Allah`a teslim etmeden irademizi Allah`a teslim edemeyecegimiz için irademizin teslimi aslinda yemin, misak ve ahdimizi de yani yeminlerimizi de ihtiva eder, hepsinin teslimidir.
RUHUN MISAKI
ALLAH`IN ZAT’INA ULASMAYI DILEMEK
Rad Suresinin 20, 21, 22. âyetleri, bizim için bir seyler söylüyor:
-13/RA`D-20: Ellezîne yûfûne bi ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâk(misâka).
Onlar, Allah`in ahdini ifa ederler (ruhlarini, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah`a teslim ederler). Ve misaklerini (diger teslimlerle birlikte iradelerini de Allah`a teslim edeceklerine dair misaklerini) bozmazlar.
-13/RA`D-21: Vellezîne yasilûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahsevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi).
Ve onlar Allah`in (ölümden evvel), Allah`a ulastirilmasini emrettigi seyi (ruhlarini), O`na (Allah`a) ulastirirlar. Ve Rab`lerine karsi husû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.
-13/RA`D-22: Vellezîne saberûbtigâe vechi rabbihim ve ekâmûs salâte ve enfekû mimmâ rezaknâhum sirren ve alâniyeten ve yedreûne bil hasenetis seyyiete ulâike lehum ukbed dâr(dâri).
Onlar, sabirla Rab`lerinin vechini (Zat`ini, Zat`a ulasmayi ve Allah`in Zat`ini görmeyi) dileyenler ve namazi ikame edenler, onlari riziklandirdigimiz seylerden gizli ve açikça infâk edenlerdir. Ve seyyiati (kötülügü), hasenat ile (iyilikle) savan kimselerdir. Iste onlar için, bu dünyanin (güzel bir) akibeti (sonucu) vardir.
"Sabirla Allah`in Zat`ini dilemek" ifadesi, iki anlam içerir. Rad-21`deki olay, Allah`in Zat`ina ulasmayi dilemektir. Allah`in Zat’ina ulasmayi dileyenler için Allahû Tealâ:
"Onlar, Allah`in Allah`a ulastirilmasini emrettigi seyi, Allah`a ulastirirlar." diyor ve ruhun misakini anlatiyor. Ama "Allah`in Zat`ini dilemek" ayni zamanda Allah`in Zat`ini görmeyi dilemek (ibtiga etmek) anlamina da gelir. O zaman ahdallahi devreye girer.
Nitekim Rad-22`nin muhtevasinda farkli bir olay görüyoruz: Onlar, fizik standartlarda Allah`in kendilerine verdigi rizkin (tarladaki bugdayi) bir kismini baskasina vermek suretiyle baskalarina infâk ederler. Bu, alenî bir infâktir.
Bu insanlar bir de zikir yaparlar. Ve Allah`in fizik vücutlarina gönderdigi, Allah`in rahmetini, fazlini ve salâvâtini; nefslerinin kalbine ulastirmasini saglarlar. Fizik vücut, böylece nefsi infâk etmis olur. Bu, gizli bir infâktir. Bu infâki göremeyiz.
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:49
@kaleworld
Nr.: 12
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
ALLAH`IN ZAT`INI DILEMEK
ALLAH`IN ZAT`INI GÖRMEK
Allahû Tealâ buyuruyor:
-13/RA`D-23: Cennâtu adnin yedhulûnehâ ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim vel melâiketu yedhulûne aleyhim min kulli bâb(bâbin).
Adn cennetleri (vardir). Onlarin babalarindan ve eslerinden ve zürriyyetlerinden salâha ulasan kimseler, ona (adn cennetlerine) girerler. Ve her kapidan melekler, onlarin yanlarina girerler.
Rad Suresinin 22. âyet-i kerimesinde; seyyiatin hasenata çevrilmesi söz konusudur. Bu ise salâh makaminin sonundaki olgudur. Seyyiatin hasenata tebdil edilmesi noktasindan sonra da iradenin teslimi gelir. Iradesini teslim eden kisilerin mükâfati, adn cennetleridir. Iradenin teslimi ise kisiyi, Allah`in Zat`ini görmeye ulastirir.
Böyle bir dizaynda, Allah`in vechini, Zat`ini murat eden, sabirla ibtiga eden, Allah`tan Allah`in Zat`ini isteyen kisi; bunu, hem Allah`in Zat`ina ruhunu ulastirmak üzere hem de Allah`in Zat`ini görmek üzere ister. O zaman 20. âyetteki "Onlar Allah`in ahdini ifa ederler." sözü de gerçeklesir.
Allah`in Zat`ini talep edenler; önce Rad Suresinin 21. âyet-i kerimesinin basindaki Allah`in Zat`ini, Allah`in Zat`ina ruhlarini ulastirmak için talep ederler. Sonra adn cennetleri ile noktalanan bir baska talep devreye girer. Burasi, iradenin Allah`a teslim edildigi noktadir.
Allahû Tealâ özellikler veriyor: "Onlar seyyiati hasenata degistirirler. Hasenat ile seyyiati önlerler." Burada adn cennetleri ile noktalanan bir olayi; Allah`in Zat`inin görülmesini anliyoruz.
21. basamak, ruhun Allah`a ulasmasi;
28. basamagin 5. kademesi, iradenin Allah`a teslim olusudur.
Öyleyse birinde Allah’in Zat`ina ulasmak (21. basamak), ikincisinde, Allah`in Zat`inin kalp gözüyle görülmesi söz konusudur (28/5).
Allah`in Zat`i, yolun sonudur. Allah`in Zat`i, niyet açisindan da yolun sonudur. En son görülen, Allah`in Zat`idir.
Allah`in Zat`ini dileyenler, hem Allah`in Zat`ina ruhlarini ulastirmak için diliyorlar ki; Rad-21 bunu kesinlestiriyor hem de Rad Suresinin 22. âyetindeki seyyiatin hasenatla degistirilmesi keyfiyeti ve asil Rad-23`teki kesin hüküm, adn cennetleri; Allah`in Zat`ina ulastiktan sonra Allah`in Zat’ini da mutlaka görmeyi ihata eder. Yani ancak ahdallahinin sonunda Allah’i görüyoruz.
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:49
@kaleworld
Nr.: 13
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
Allahû Tealâ En’am-152`de: "Allah`in ahdini ifa edin." diye emrediyor:
-6/EN'ÂM-152: Ve lâ takrebû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga esuddeh(esuddehu), ve evfûl keyle vel mîzâne bil kist(kisti), lâ nukellifu nefsen illâ vus`ahâ ve izâ kultum fa`dilû ve lev kâne zâ kurbâ, ve bi ahdillâhi evfû, zâlikum vassâkum bihî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).
Yetimin malina, o en kuvvetli çagina gelinceye kadar, en güzel sekliyle olmadikça yaklasmayin. Ölçü ve tartiyi adaletle yerine getirin. Kimseyi gücünün disinda (bir sey ile) sorumlu tutmayiz. Söylediginiz zaman, yakininiz olsa bile, artik adaletle söyleyin. Allah`in ahdini yerine getirin (ifa edin). Böylece tezekkür edersiniz diye, (Allah) iste böyle, size onunla vasiyet (emir) etti.
Rad-20`ye bir kere daha bakiyoruz:
“ellezîne yûfûne bi ahdillâhi: Onlar, Allah`in ahdini ifa ederler.”
En’am-152:
“ve bi ahdillâhi evfû: Allah`in ahdini ifa edin.”
Allah`in ahdini ifa etmek; ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah`a teslim etmektir.
En`am-152`deki emrin yerine getirilmesi, Rad-20`de ifade edilmistir.
ALLAH`IN AHDINI YERINE GETIRMEMEK
Bu emrin yerine getirilmemesi halinde ne olacagina beraberce bakalim:
-13/RA'D-25: Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba`di mîsâkihi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardi ulâike lehumul la`netu ve lehum sûud dâr(dâri).
Onlar, misaklerinden sonra (Allah`a ruhlarini, vechlerini, nefslerini ve iradelerini teslim edeceklerine dair ezelde Allah`a misak verdikten sonra) Allah`in ahdini bozarlar (ruhlarini, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah`a teslim etmezler). Ve Allah`in, O`na (Allah`a) ulastirilmasini emrettigi seyi keserler (ruhlarini Allah`a ulastirmazlar). Ve yeryüzünde fesat çikarirlar (baska insanlarin da Sirati Mustakîm`e ulasmalarina mani olduklari için fesat çikarirlar). Lânet onlar içindir. Ve yurdun kötüsü (cehennem) onlar içindir.
Burada Allahû Tealâ, Allah`in ahdinin gerçeklestirilmedigi bir olaydan bahsediyor. Allah`in ahdinin nakzedildigi, bozuldugu bir müessese söz konusu. Gerçeklestirmeyenler, Allah`in ahdini ve kendi ahdlerini de bozmuslardir.
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:50
@kaleworld
Nr.: 14
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
En`am-152`deki: "Allah`in ahdini ifa edin, yerine getirin." emrinden sonraki muhtevaya, gelin beraberce bakalim:
-6/EN`ÂM-153: Ve enne hâzâ sirâtî mustekîmen fettebiûh(fettebiûhu), ve lâ tettebiûs subule fe teferreka bikum an sebîlih(sebîlihi), zâlikum vassâkum bihî leallekum tettekûn(tettekûne).
Ve muhakkak ki; bu, Benim mustakîm olan yolumdur. Öyleyse ona tâbî olun. Ve (baska) yollara tâbî olmayin ki; o taktirde sizi, onun yolundan ayirir. Iste böyle size onunla vasiyet etti(emretti). Böylece siz takva sahibi olursunuz.
Allah`in ahdini yerine getirebilmenin baslangiç noktasi, Allah`a ulasmayi dilemektir. Allah`in ahdinin yerine getirildigi nokta ise iradenin de Allah’a teslim edildigi noktadir. Iradesini Allah`a teslim ederek Allahû Tealâ`nin "Irsada memur ve mezun kilindin." cümlesi ile irsad makamina tayin ettigi kisiler, sadece onlar, Allah ile olan ahdlerini ifa edenlerdir, yerine getirenlerdir.
Kim ruhunu Allah`a ulastirmissa, ruhunun Allah`a verdigi misaki yerine getirmistir (21. basamak).
Kim fizik vücudunu Allah`a teslim etmisse o, fizik vücudunun Allah`a verdigi ahdi gerçeklestirmistir (25. basamak).
FIZIK VÜCUDUN AHDI
Allahû Tealâ fizik vücudun ahdi konusunda söyle buyuruyor:
-36/YÂSÎN-60: E lem a`had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûs seytân(seytâne), innehu lekum aduvvun mubîn(mubinun).
Ey Âdemogullari! Ben, sizlerden seytana kul olmayacaginiza dair ahd almadim mi? Muhakkak ki o (seytan), size apaçik bir düsmandir.
-36/YÂSÎN-61: Ve eni`budûnî, hâzâ sirâtun mustekîm(mustekîmun).
Ve Ben, sizden Bana kul olmaniza (dair ahd almadim mi?) Bu da Sirati Mustakîm (üzerinde bulunmak)tir.
Nefsimiz Allah`a teslim olur. Nefsimizin Allah`a verdigi yemini yerine getiririz (27. basamak).
Irademizi de Allah`a teslim ederiz ve irademizin Allah’a teslim edildigi bir ortam söz konusu olur (28. basamak 5. kademe).
Maide Suresinin 7. âyet-i kerimesindeki, irademizin Allah`a verdigi misaki yerine getirmemiz, Allah`in ahdine karsilik bizim ahdimizdir.
Allah ile ahdlesme açisindan bakiyorsak, ahdallahi; Allah`in tarafindaki ahdlesmenin adidir. Bizim ahdimiz, bizim tarafimizdaki ahdlesmenin adidir. Ama Allah`a verdigimiz sözün adi ahd degildir. Verdigimiz kesin sözün adi misaktir.
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:53
@kaleworld
Nr.: 15
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
4 TESLIM ve HIDAYET
Allah ile beraber olmak, teslimleri ihtiva eder. Kâinatin yegâne dîni, dört tane teslim içerir: Ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah`a teslimi. Bu teslimler yoksa, hidayet yoktur.
Hidayet, Allah`a ulasmayi dilemekle baslar.
Hiçbiriniz unutmamalisiniz!
Içinde bulundugumuz çagin adi "Hidayet Çagi"dir.
Öyleyse hayatiniza çekidüzen verin!
Hedefinizin, ahdinizi yerine getirmek oldugunu düsünün!
Allah"in ahdine mukabil, sizin ahdiniz... Ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi ve iradenizi Allah`a teslim etmeniz...
Mutluluk istiyorsaniz, Allah`a ulasmayi dileyin.
Ilk adimi atin. Bundan sonra olaylar, sizin yürüyebileceginiz kadarini mutlaka karsiniza getirecektir. Allahû Tealâ, size yardim edip mutlaka sizin O`na ulasmanizi temin edecektir. O, bunu saglayacaktir. Ve Allah`a karsi duydugunuz sevgi, sizi daha sonraki evrelerde, fizik vücudunuzu da nefsinizi de ve iradenizi de Allah’a teslim etmeye dogru insaallah götürecektir.
Allah`in yoluna lâyik olmaya çalisin!
Allah ile aranizdaki iliskinin, sadece teslimlerden ibaret oldugunu bilin.
Hayatinizi, bunu yerine getirmek üzere tanzim edin!
Allahû Tealâ`nin hepinizi, hem cennet saadetine hem dünya saadetine ulastirmasini Yüce Rabbimizden diliyoruz.
Dualarimizla...
not: yazinin uzunlugu sizi biktirmiyacagini ve bu yazida sorularinizin olmasi durumunda bana yazmanizi ümit ediyor, simdiden hakkinizi helal etmenizi talep ediyorum degerli kardesim.allah razi olsun
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 03:58
@kaleworld
Nr.: 16
Antworten
kaleworld
IHSAN NEDIR
//rapidshare.com/files/206675233/ahdallahi.rar
-----
biz kimseye kin tutmayiz...ağyâr bile dosttur bize
0
Beitrag gepostet am 08.03.09, 14:03
@kaleworld
Nr.: 17
Antworten
ayyildizlixxl
IHSAN NEDIR
Zitat:
simdiden hakkinizi helal etmenizi talep ediyorum
helal olsun
Zitat:
yazinin uzunlugu sizi biktirmiyacagini
insan bu yazilardan bikarmi hic...
ama bugün mevlid kandli aradaslar ile camiye gidecegmiz icin bugün okuyamayacagim...bugün hemen forumda kandil icin bir topic actim ve yine cikacagim...ama mutlaka okuyacagim kurandaki ilk emir oku oku oku olmus ve insan okumaktan bikmamali
bu ara sizinde kandiliniz mübarek olsun
Allah'ın rahmeti, bereketi sizinle olsun, gönül güneşiniz hiç solmasın, yüzünüz aydın olsun, kabriniz nur dolsun, makamınız Firdevs, dualarınız kabul olsun. Kandiliniz mübarek olsun olsun..
-----
Her gülün dikeni vardır ama her dikenin gülü yoktur
0
1
Antworten
Um Beiträge posten zu können, musst du dich vorher einloggen!
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!